GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:87
Tarih:10.05.2016

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özünde, Engelliler Haftası'nda -biraz evvel sayın vekilimin de belirttiği gibi- yapılanla yapılmayanı en iyi özetleyen AKP Milletvekilimizin biraz evvel buraya getiriliş biçimiydi. Bunu, biraz sonra başkalarını eleştirirken buradan başlayarak dile getirmenin yararlı olduğunu düşünüyorum. Demek ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde, burada bir engelli milletvekilinin olacağı düşünülerek bunu dahi akıl edememişiz. Bu anlamda belediyeleri, kamu kuruluşlarını biraz sonra söyleyeceğim ama işe buradan başlamak gerektiğini düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, engellilerle ilgili çok söz söylüyoruz, bu konuda yasalar çıkarıyoruz, evraklar üzerinde yazılanlar çok, söylenilenler çok ama uygulama alanlarında bununla ilgili sorunlar da çok büyük.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının yanıtlaması istemiyle bir yazılı soru önergesi verdim: Yüzde 40 ve üzeri engelli vatandaşlarımızdan sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurarak kendileri için engelli kimlik kartı çıkaran kaç kişi olduğunu sordum. Ülkemizde yürüme engelli sayısının kaç olduğunu, yürüme engellilerden tekerlekli, akülü sandalye kullanabilecek durumda olup, tekerlekli, akülü sandalye bekleyen kaç kişi bulunduğunu, bu bağlamda ülke genelinde bir kampanya düşünülüp düşünülmediğini; ülkemizde görme engelli sayısının kaç olduğunu, kaç belediye ya da kurumda görme engelliler kitap okuma birimi bulunduğunu; engellilerin istihdamına vesile olacak eğitim ve rehabilitasyon konusundaki mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin sayısının kaç olduğunu, illere göre dağılımının ne olduğunu; 1475 sayılı İş Kanunu gereğince yüzde 3 oranında engelli istihdamını zorunlu kılan yasal düzenlemeye göre iş yerlerinde buna uygun olarak engelli istihdamının sağlanıp sağlanmadığını, bu anlamda 2015 yılında yapılan denetimleri sordum. Bunların yanıtlarının verileceğini düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, bölgelere gittiğimizde sizlere de yansıtılıyor, son dönemde bir uygulama başladı, sosyal yardım vakıfları, engelliler için gelir testi ve engelli rapor güncelleme uygulamasına gitti. Bunun sonucunda, engelli olduğu için yıllardır yardım alan yurttaşlarımızdan yardımlar kesilmeye başladı. Gerekçe olarak da ailenin gelir durumu değerlendiriliyor. Oysa engellinin gelir durumuna bakılmaz, devlet eğer bir engelliye sahip çıkıyorsa onun elindeki hakkı almaz. Bu, bana göre bir ayıptır. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Görme engelliler ile tekerlekli sandalye kullananlar için kamu kuruluşlarında, okullarda, camilerde, bankalarda, yollarda erişilebilirlikle ilgili sorunlar ülke genelinde devam ediyor. Bu anlamda konu ciddi olarak ele alınmalıdır. Öyle ki vatandaşımız, kaldırımda engellinin tekerlekli sandalyeyle geçeceği yere hâlâ aracını park etme duyarsızlığı içindeyse bu konuda genelde toplumun da bilinçlendirilmesi ve yapılanların yanında yapılacak olanların da birlikte sahiplenilmesi gerektiğine inanıyorum.

İşitme engellilerle ilgili bir kanun teklifi verdim. Doğrudur, işitme engelliler için tercüman bulunduruluyor ancak işitme engelliler hastanede, resmî kuruluşlarda, mahkemelerde kendilerini ifade edebilmek için tercüman beklememeli ve bu konuda onların ulaşım noktalarında mutlaka ve mutlaka konuyla ilgili tercümanlar bulundurulmalıdır yani hastanelerde, kamu kuruluşlarında, iş görecekleri yerde bunlar için tercüman bulundurulması şarttır.

Niğde Altınokta Körler Derneğini ziyaret ettim, dernek kirada. Kamu kurum ve kuruluşlarında bunlar için verilecek bir yerin dahi olmaması ve kendi derneklerini kendilerinin açık tutmaları yönündeki uygulamayı da yanlış bir uygulama olarak düşünüyorum.

Ülkemiz genelinde görme engellilerle ilgili yapılan çalışmalar olsa da bunların çok sınırlı kaldığını düşünüyorum. Yüzeylerin özel malzemeyle kaplanmadığı, sıcaklardan etkilenip kalkan ve "Yollarda görme engelliler yararlansın." denilirken sorun olan birkaç ulaşım ağındaki sıkıntılara mutlaka sizler de tanık oluyorsunuz. Yani yapılmış olmak için iş yapılmamalı; bu sorun kalıcı, sürekli ve engellilerin de yaşamları boyunca rahat davranabilecekleri bir şekilde çözülmelidir.

Niğde'nin Horoz Köyü'ne gittim hafta sonu. Musa dayı beni yakaladı, dedi ki: "Bana bir akülü, tekerlekli sandalye.". Sosyal yardım vakıfları var, hayırseverlerimiz var. Televizyonlara, gazetelere bakıyoruz bu tür yardımların yapıldığına tanık oluyoruz ama köydeki, kasabadaki yurttaşlara çok ulaşamıyoruz. Bunların da bir reklam aracı olması gerekmiyor. Muhtarlara sorulursa, belediyelere sorulursa, genelde tespit edilen her kişi bundan yararlanırsa bu insanların da sorunları aşılmış olur.

Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımız Niğde'de terfi ligine kaldı. Başkanı kutlamak için aradım. Onların malzeme sorunu olduğunu, yer sorunu olduğunu öğrendim, oldukça şaşırdım. Amatör spor kulüplerine yardım edildiği söyleniyor ama İşitme Engelliler Spor Kulübümüzün de Tekerlekli Sandalye Spor Kulübümüzün de malzeme sorunu var, yer sorunu var, bunların da bir an önce giderilmesi için yetkililerin dikkatine sunuyorum.

Keza, Beyazıt Kütüphanesinde görme engelliler için gönüllü kitap okuyan Sabahat Varol İnsel hemşehrimi daha önce de burada dile getirmiştim. Arkadaşlar, eğitimli insanlarımızın bir kısmı okey masalarında harcadıkları zaman kadar gidip kütüphanelerde görme engelliler için sesli kitap okurlarsa toplumsal fayda sağlanmış olur. Bunu da genelde bizleri izleyen herkesin dikkatine bir kez daha sunmak istiyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, köyleri çok gezince "Değerli hemşehrilerim" diye başlayacaktım, hoşgörün, bu kadar da oluyor. (Alkışlar)

Bu engellilerle ilgili yapılanın sınırı yok. Bakınız, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz engelliler birimini kurduktan sonra bununla ilgili ne yapılabilir diye çalışmalar yürütmüştük. Ben de o ekibin içindeydim, birlikteydik. Yapılan bir çalışma, işitme engelliler orkestrası kuruldu. O orkestranın sahne aldığı gün keşke hepiniz orada olsaydınız. Onların duygularıyla buluşup onu görünce içsel olarak ayrı bir varlığa eriyorsunuz çünkü "İşitme Engelliler Orkestrası" akla zor gelen, yapılabileceği şüpheli görülen bir iş. Oysa şunu biliniz ki: Engelli yurttaşlarımızın yalnızca bedensel engelleri var. Onlar da bizler gibi, düşünmede, üretmede, verileni yerine getirmede çok yetenekliler, yeter ki onlara gerekli olan eğitim sağlanabilsin. Eğitim alanında sorun var, ulaşım alanında sorun var ama yapılanlar da var. Yalnız, yapılanların yetersizliğini söylemek bizim görevimiz. Yapılanlardan -daha önce de söyledim- Allah razı olsun, hiçbir eleştirimiz o konuda yok, yapılan işler bizim her zaman desteklediğimiz konular. Bunu kimin yaptığı da önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri her alanda yapılanlar var ama yapılmayan eksiklikleri bizim dile getirmemiz gerekiyor. Onların çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu düşünüyorum.

Ben, köylerdeki konuşmalarda, terör konusunda yurttaş sorduğu zaman diyorum ki: Milletvekili seçildiğimden beri 1 kez bile terör konulu Mecliste oturum olmadı. Onun için de terörle ilgili çözümün dahi tek adresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu dile getiriyorum, ifade ediyorum.

Bu bağlamda, diğer sorunlar için de çözüm adresini Türkiye Büyük Millet Meclisi gördüğümüzde, bunları burada dillendirdiğimizde, neticeye gidilmesi yönünde adımlar atılacağını düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, engelliler, tabii, farklı farklı... Görmeyle ilgili var, tekerlekli sandalyeyle ilgili var, buna benzer, farklı alanlardaki yaşadıkları sıkıntılar, sorunlar da var. Ama bizler, engellileri yalnızca Engelliler Haftası'nda anımsamayalım. Nasıl ki annelerimiz için bir gün yetmezse, engellilerimiz de yaşamımızın içinde, her anında olmalı. Onlarla iletişimde, ilişkide, ziyarette, her kesimin, farklı biçimde onları sahiplenmesinin gereğine inanıyorum.

Bu dönemin Engelliler Haftası'nda söylediklerimiz, umarım ve dilerim, gelecek yıl -ki buraya gelmek nasip olursa- söylediğimizde yerine getirilmiş olur.

Tüm engellilerimizin yaşamları güzel olsun, gönüllerince gelecekleri olsun.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)