| Konu: | Parlamentoda her türlü fikrin serdedilebileceğine, eleştirinin yapılabileceğine ancak hakaretin bu çerçevede değerlendirilecek bir husus olmadığına, özür dilememekte ısrar edildiği için İç Tüzük'e uygun olarak bir talepte bulunduğuna ve kürsüye yürümenin tasvip edilemeyeceğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 27.04.2016 |
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Burası Parlamentodur. Parlamento da netice itibarıyla konuşulan yerdir. Her türlü konu, her türlü fikir bu kürsüden serdedilir, serdedilmelidir. Hatta bildiğimiz klasik fikirler değil en aykırı düşünceler de burada dillendirilebilmelidir. Bizler bu aykırı düşüncelere katılsak da katılmasak da değişmez çünkü burası milletin Meclisinin kürsüsüdür. Nitekim bu kürsüden herkes, her gruptan her kişi çok ağır eleştiriler yöneltmek suretiyle konuşmalarını sürdürmektedir bu zamana kadar, öteden beri. Aynı şekilde bizim grubumuza dönük de yine bu kürsüden oldukça ağır eleştiriler gelmiştir. Bundan memnun olmayabiliriz ama buna tahammül etmek durumundayız. Bunu sevmeyebiliriz ama bunu içselleştirmek, tolere etmek durumundayız. Ancak hakaret kesinlikle bunun içine girebilecek bir şey değildir, tahkir bu noktada, bu paralelde, bu çerçevede değerlendirilebilecek bir husus değildir. Nitekim bugün burada cereyan eden hadise de böyle bir husustur. Öyle ki değerli grup başkan vekilleriyle arkaya geçmek suretiyle uzunca bir müzakere yaptık. Dediğimiz şey sadece şuydu: "Meclis Başkanımıza ilişkin olarak bu ağır hakaret ifadesi maksadı aşmıştır, CHP'li hatip bir özür dilesin, büyütecek bir mesele de yoktur." Ve uzunca süren müzakerenin aslında konusu da arkada bu olmuştur. Fakat özür dilememe konusunda ısrar edildikten sonra bendeniz, grup başkan vekili olarak ve elbette ki haklı olarak İç Tüzük'e uygun olarak bir talepte bulundum. Maksadımız kesinlikle ve kesinlikle üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Saldıranlara ne diyorsun?
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Hâlâ şu anda İç Tüzük'ün 163'üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre hatip özür dilediğinde bu geçici çıkarma cezasının kıymetiharbiyesi kalmayacaktır. Çünkü bizim bidayetindeki talebimiz de buydu nihayetindeki talebimiz de budur. Dolayısıyla asla ve kata birine karşı bir numara çekmek, bir dolap çevirmek, böyle bir şey bizim işimiz değildir, olamaz. Eğer hatip böyle bir cümle kullanmasaydı böyle bir talebimiz de olmazdı.
LEVENT GÖK (Ankara) - Ya, bunda ne var Sayın Çakır?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ya, bunu kullanırız. Biraz sonra ben de kullanacağım. Ne var bunda ya?
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Meramımı yeterince açık olarak ifade ettiğimi düşünüyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, hâlâ, ısrarla, kürsüye yürüme konusundaki görüşünü, tepkisini ortaya koymuyor Sayın Çakır.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bu konuda görüşünüzü açıklamaya davet ediyorum.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, asla ve kata, Sayın MHP Grup Başkan Vekili...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Forum mu yapıyorsunuz Sayın Başkan? Forum mu, Meclis mi burası? Arkada bu işler konuşulur, böyle olur mu bu iş?
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Sayın Başkan, açar mısınız, tamamlayayım. Cümlemi tamamlıyorum efendim.
BAŞKAN - Buyurun.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın MHP Grup Başkan Vekili Akçay dediği için değil çünkü ben Akçay'a arkada görüşlerimi ifade ettim ama demin burada konuştuğumda, esas itibarıyla, sadece bu vakaya kilitlendiğimiz için onu ifade ettim. Bendeniz ve hiçbir arkadaşımız burada kürsüye yürünmesini tasvip edemez, etmemelidir çünkü kürsünün dokunulmazlığı esastır. (CHP sıralarından gürültüler)
LEVENT GÖK (Ankara) - Peki, ne yaptınız Sayın Çakır, ne yaptınız onlarla ilgili? Herkes kürsüye yürüdü ya! Arkadaşımızın söylediği bir söz, sizin söylediğiniz sopa, yumruk.
COŞKUN ÇAKIR (Tokat) - Ama bunu söylerken Sayın Akçay'a da şunu hatırlatmak isterim, deminki konuşmasında ifade etmiş olduğu "linç" meselesinde: Kendisi edebiyat konusunda mahirdir, bir lügati de vardır, Türk Dil Kurumunun lügatini tavsiye ederim, ona bakıp gördüğünde lincin ne olduğunu görecektir.
Teşekkür ederim.