GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:86
Tarih:05.05.2016

ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesindeki önergemiz üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iktidar partisi tarafından "güvenceli esneklik uygulamalarının hayata geçirilmesi paketi" olarak sunulan bu kanun tasarısının amacı, istihdamın ve ekonomik büyümenin artırılması, işsizliğin ve kayıt dışı istihdamın azaltılması ve uluslararası rekabetin güçlendirilmesi adına özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verilmek üzere "uzaktan çalışma" adı altında evde çalışmayı içeren yeni esneklik uygulamalarının devreye sokulmasıdır. Ancak, söz konusu tasarıyla önerilen düzenlemeler detaylı bir şekilde incelendiğinde, bu tasarının ne yazık ki söz konusu amaçlara hizmet etmediği görülmektedir. Aksine, güvencesi olmayan bir işçi kitlesine sebep olması kuvvetle muhtemeldir.

Türkiye İş Kurumu verilerine göre, ülkemiz genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2016 yılı Ocak döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, 31 bin kişi artarak 3 milyon 290 bin kişi olmuştur. İşsizliğin gittikçe arttığı günümüzde, özel istihdam bürolarının işverene mesleki anlamda geçici işçi temin etmeleri, bu büroların kâr amacıyla kurulmuş ticari kurumlar gibi çalışanlarının emeğini satacağını açıkça göstermektedir.

Tasarıda, geçici işçilerin çalıştıkları dönemlerde, sosyal hizmetlerden "eşit muamele" ilkesince yararlandırılmaları düzenlenmiştir. Ancak, görünen o ki özel istihdam bürolarının kâr etmek amacıyla işçiye normal ödenenden daha az bir ücret vermesi büyük olasılıkla bir ihtimaldir. İşçilerin bir kazanç konusu olması, işçilerin istismar edilmesi, insanlık onuruna yakışmayacak koşullarda çalıştırılmasına ve iş güvencesinin ortadan kalkmasına ortam hazırlayacaktır.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz bu konuda ne yazık ki Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslanamayacak durumdadır.

İşsizlik rakamları, işçi sağlığı, iş güvenliği, kayıt dışı istihdam gibi konular da göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa Birliği ülkelerinden çok çok daha altta olduğumuz görülmektedir. Bu sebeple, esnek işçiliğin mevzuatı ülkemiz açısından öncelikli bir gereklilik değildir.

Ayrıca, görüşmekte olduğumuz kanun tasarısında, geçici iş ilişkisi bakımından, özel istihdam bürosu ile geçici işçi arasındaki hak ve yükümlülüklerin başlangıcı açık değildir. Geçici işçi özel istihdam bürosuna başvurduğu tarihte mi yoksa işverenin yanında göreve başladığı tarihte mi borç ve alacakları başlayacaktır, belli değildir. Boş kaldığı dönemlerde ücret ödenecek midir, belli değildir.

Geçici işçi piyasasının, çok fazla işsiz gencimizin olduğu bu dönemde rekabete yol açacağı aşikârdır. İşsizlerimiz, tercih yapma şansı olmadığından, geçici iş ilişkisi kurulan her işte çalışmak zorunda kalacaklardır. Bu da özel istihdam bürolarınca kötüye kullanılmaya ve işçilerin emeklerinin sömürülmesine müsait bir ortam hazırlamaktadır. Geçici işçilerin sendikal örgütlenmeleri de mümkün olmayacağından, savunmasız ve güvencesiz kalmalarına sebep olmaktadır. Geçici işçinin birçok yöneticisi olacak ancak kalıcı bir iş ve iş yeri olmayacaktır. Bu da düzensiz bir iş hayatı ve geçici iş ilişkilerine sebep olacaktır. Bu şekilde çalışan işçilerin kiralanma süreleri arasında boşluklar doğacak ve bu işçiler daha uzun sürelerde emeklilik hakkına sahip olacaklardır.

Yapılan düzenlemelerden biri de uzaktan çalışmanın İş Kanunu'na eklenmesidir. Bu düzenleme de esas itibarıyla evde çalışmayı düzenlemektedir. Evde çalışma, sosyal güvenceden uzaktır ve maliyetini azaltmak isteyen firmaların başvurduğu en önemli yollardan biridir.

Söz konusu tasarıyla, milletimizin menfaatlerinden çok, piyasaya yönelik çalışmalar yapılmıştır. Özel istihdam büroları aracılığıyla işçi çalıştıran işverenin, işçiye karşı yasal sorumluluğu bulunmamaktadır.

Anayasa'nın 49'uncu maddesinde "Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır." yer almaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler, milletimizin menfaatlerini korumak hususunda her tür çalışmayı yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Aziz Türk milletimizin huzuru ve refahının bizim için her şeyden önce geldiğini belirtir, saygılarımı sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)