GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/733) esas numaralı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/29) münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:84
Tarih:03.05.2016

YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; (2/733) sıra sayılı Kanun Teklifi'miz hakkında söz almış bulunmaktayım. Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, İzmir Milletvekilimiz, yoldaşımız Sayın Tuncay Özkan'a geçmiş olsun diyor, bir an önce onun aramızda olmasını diliyorum.

Bugün ayrıca Dünya Basın Özgürlüğü Günü ve yine ne yazık ki sınıfta kaldık. Ülkemiz bu tabloyu hak etmiyor. Bu tablo, bu güzel ülkede bu demokrasiyi içine sindiremeyenlerin eseridir. Elbette, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye'de basının özgür olması için, basın özgürlüğü için çalışmamıza devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, bugün ayrıca Miraç Kandili. Şiddetin, kibrin, öfkenin yok olması dileğiyle hepinizin Miraç Kandili'ni kutluyorum.

Değerli milletvekilleri, çalışma hayatında sorunlar ne yazık ki bitmiyor. Dün burada Sayın Çalışma Bakanı, konuşmasında çalışma hayatının güllük gülistanlık olduğunu, kimsenin sorunu olmadığını nahif bir üslupla, nezaketle anlattı. Bir an düşündüm "Acaba Sayın Bakan Türkiye'yi mi anlatıyor?" diye. Sayın Bakan, 1980 darbesini bile 1977 1 Mayısına bağlamadan tutun da esnekleşmenin her türlüsünün içinde yer aldığı, işçiyi koruma yerine işvereni korumayı hedefleyen 4857 sayılı İş Kanunu'nun evrensel emek normlarıyla dolu olduğunu, on dört senede 17 bin işçinin iş cinayetlerinde öldürülmesini bir yana bırakıp İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun ne kadar iyi olduğunu anlattı bu kürsüden. Konuşmayı dinlerken, gerçekten, demek ki siyaset bu dedim. "Bütün olumsuzluklar, temiz bir dille nasıl tersine çevrilebilir, vatandaşlar nasıl ikna edilir?" anlayışını gördüm. Sayın Bakanın olayları tersine gösteren konuşması, esasen AKP'nin on dört yıllık siyaset anlayışının da bir yansımasıydı. Aslında Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim olayları çarpıtma yönünde nasıl yetersiz olduğumuzun da bir göstergesiydi bu. Olsun, dedik, biz bu kürsülerden halka doğruları söylemeye devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizde de görüleceği üzere teklifimiz, bir hakkın teslim edilmesiyle ilgilidir. Memurlarımız, otuz yılı aşan çalışma süreleriyle ilgili emekli ikramiyesi alma hakkından mahrum kaldılar, süre sınırı vardı çünkü ancak Danıştay 10. Dairesinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, 25 Aralık 2014 tarihinde bu haksızlığı ortadan kaldırdı ve Resmî Gazete'de yayımlandı. Ancak memur emeklilerimizin Anayasa Mahkemesinin kararının uygulanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptıkları başvurular, Anayasa Mahkemesinin kararlarının geriye işlemeyeceği iddiasıyla, hükmüyle askıya alınmış oldu ve uygulanmadı. Bu nedenle memurlarımız da haklarını alabilmek için mahkemelere gitmek zorunda kaldılar. Danıştayın bu konuda memur emeklileriyle ilgili vermiş olduğu yüzlerce karar bulunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, ben buradan bir kez daha Sayın Çalışma Bakanına soruyorum: Böyle yargı kararları var iken, Anayasa Mahkemesinin 2014 tarihinde emeklilere vermiş olduğu böyle bir karar var iken iki yıldan beri bu haksızlığı gidermek için niçin burada bir kanun teklifinde bulunmuyorsunuz ve niye düzenlemiyorsunuz? Emeklilerimizin haklarını alabilmek için mahkeme kapılarında beklemelerine gönlünüz nasıl rıza gösteriyor?

Değerli milletvekilleri, burada iktidara düşen görev, yargı kararıyla Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle geçersiz hâle gelen yasanın yerine yeni bir yasal düzenleme yapmak değil midir? Kanun önünde eşitlik ilkesi ve sosyal hukuk devleti olmanın bir gereği olarak söz konusu tarihten önce emekli olmuş ve eksik ikramiye almış olan memurlarımızın bu ikramiyelerinin de ayrıca ödenmesi gerekmektedir, yasa da bunu emretmektedir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi, kararını vermiştir. Bu yolla bir hak tecelli ettirilmiştir ve yapılması gereken Meclisin de bu hakkı emeklilerimize vermesidir.

Gelin, burada, bir ana muhalefet partisi veriyor diye bu işi ötelemeyin. Memurlarımızın, otuz yıldan fazla bu ülkeye hizmet etmiş olan memurlarımızın anasının ak sütü gibi helal olan ikramiyelerini burada verilmek üzere bu yasa teklifimizi destekleyin, onların da bu sorunlarını ortadan kaldıralım.

Hepinize bir kez daha teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sağ olun, var olun. (CHP sıralarından alkışlar)