| Konu: | Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 03.05.2016 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, tabii, iktidardan alkış almak ölçüt değil; iktidar eğer hukuk sınırları içerisine gelirse ben onları hep alkışlarım ve saygıyla da hep selamlarım ben. Önemli olan, hukuk kalıpları içerisinde durabilmek Değerli Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar) Onun için, biz bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi olarak insanların felsefi düşüncesine, siyasi düşüncesine, mezhebine, dinine, diline bakmaksızın hep hukuk çerçevesinde baktık, hep insan çerçevesinde baktık.
Değerli arkadaşlar, evet, eğer Avrupa Birliği ülkeleri vize sorununda izin vermezlerse "Parlamentoda Cumhuriyet Halk Partisi muhalefet etti veya diğer siyasi gruplar muhalefet etti, onun için bize vizeyi vermiyorlar, bunun sorumlusu üç muhalefet partisidir." denilecek. Görebildiğimiz kadarıyla eğer gerçekten vize uygulanacaksa, vize kalkacaksa... Sanki vatandaşlarımızın parası bol da sırada bekliyor, Avrupa ülkelerine gezmeye gidecekler. Bu sebepten dolayı, biz, evet, bu yasa yetersiz ama yetersiz olması nedeniyle biz hep teklifleri verdik, bunları kabul etmediniz.
Fakat biraz önce polislerle ilgili ben burada konuşurken burada bazı arkadaşlarımız laf attı, sizden istirham ediyorum, bakın, burada ikinci bir operasyon daha başlayacak. Nedir bu? Emniyetin içerisindeki tasfiyeler başlayacak. Buradaki tasfiye ne olacak? Efendim, "Siz Menzil grubuna, Okuyucu grubuna mı yakınsınız, Fethullah grubuna mı yakınsınız?" Bu sebeplerden dolayı, güzide Emniyeti sizin bu şekilde tasfiye etme hakkınız var mı? Değerli arkadaşlar, bunları liyakat esaslarına göre yapın. Ankara Emniyet Müdürüne sesleniyorum, Emniyet Genel Müdürüne sesleniyorum, İçişleri Bakanına sesleniyorum: Emniyet mensupları, tüm diğer kamu kurumlarını cemaatlere teslim etmeyiniz.
Değerli arkadaşlar, hep bizim rahmetli Lütfi Duran hocanın liyakat esasıyla ilgili bir doktora tezi vardı, kamu kurumlarında liyakat esası. Bu liyakat esası sanki 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'ndan çıkarıldı, tamamen cemaat endeksli olarak gidiyor. Bu cemaat yapılandırmaları hakikaten ülkenin altına konulmuş olan bir dinamittir. Bu cemaatlerle iktidarın bağını kesmesini istirham ediyorum.
Biraz önce "IŞİD'e yardımcı oluyor musunuz, olmuyor musun?" tartışması çıktı. Değerli arkadaşlar, size ben gazete haberini gösteriyorum, daha bugünkü gazete. Bir emniyet mensubu ne diyor? Emniyet mensubunun kendi ifadesi: "IŞİD'lilerin tedavi edildiği binada aylarca nöbet tuttuk." Daha bugünkü gazete değerli arkadaşlar.
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Hangi gazetede? Göster, göster gazeteyi.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - İngiliz gazetesi mi?
MAHMUT TANAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, burada bunu beyan eden Emniyet mensubu ve diyor ki: "Hakikaten, bu IŞİD'lilerin burada kaldığını ve bizim de nöbet tuttuğumuzu..." Emniyet mensubu o kadar içerlenmiş ki haklı olarak...
Şimdi, biraz önce dediniz ki: "Yok efendim, IŞİD'le bizim ilgimiz yok." Yüreğiniz yetiyorsa... Biraz önce hatip konuşurken "4 savcıyı sürgün ettiniz." dedi. 4 savcıyı sürgün etmediler sayın hatip, 4 savcı şu anda cezaevinde. Yüreğiniz yetiyorsa bu dosyalarda aleniyeti sağlayın, gizlilik kararının kaldırın, kimin terör örgütleriyle, kimin IŞİD'e silah gönderdiğini kamuoyu öğrensin. Bu kadar açık ve net. (CHP sıralarından alkışlar) Neden korkuyorsunuz? Eğer kapaklı bir işiniz yoksa, kirli bir ilişkiniz yoksa, temizseniz, suça bulaşmamışsanız bu gizlilik kararını kaldırın.
Bakın, değerli arkadaşlar, şu anda Türkiye'de devam toplumsal davalarla iktidarın dolaylı veya direkt bağlantılı olduğu, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu tüm dosyalar gizlidir. Niçin? Aman, iktidarın bu kirli ilişkileri ortaya çıkmasın. Onun için diyorum ki: Varsa yüreğiniz, varsa cesaretiniz, her şeyin şeffaf olmasını istiyorsanız, kamuoyunun, herkesin her şeyi bilmesini istiyorsanız...
Değerli arkadaşlar, bakın, cezaevinde olan 4 savcıyla görüşen şu anda Hükûmette olan Adalet Bakanıdır, o dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarıdır. Bizzat başsavcıyı arayıp "Kardeşim, bu tırların kayıtsız olarak geçişine izin verin. İzin vermezseniz biz yanarsak sizi de yakarız." dediler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Devamla) - Evet, savcıları yaktılar. O savcılar şu anda cezaevinde değerli arkadaşlar.
Hepinize teşekkür ederim, saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)