| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 10.05.2016 |
EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, Ankara Garı'nda meydana gelen patlama hakkında Meclis araştırması açılması konusunda vermiş olduğu önergenin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, terör saldırısında kaybettiğimiz canlara Allah'tan rahmet diliyor, ailelerine başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum. Bu saldırılarda yaralanan kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Terörle mücadele ederken şehit olan kardeşlerimize, güvenlik güçlerimize, askerlerimize Allah'tan gani gani rahmet diliyor, ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu saldırılarda yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Yine, bugün, Diyarbakır'da kısa bir süre önce meydana gelen patlamada kaybettiğimiz canlara Allah'tan rahmet diliyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terörle mücadelede canla başla mücadele eden güvenlik güçlerimize Allah'tan güç, kuvvet vermesini niyaz ediyorum.
Değerli kardeşlerim, 22 Temmuz 2015'ten bu yana Türkiye kapsamlı bir terör saldırısıyla karşı karşıya kalmaktadır. 22 Temmuzda Suruç'ta başlayan -DEAŞ terör örgütünün başlatmış olduğu- ardından PKK, DHKP-C ve diğer aşırı sol örgütlerin başlatmış olduğu terör saldırılarıyla aşağı yukarı dokuz on aydır mücadele ediyoruz. Bizler ülkemiz ulusal güvenliğini ve kamu düzenini tehdit eden, güvenlik güçlerinin ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini hedef alan terör örgütleriyle, ulusal ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde temel hak ve özgürlükler gözetilerek kararlılıkla ve çok yönlü olarak mücadelemizi sürdürmekteyiz. AK PARTİ hükûmetleri olarak biz, terör konusunda baştan beri en açık bir şekilde bunu ifade etmekteyiz. İyi terörist veya kötü terörist yoktur, terör dünyanın her yerinde, her kime yapılırsa yapılsın terördür dedik, gerekçesi ne olursa olsun terördür. Birinin sloganı dinî olabilir, diğerinin sloganı etnik olabilir, bir diğerinin ideolojik olabilir ama netice itibarıyla, yapılan şey terördür. Dolayısıyla, biz, nasıl PKK terörünü kınıyorsak, El Kaide, Boko Haram terörünü kınıyorsak aynı şekilde DEAŞ terörünü de kınıyoruz ve lanetliyoruz. O nedenle, ülkemizde bazı terör örgütlerine serbestlik tanındığı yönündeki iddialar kesinlikle doğru değildir. Nitekim, DEAŞ daha yeni oluşum sürecindeyken, 10 Ekim 2013 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti devleti, DEAŞ'ı terör örgütü olarak ilan etmiştir. Bu kapsamda, Suriye krizinin başladığı Nisan 2011'den günümüze kadar, yaklaşık 36 bin yabancı uyruklu şahsa yurda giriş yasağı konulmuş ve yaklaşık 3 bin şahıs ise ülkemizden sınır dışı edilmiştir. Nitekim, maalesef, bu son Brüksel saldırılarını yapan kişiler de, daha önce Paris saldırılarına karışan kişiler de sınır dışı ettiğimiz şüpheliler arasında yer alıyordu ve bu iki ülkeye de bunlar notayla bildirilmişti.
İstihbarat ve güvenlik birimlerimizin 2016 yılında terörle mücadele anlamında gerçekleştirdiği önemli faaliyetler hakkında birkaç istatistiki bilgi vermek istiyorum: 2016 yılı başından bugüne kadar, ilgili kurumlarımız tarafından eylemler ve patlayıcılara yönelik 94 önemli olay engellenmiş olup bu olayların 8'inde bombalı araç, 7'sinde canlı bomba şüphelisi, 5'inde eylem yapacak örgüt mensubu ve 74'ünde patlayıcı silah ve mühimmat ele geçirilmiştir.
DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve TTB'nin çağrısıyla "Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi! 10 Ekimde Ankara'da Emek, Barış, Demokrasi Mitingindeyiz" adı altında miting duyurusu yapılmıştır. Mitingi organize edenler tarafından, 10 Ekim 2015 tarihinde 12.00-16.00 saatleri arasında Sıhhiye'de yapılması planlanan mitingin toplanma noktası olarak Ankara Tren Garı önü bildirilmiştir. Toplanma noktasında, başta miting çağrısı yapan sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra birçok siyasi oluşum, siyasi parti, STK, dernekler ve vatandaşların katılımıyla 10/10/2015 saat 09.00 itibarıyla toplanılmaya başlanmış, takriben 10 bin kişinin toplandığı ve kortej hazırlığı yapıldığı sırada, saat 10.04 sıralarında bir patlama meydana gelmiş, akabinde, ilk patlamanın meydana geldiği yere 50 metre mesafede ikinci bir patlama daha meydana gelmiştir. Meydana gelen patlamalarda 102 kişi hayatını kaybetmiş, 417 kişi yaralanmıştır.
Mülkiye ve polis müfettişlerince yürütülen idari soruşturma kapsamında, Ankara İl Emniyet Müdürü, Güvenlik Şube ve İstihbarat Şube Müdürleri görevden uzaklaştırılarak yerlerine başka atamalar yapılmıştır. Olay yerinden elde edilerek gönderilen numuneler üzerinde yapılan analizler neticesinde, patlamanın, TNT, fabrikasyon patlayıcı madde kullanılarak 2 canlı bomba tarafından gerçekleştirildiği uzmanlarca tespit edilmiştir. Olayla ilgili 22 gözaltı yapılmış, bu şüphelilerden 15'i tutuklanmış, 3 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiş olup olaya karışanlardan Halil İbrahim Durgun Gaziantep'te yakalanmak üzereyken kendisini patlattığından ölü olarak ele geçirilmiştir.
Mitinglerde üst aramaları miting alanı girişlerinde yapılmaktadır.
Olayın yeniden tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla mülkiye ve polis başmüfettişi görevlendirilmiş olup şu an çalışmalar devam etmektedir. Konuyla ilgili adli ve idari soruşturmalar devam etmekte olup Ankara Adliyesi tarafından konulan yayın yasağı kaldırılmışsa da kısıtlılık kararı hâlen devam etmektedir.
Sayın milletvekilleri, terörle mücadelede engellenen eylemler sonucunda ele geçirilen malzemeleri de sizlere kısaca arz etmek istiyorum: Bugüne kadar, 274 kilogram plastik patlayıcı, 49 kilogram patlayıcı yapımında kullanılan malzeme; 348 silah, 70'i ağır, 253'ü uzun namlulu; 399 el bombası, 275 el yapımı bomba, 46 mayın, 9 canlı bomba yeleği, 16.251 adet mühimmat ele geçirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu vermiş olduğum rakamlar -sözlerime başlarken söylemiş olduğum- Türkiye'nin topyekûn bir terör saldırısıyla karşı karşıya bırakıldığının bir göstergesidir. Dolayısıyla, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun vermiş olduğu önerinin aleyhinde konuşuyorum.
Burada, bu patlamadan sonra yapılan açıklamalar ve özellikle muhalefetin ve iktidar karşıtlarının yapmış olduğu açıklamalar gerçekten talihsiz açıklamalar. Doğrusu, DEAŞ terör örgütü Suriye'de çıktı biliyorsunuz ilk başlangıçta ve bunun arkasında Suriye Muhaberatının olduğunu dünya âlem biliyor. Dolayısıyla, PKK bir yandan DEAŞ'la iş birliği yapıyor, Suriye Muhaberatı iş birliği yapıyor. Bu patlamadan sonra yetkililerimizin "Bu kokteyl bir saldırı." demesini siz alaya almaya kalkıyorsunuz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Siz alaya alıyorsunuz, siz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bunun bir körlük olduğunu ben düşünüyorum. Şunu biliyorsunuz ki hiçbir terör örgütü dış destek olmadan yaşayamaz. Dolayısıyla, bütün terör örgütleri vekâlet savaşı yürütmekteler. Bundan dolayı, geçtiğimiz günlerde Cemil Bayık, PKK terör örgütünün şu anki lideri ne dedi? Dedi ki: "Hedefimiz Tayyip Erdoğan'ı yıkmak, AK PARTİ Hükûmetini yıkmak." Aynı şekilde, DEAŞ örgütü yetkililerinin de bu yönde açıklamaları var. Dolayısıyla, siz nasıl olur da Türkiye'yi DEAŞ'a destek vermekle aynı kefeye koyabilirsiniz veya böyle bir suçlamada bulunabilirsiniz?
Değerli kardeşlerim, terör örgütleri basın yoluyla beslenmektedir. Bakınız, size Ankara saldırılarından sonra o gün atılan bazı manşetleri vermek istiyorum: "Barış İçin Yastayız" diyor Cumhuriyet gazetesi, Erdoğan'ın başkanlık hırsını gündeme getirerek böyle bir manşet atıyor.
MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Yalan mı?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ne anormallik var orada?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bir bakıyoruz, diğer bir gazete "Yıkılsın Bu Ölüm İktidarı" şeklinde doğrudan iktidarı suçluyor.
MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Yalan mı?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yalan mı onlar?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bunlar teröre destek değil de nedir?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oslo'da görüştünüz, Oslo'da.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Seyreden bir Hükûmet suçlanır orada.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Terör örgütü suçlanacağı yerde bu gazeteler manşetlerden bunları yayımlıyor. "Barışı Bir Kez Daha Katlettiler" diyor bir başka gazetemiz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oslo'da görüşmediniz mi? Habur'da karşılamadınız mı?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakıyoruz: "Lanet Olsun" diyor. Peki, aynı gazeteler...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Adıyaman'da ellerini kollarını sallayarak bu eylemleri yapmadılar mı?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Biraz sabrederseniz...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sabretmeyeceğim. Daha ne sabredeceğiz? Kaç yüz kişi ölecek? Daha kaç yüz kişiyi öldüreceksiniz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakın, aynı gazeteler, Paris saldırısından sonra ne diyor? Buyurun: "Fransa Çocuklarına Ağlıyor" Ya, bunlarda azıcık millîlik yok mu, azıcık yerlilik yok mu, azıcık bu ülkeyi sevme yok mu? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Evet, en büyük millî katliamı yaptırdınız döneminizde.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Paris'te patlama olunca, terör olunca bunu söylüyorsunuz ama burada direkt, doğrudan iktidarı katliamla suçluyorsunuz. Peki, orada neden Fransa iktidarını suçlamadınız, hükûmetini suçlamadınız?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Fransa iktidarı da suçlu, siz de suçlusunuz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Buyurun: "Terörü Lanetliyoruz" diye.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Suçunuzu örtemezsiniz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bizde olduğu zaman ne tür manşetler atanların başka yerde olduğunda ne tür manşetler attığını görüyoruz. Bakınız, Sultanahmet'deki patlamadan sonra yine "Katliam Ülkesi" diye. Bunlar bütün, teröre çanak tutmaktır. Eğer siz, bu gazeteler, bu şekilde terör örgütünün propagandasını yaparsa teröre çanak tutmaktadırlar ve bundan dolayı da terörle mücadelede ciddi zafiyet ortaya çıkmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ellerini kollarını sallayarak Ankara'ya nasıl geldiler onlar?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sayın Başkan, bir pozitif ayrımcılık da bana yapsanız.
BAŞKAN - Erkeklere pozitif ayrımcılık yapamıyoruz Sayın İşler. Teşekkür ederiz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Başkan, çok laf attılar, bir dakika uzatın.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yok, yok. Yeter.
ERKAN AYDIN (Bursa) - Babalar Günü'nde, Babalar Günü'nde, size Babalar Günü'nde.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Nereden çıktı bu efendim? Yok efendim öyle bir şey.
BAŞKAN - Negatif ayrımcılık istiyorsanız bir dakika vereceğim size. Negatif ayrımcılık.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Oo, çok kötü oldu.
BAŞKAN - Buyurun.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sayın milletvekilleri, bakınız, Türkiye, 2011'den bu yana, Arap Baharı'ndan bu yana, uluslararası arenada bir algı operasyonuyla karşı karşıya. Dolayısıyla, Türkiye, işte, terörle özdeşleştirilerek, yok "Diktatörleşti." vesair diyerek... Sadece 2011'den bugüne kadar 4-5 defa sandığa gidildi bu ülkede.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ne oldu? Davutoğlu'na darbe yaptınız.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Değerli kardeşlerim, sayın milletvekilleri; bakınız, basında yalan haber yazılıyor, ardından onu siyasetçiler alıyor. Bugün burada verilen önergede de aynı şey var. "Bir, siyasi arenada konuşulan basın yoluyla..." deniyor. Mesela dün, yine bir gazetede, Suriyeli bir siyasi aktörle ilgili "El Kaideciye Vize Verildi" diye bir haber var 1'inci sayfada. Şimdi, bu şahsı araştırdığımızda, baktığımız zaman, bir parti lideri, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, İtalya'da, Cenevre'de Birleşmiş Milletlerin toplantılarına katılan bir şahıs hakkında Türkiye'ye geldiği zaman...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - ...böyle yalan haber uyduruluyor. Ondan sonra ne olacak? "Türkiye, yok DEAŞ'a destek veriyor, yok El Kaide terör örgütüne destek veriyor..." Bu da siyasetçiler tarafından sürekli kullanılıyor.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın İşler.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - MİT tırları nereye gitti? Nereye gitti MİT tırları?
ZİHNİ AÇBA (Sakarya) - Teröristle görüşen neydi ya?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Dolayısıyla, sayın milletvekilleri, biz bu verilen önergenin aleyhindeyiz. Terörle de kararlı bir şekilde mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)