| Konu: | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 05.05.2016 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Tabii, konu istihdam büroları. İstihdam bürolarının geçmişine baktığımız zaman... Bize hukuk fakültesi 1'inci sınıfında Roma hukuku dersini öğretirlerdi. Elimde benim Roma Hukuku kitabı... Rahmetli Profesör Doktor Ziya Umur Hoca dersimize gelirdi. Roma hukuku niçin önemli? Aslında hukukun kaynağı Roma hukuku. Roma hukukunda "eşya" kavramı vardı -Roma Eşya Hukuku kitabını da getirdim ben- eşya hukukunu ikiye ayırırlardı: Konuşan eşya, konuşmayan eşya. Konuşmayan eşya da ikiye ayrılıyor Roma hukukunda: Menkul eşya, gayrimenkul eşya. Eşyaya da "res" deniliyordu.
Roma hukukundaki o köleler konuşan eşya kapsamında olup mal kapsamındaydı, insan olarak kabul edilmiyordu; satılabiliyordu Sayın Bakan, kiraya verilebiliyordu, ödünç verilebiliyordu, arenalarda bunlar sirklere çıkarılabiliyordu, eğer bir düğün yapacaksanız kiraya da verilebiliyordu güzel yemek yapanlar. Aynı zamanlar at nasıl kiraya verilebiliyorsa o köleler de öyle kiraya verilebiliyordu.
Bu konuyla ilgili aynı zamanda Roma Dönemi'nde sorunlar çıkıyor. Bu kiraladığınız köle hastalanırsa, başka birisine zarar verirse bundan kim sorumlu; buradaki sahibi mi sorumlu, yoksa kendisi mi sorumlu? Bunların hepsi ta Roma hukuku döneminde olaylar olarak, meseleler olarak tartışılmış, bugüne kadar gelmiş.
Bunu anlatmamın sebebi şu değerli arkadaşlar: Roma hukukunda köleler, evet, eşya kapsamındaydı, bir hak edinemiyordu, mal gibiydi ama çağdaş hukuk sistemleri o köleliği aldı, şu anda insan olarak görünüyor; mal gibi değil, hak sahibi olabiliyor. Ancak, yine kiraya verilme olayını işte çağdaş hukuk sisteminde köleliğe benzer kurum olarak bugün biz istihdam bürolarında görüyoruz. Yani, bugünkü istihdam bürolarını, tam kölelik demeyeceğiz, köleliğe benzer kurumlar olarak çağdaş hukuk sistemleri kendi içinde benimsemiş. Peki, benimsemiş ancak biz burada "Bu kölelik sistemidir." dediğimiz zaman Sayın Bakan, sayın iktidar milletvekilleri kızıyor.
Değerli arkadaşlar, şimdi, siz, eşiniz, dostunuz, akrabanız, komşularınız, oy veren seçmen arkadaşlarınız, bunlar yarın öbür gün istihdam bürolarında çalıştığı zaman ne olabilecek? Yani, sekiz saat çalışabiliyorsa veya dokuz saat çalışabiliyorsa, işsizliği önlemek için denilecek ki: "Arkadaş, sen üç saat git çalış." Diğer dokuz saatte diğer 1 kişi üç saat çalışacak. Yani toplam sekiz saat veya dokuz saat 3 kişi üzerinde bölüştürülecek. Burada eğer on iki ay çalışacaksa ancak üç ay veya dört ay çalışabilecek, kıdem tazminatını hak edemeyecek, ihbar tazminatını hak edemeyecek.
Hatta, içimizde hukukçu arkadaşlarımız var ve burada tartışılmayan bir husus daha var -Sayın Bakana tabii ki haklı olarak acilen gelen telefonlar olabiliyor- evlenen hanımefendiye Medeni Kanun'umuz diyor ki: "Evlilik tarihinden itibaren eğer bir yıl içerisinde eşiniz sizin çalışmanızı istemiyorsa siz kıdem tazminatını alarak işinize son verebilirsiniz." Peki, Değerli Bakan, değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri; bu hususla Medeni Kanun'daki eşin evlenmesi nedeniyle işi bırakan, ihbar tazminatını alan, kıdem tazminatını alacak olan insanlar da bundan mahrum kalacak değerli arkadaşlar. Yani, biz burada Medeni Kanun'un hükümleriyle birlikte bunu yine ilga etmiş oluyoruz.
Benim sizden istirhamım Sayın Bakan -bu istihdam bürolarını tabii biz size sözlü olarak anlattığımız zaman bunların hiçbirini siz kale almıyorsunuz- gayet açık ve net: Roma hukukundaki bu kölelik sistemini, köleliğin hukuk sistemini -takip edecekler açısından söylüyorum, Beta Yayınları, Profesör Doktor Ziya Umur, sayfa 159 ve baskısını da söylemiş olayım bulabilmeniz açısından, üçüncü baskı, Ağustos 2010, İstanbul baskısı; inşallah bunları da edinirsiniz- okuduğunuz zaman bize bu hakkı da verirsiniz.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)