GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:90
Tarih:17.05.2016

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terörle mücadele konusunda, bugüne kadar, gelmiş geçmiş bütün cumhuriyet hükûmetleri, samimi bir şekilde mücadele etmiştir. Her cumhuriyet hükûmeti elindeki imkânlar ölçüsünde terörü sona erdirmek, kanı durdurmak, Türkiye'de huzur ve barışı kalıcı bir şekilde tesis etmek için bir yandan güvenlik politikaları, diğer yandan da başka alternatifler üzerinde samimiyetle çalışmıştır. Hiçbir hükûmeti, hükûmetin bakanını "Teröre destek oldu, destek verdi, yardımcı oldu." şeklinde suçlamak doğru bir yaklaşım değildir; insaflı, hakkaniyetli, adaletli, vicdanlı bir yaklaşım değildir.

Düşünün, Merasim Sokak'ta bomba patlayacak, orada pek çok insanımız şehit olacak, pek çok insanımız yaralanacak, bundan ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı bir rahatsızlık duymayacak. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Ama maalesef, bazı arkadaşlarımız sanki Türkiye'deki bütün bu terör eylemlerinin arkasında devletin gizli bir desteği varmış gibi algı oluşturmaya çalışıyor. Doğuda, güneydoğuda hendekleri, çukurları kimler kazdı? Askere, polise kurşunu kim sıkıyor? Canlı bombalar kendini patlatırken bu bombaları eğitip insanların yaşadığı yerlere kim gönderiyor?

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Bakan, sorum açık, soruma cevap verin.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Otobüs duraklarında gideceği yere seyahati bekleyenlerin yanında bombaları kim patlatıyor? PKK'nın teröristleri, DEAŞ'ın teröristleri, başkaca eli kanlı terör örgütlerinin eli kanlı canavarları, canileri patlatıyor. Bunlarla elbette Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da etkili ve kararlı bir biçimde mücadele edecektir.

AK PARTİ hükûmetleri döneminde de bu mücadele her boyutuyla yapılmıştır. Çözüm endeksli tartışmalar da yaşanmıştır. Başka yollarla bu meseleyi nasıl halledebiliriz, nasıl çözebiliriz diye değerlendirmeler de yapılmıştır. Bu, Hükûmetin vazifesidir. Sadece güvenlik güçlerinin operasyonlarıyla bu meselenin halledilemeyeceğini Türkiye'de herkes biliyor. O zaman başka yöntemler var mıdır? Onun üzerinde durmak da bizim vazifemizdir. Hükûmetlerimiz döneminde hiçbir valiye, hiçbir emniyet gücüne, hiçbir görevliye, hiçbir Hükûmet yetkilisine "Şurada terör örgütü hendek kazarken sen seyret." diye talimat verilmemiştir. "Silahla buradan geçiyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor, bunlara dokunmayın." kimse dememiştir. "Ankara'da kamu düzenini, kamu güvenliğini bozan bir eyleme -kim, nasıl yaparsa yapsın- hangi usulde nasıl müdahale ediliyorsa Diyarbakır'da, başka yerde de kamu düzenini kim bozuyorsa aynı uygulama hukuk çerçevesinde yapılsın." talimatı vardır; başka bir talimat yoktur, olması da zaten düşünülemez. Ama maalesef sürekli bunun aksi algı oluşturmak için bir gayret var. Onu milletimiz de görüyor, biz de görüyoruz. Zaten herkes bu konuda konuşulanların takdirini de yapıyor. O nedenle, meşru sınırlar içerisinde Anayasa ve yasalara uygun çalışmaları farklı göstermenin yanlışlığını burada bir kez daha ifade etmek isterim.

Talimatla fezleke hazırlanması söz konusu değildir. Anayasa'mız açık, hiçbir makam, merci, mevki, kişi yargı yetkisinin kullanımıyla ilgili yargı mercilerine emir, talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiyede bulunamaz; çok açık. Bunları kim yapıyor? Cumhuriyet savcıları yapıyor. Nasıl yapıyor? Anayasa ve yasanın verdiği yetkileri kullanarak yapıyor. Buradan kalkıp "Fezleke var mı? Siz talimat verdiniz mi, vermediniz mi?" diyenler bilerek ve isteyerek büyük bir algı yanılmasına insanları sevk etmek istiyor. Böyle bir şey yoktur; bir kez daha söylüyorum, bir kez daha söylüyorum.

Şimdi, diyor ki bir başka arkadaşım: İşte "HDP fezlekeleri içerisinde yüz kızartıcı şu var mıdır, bu var mıdır, yok mudur?" Şimdi, Merasim Sokak'ta veya başka yerde canlı bomba olmuş ve orada onlarca vatandaşımız, masum insan hayatını kaybetmiş; milletvekili gidiyor, cenazesinde taziyede bulunuyor. Bundan daha yüz kızartıcı, bundan daha utanç verici bir şey olabilir mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Yürü git be!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bu doğru değil ama!

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ayıp ayıp!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Terörü desteklemekten daha utanç verici, daha yüz kızartıcı bir şey olabilir mi?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Gerisi ne, gerisi?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hendekleri, barikatları, atılan kurşunları, masum insanları şehit eden eli kanlı canavarları masum göstermek için Parlamentoyu kullanmaktan daha utanç verici ne olabilir Allah aşkınıza?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, böylece 2'nci madde üzerindeki...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın, bir tane rakam vereyim.

BAŞKAN - Sayın Bakan...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Adi suçlarda 26 tane de sahtecilikten şey var; sadece terör değil, başka şeyler de var, fezlekeler de var, onları da burada söylemekte fayda görüyorum.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Merak etmeyin, hepsini açıklayacağız onların.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ben teşekkür ediyorum.