| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 278 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 29'uncu maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Daha fazla bu PISA testi üzerinde konuşmak istiyorum. Açılımı "Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı" olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesidir. PISA projesi 2000 yılında uygulamaya başlanmıştır. Üçer yıllık dönemler hâlinde uygulanan projeye ülkemiz ilk kez 2003 yılında katılmıştır.
Son verilere baktığımız zaman -ki ilk konuşmamda verdiğim bilgileri biraz daha ayrıntılı şekilde açıklamak istiyorum- sonuçlara göre, Türkiye 65 ülke arasında genel sıralamada 42'nci sırada yer almıştır; matematik alanında 65 OECD ülkesi arasında 44'üncü sırada, fen bilimleri alanında 43'üncü sırada, okuma ve anlama alanında ise 42'nci sırada yer almıştır.
Bu raporun sonuçlarının açıklandığı günlerde bu sıralamadaki yerlerini değerlendiren birçok ülke çok yoğun tartışmalar içindeyken biz tam da bugün yükseköğretim şûrasında Osmanlıcayı müfredata alıp almayacağımızı tartışmakla meşguldük. Yine aynı sorun değerli milletvekilleri; mevcut durumu halkın görmesini engellemek ve eğitimin temel sorunlarının tartışılmasını engelleyerek Osmanlıca tartışmasıyla farklı bir algıyı halk arasında tartışmaya açmak ve gündemi değiştirmek; malum, iktidarın her politikasında yapmış olduğu uygulama. Ama burada benim dikkatimi çeken bir eğitmen olarak, okuma ve anlama sıralamasında 42'nci sıradayız. Bu çok ilginç, çocuklarımızın anlama ve okuma yetkinliklerinin dünya ortalamasının çok gerisinde olması.
Ayrıca uluslararası geçerli bir dili, bir yabancı dili bu temel eğitim sisteminde öğretebildik mi ki biz Osmanlıca öğretmeyi tartışma noktasına geldik; bu da ayrıca tartışılması gereken başka bir konudur.
Evet, son on üç yılda üniversiteler açıldı değerli milletvekilleri. 185 üniversite açıldı; 104'ü devlet, 76'sı vakıf ve 8'i de meslek yüksekokulu. Açılan bu üniversitelerin ülkemiz ve dünya bilimine katkıları nelerdir, tartıştık mı değerli milletvekilleri? Uluslararası hakemli dergilerde yer alan makale sayıları nedir? Uluslararası patent üreten, ülkemizin bilimine katkıları nedir? Bu açıdan üniversitelerin ekonomi, sanayi, üretim ve istihdama katkıları nedir? Donanımlı insan kaynağı yaratma potansiyelleri nedir? Bu açıdan üniversitelerden mezun olan öğrencilerin nitelikleri, iş bulma potansiyeli, istihdama katkıları, üretime katkıları, uluslararası üniversite sıralamalarındaki yerleri... Evet, üniversiteler açıldı; her ilimizde en az bir üniversite, hatta birden fazla üniversite mevcut. Bazı üniversitelerin yönetim kadroları malum; muhafazakâr, yandaş, dar görüşlü, otoriter, iktidar ya da sizin tabirinizle "paralel" kadrolar. Baskıcı, sorgulayamayan eğitim sistemi ve üniversite ortamında yetişen, özgür düşünemeyen gençler; istihdama, üretime katkısı olmayan gençlerle karşı karşıyayız değerli milletvekilleri. Dünyanın ilk 500 üniversitesinde yer alan sadece 2 üniversitemiz mevcut.
Değerli milletvekilleri, büyük bir gürültü var Genel Kurul salonunda. Ben bir akademisyen olarak eğitim sorunlarından bahsediyorum, üniversitenin sorunlarından bahsediyorum, genç işsizlikten bahsederken sizler dinlemiyorsunuz, bu beni çok fazla üzdü. Ben yarın dışarı gittiğimde üniversitedeki gençlere ne diyeceğim? "Biz bu sorunları gündeme getirdik, işsizlik sorununu tartıştık ama iktidar vekilleri dinlemedi." Çünkü bu güç sizin elinizde bugün, istediğiniz her düzenlemeyi yapabiliriz bu Genel Kurul salonunda. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, işte dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giren ODTÜ'den bahsetmek istiyorum. Cumhurbaşkanının talimatı üzerine ODTÜ'de mescit sayısını araştırmak üzere 2 YÖK üyesi görevlendirildi değerli milletvekilleri. Bu 2 üyenin raporu sonucunda, YÖK Başkanı ODTÜ'deki mescit sayısını araştırmak üzere 3 YÖK üyesi profesörden oluşan bir komisyon kurdu. Evet, üniversitelere, bilime bakış açınız bu maalesef. Evet, çok ciddi sorunlar noktasında neden YÖK Başkanımız bir komisyon kurmuyor, üniversitelerin bu kadar ciddi sorunları varken? Ben bir genç akademisyen olarak bunları bu Genel Kurulda tartışmak ve sizlerle birlikte, bu Genel Kuruldaki çok sayıda akademisyenle birlikte çözmek noktasındayken sizler maalesef duyarsız kalıyorsunuz ve sorunlara çözüm üretme noktasında çok zayıfsınız.
Yüce heyetinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum değerli milletvekilleri. (CHP sıralarından alkışlar)