| Konu: | Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İşbirliği Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 22.04.2016 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Evet, bugün 23 Nisan; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 96'ncı yılı. Bugün 23 Nisan vesilesiyle de aynı zamanda Adalet Komisyonunun tasarısını gündeme getirdik ve son maddeyi görüşüyoruz. İkisi birbirine denk geldi; hem çocukların bayramı hem de Adalet Komisyonuyla ilgili, cezaevindeki çocuklarla ilgili Genel Kurula biraz aktarımda bulunacağım bu madde üzerinde. Bu aktarımların tam da bugün, bu saatte, burada yapılmış olması anlamlıdır bence.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 37'nci maddesini arkadaşlarla paylaşmak istiyorum: "Bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır." diye ifade edilmektedir. Ancak, Türkiye'de uyulması gereken, Türkiye'nin yükümlülüğü olan bu sözleşmeye ne yazık ki uyum sağlanamamış. Bunu biraz resmî rakamlarla ifade etmeye çalışacağım. Bu sözleşme maddesi hayata geçirilmediği gibi, bu sözleşme maddesinin bugünkü tablosunu da bir kez daha görmüş olacağız. Yaş ortalamaları ve durumuna göre ifade edeceğim ama zamanımız çok olmadığı için sadece 12 ila 17 yaş arasındaki çocukların tablosunu biraz aktarmaya çalışacağım.
Bu bahsettiğim veriler 1 Aralık 2015 tarihine kadar olan veriler ve bu verilerde 12 ila 17 yaş arasındaki çocuklardan hükümlü olan çocuk sayısı erkeklerde 648, kadınlarda 21, toplam hükümlü sayısı 669; tutuklu çocuk sayısı erkeklerde 1.648, kadınlarda 57, toplam tutuklu sayısı 1.705; yine, genel toplam üzerinden hesapladığımızda 2.374 çocuk şu anda cezaevinde. 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı dışarıda ailesiyle, sokakta arkadaşlarıyla kutlaması gerekirken okul çağındaki çocuklar şu anda 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı cezaevinde geçiriyor.
ALİM TUNÇ (Uşak) - Sizin tarafınızdan kandırılmış çocuklar!
ÇAĞLAR DEMİREL (Devamla) - Evet, bir kez daha ifade edelim: Bu tablonun yüzde 71'i tutukludur, özellikle ifade etmek istiyorum. O sözleşmeye de atıfta bulunarak söylüyorum, haklarında herhangi bir hüküm olmayan çocukların cezaevlerinde tutulması, Türkiye'deki adalet sisteminin aslında çocukları korumaktan uzak olduğunu bir kez daha göstermektedir. Mevcut durum bile bu kadar umutsuzken çocuklar hapsedilmeye ve yeni cezaevleri açılmaya devam edilmektedir. Adalet Bakanı, yine, 2015 Eylül ayındaki açıklamasında 2016 yılı içinde Diyarbakır, Hatay ve Tarsus'ta 3 cezaevi yapılacağını, 2017 ve 2018 yılları içerisinde ise Kayseri ve Tekirdağ ili Çorlu ilçesinde birer yeni çocuk ve gençlik kapalı cezaevi infaz kurumu açılacağını duyurmuştur. Yine, bunu ifade ederken bu yeni 5 hapishaneyle birlikte kapasitenin 288 olduğunu düşündüğümüzde, Bakanlığın önümüzdeki dönemlerde çocuklar için 1.440 ek kapasite oluşturmayı amaçladığını görmekteyiz. Yani bizler çocukların cezaevlerine bırakılmasından ve çocuk cezaevlerinin kapatılmasını istediğimiz bir süreçte çocukların yeniden cezaevlerine gönderilmesi için cezaevleri açılıyor.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Dağa kaçırılan çocuklar ne olacak?
ÇAĞLAR DEMİREL (Devamla) - Yine, cezaevlerindeki çocuk istismarlarını hep birlikte biliyoruz, hep birlikte gördük, hep birlikte bunları Pozantı'da da, diğer cezaevlerinde de gördük, ortaya çıkardık.
Yine, aynı şekilde, cezaevlerinde uygulanan şiddet ve istismarı da çok yakinen biliyoruz. Çocukların ailelerinden kopartılarak ve bulundukları alanlardan da başka yerlere sürgün edilerek aslında aile bağını ortadan kaldıran bir süreç içerisinde olduğunu bir kez daha buradan vurgulamak istiyoruz. Çocukların haklarını ve hukuklarını koruyan ve bu hukuklar doğrultusunda yeni anayasa ya da yeni kanunlar çıkarılması gerekirken, var olan cezaevlerinin kapatılması gerekirken ne yazık ki yine haktan, hukuktan ve adaletten bahsedemiyoruz. O yüzden, bugün çocukların bayramı kutlu olsun diyemiyoruz çünkü çocuklarımız cezaevlerinde bu süreci cezaevlerinde geçiriyor diyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)