GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:86
Tarih:05.05.2016

TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İş Kanunu ve Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 2'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun tasarısıyla özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verilmesi ve "uzaktan çalışma" adı altında evde çalışmayı içeren esneklik uygulamalarının getirilmesi hedeflenmektedir.

Sayın milletvekilleri, burada özellikle şu üç sözcüğe "uzaktan", "geçici" ve "esnek" sözcüklerine dikkatinizi çekmek istiyorum. Âdeta, zaman ve mekân kavramı içermeyen, tamamen belirsiz olan bu sözcüklerden oluşan kanun tasarısı "Kurtlar puslu havayı sever." ve "Bulanık suda balık avlamak." atasözlerini çağrıştırmaktadır. Bu kanun tasarısı, Anayasa'nın 48, 49, 50, 51, 53, 54, 55, 60'ıncı maddelerine doğrudan aykırıdır. Bu çalışma, hiçbir sendikanın görüşü alınmadan, AKP'nin tüm diğer icraatlarında olduğu gibi konunun muhataplarına danışılmadan tepeden inme bir yaklaşımla hazırlanmıştır.

Tasarının 2'nci maddesi, özellikle kadınların kayıt dışı ve ağır çalışma koşullarında yoğun hak ihlallerinin kurbanı olacağı ev eksenli çalışmadır. Ev eksenli çalışma, başta kadınlar olmak üzere, işçileri sosyal güvenceden ve örgütlenmeden mahrum bırakacaktır. Buna karşılık, işverenin maliyetlerini, kira, su, elektrik giderleri gibi maliyetlerini azaltacak; bunun yanında, yine işçilere sunmakla mükellef olduğu servis ücreti, yemek ücreti, kreş, tatil, mesai gibi temel hizmetlerdeki giderlerini de azaltmaya yönelik bir amaç içindedir.

Bu evlerde kullanılacak kimyasalların, ekipmanların ve binaların sağlık ve güvenlik açısından uygunluğunun ortaya çıkacak meslek hastalıkları ve bulaşıcı hastalıklar açısından denetimi ve kontrolü mümkün olmayacaktır. Kısacası, ev eksenli çalışmada iş sağlığından, işçi sağlığından ve iş güvenliğinden bahsetmek mümkün değildir.

Yapılan işin miktarı ise çok uzun çalışma saatlerini içerecek, hatta işin bitirilmesi için evdeki yaşlıların ve çocukların da sağlıkları tamamen göz ardı edilerek yardımları gerekecek, çalışmaya katılmaları gerekecek ve kazanılan paranın azlığı kadınları çok uzun süreler çalışmaya mecbur bırakacaktır.

Ev eksenli çalışma... Kadınlarımızı, onları hiçbir zaman sokakta yürürken dahi görmeye tahammül edemeyen AKP iktidarı, bir kere daha eve mahkûm bırakacak; onları hem ev işlerine hem de evde yapılmaya mecburi olan mesaiden dolayı eve bir kere daha hapsedecek ve cinsiyet eşitsizliğini bir kere daha perçinleyecektir. Ayrıca, annelerine yardım etmek zorunda kalan kız çocuklarının da eğitimi aksayacak, kız çocukları eğitimden yoksun bırakılacaktır. Bu maddenin en garip yanı ise evde çalışmanın denetiminin ve teftişinin de mevcut olan mevzuata göre mümkün olmamasıdır. Çünkü Çalışma Bakanlığı iş müfettişleri kişilerin konutlarına izin olmadan ve mahkeme kararı olmadan girip teftiş yapamazlar. Oysa, acaba burada amaç, tıpkı denetlenemeyen Ensar Vakfı yurtlarındaki gibi, denetlenemeyen merdiven altı imalathaneleri mi oluşturmaktır?

Özetle, AKP iktidarı, işçilerin haklarının tırpanlanması, ortadan kaldırılması için elinden geleni yapmıştır. Bu nedenle, Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olan, Orta Çağ'daki kölelik koşullarına ve âdeta insan ticaretine zemin hazırlayan bu tasarının tamamına ilkesel olarak karşıyız ve derhâl Türkiye Büyük Millet Meclisinden geri çekilmesini talep ediyoruz.

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)