GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ahilik Haftası'na ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:92
Tarih:24.05.2016

MİKAİL ARSLAN (Kırşehir) - Sayın Başkan, yüce Meclisimizin değerli üyeleri; her yıl mayıs ayının son haftasında kutlanan Ahilik ve Esnaf Bayramı nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu nedenle Parlamentomuzun siz değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan evvel, bu yıl, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde ve zatıalilerinin 27 Mayısta Kırşehir'de katılımıyla yapılacak olan kutlamalara önemli destekler sağlayan Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci'ye, Müsteşarımız Sayın Cenap Aşcı'ya, Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürümüz Sayın Necmettin Erkan'a, TESK Başkanımız Sayın Bendevi Palandöken'e, TESKOMB Başkanı Sayın Abdulkadir Akgül'e, Halk Bankası Genel Müdürümüz Sayın Ali Fuat Taşkesenlioğlu'na, Merkez Yürütme Kurulunun değerli üyelerine, Kırşehir Valisine, Belediye Başkanına ve yine Kırşehir Esnaf Odası ve Sanayi Odası başkanlarına ve emeği geçen herkese teşekkürü borç biliyorum. Ayrıca 65'inci Hükûmetimizin yeni seçilen üyelerine Kırşehir Ahiler diyarından başarılar diliyor, 64'üncü Hükûmetimize de hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Kırşehir, Anadolu coğrafyasını vatan hâline getiren, çok sayıdaki manevi mimara ev sahipliği yapmış bir merkezdir. Ses bayrağımız olan Türkçeyi Anadolu'da dalgalandıran Yunus Emre, Âşık Paşa ve Gülşehrî'ye ev sahipliği yaparken, diğer yandan mana iklimimizin sultanları olan Hacı Bektaşı Veli'ye, Şeyh Edebali'ye, Süleyman Türkmani'ye yurt olmuştur. Ve tabii ki, Ahiliğin kurucusu, 32 esnaf zümresinin piri olarak kabul edilen, pir-i pirân, aziz-i azizân Ahi Evran-ı Veli Sultan'a da ev sahipliği yapmıştır.

Yine sözlerime başlarken, Dünya İnsani Zirvesi'nin Türkiye'de yapıldığı bugün, tüm Türkiye'nin Ahilik Bayramı'nı da en içten dileklerimle kutluyorum.

Değerli arkadaşlar, Ahilik, Anadolu'da yaşayan halkı, çeşitli meslek alanlarında hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir insanlık sanatıdır. Bu kurum, zamanla tüm Anadolu'da kabul görmüş bir sosyoekonomik düzen olarak Selçuklu ve Osmanlı'nın devlet felsefelerinin yapı taşlarından biri hâline gelmiştir. Ancak, Ahilik, tarihimizde bıraktığı izlere ve taşıdığı manevi dinamiklere rağmen günümüz Türkiye'sinde hak ettiği karşılığı tam manasıyla bulamamaktadır. Bu doğrultuda birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Her şeyden önce, Ahilik, bir ekonomik felsefe ve model olarak düşünülmelidir.

Ana akım iktisat bilimi, modern ekonominin 18'inci yüzyılda klasik iktisatla başladığını iddia eder. Bu model, vicdan sahibi kimseler tarafından şikâyet edilen, şahsi çıkarları ön plana koyan, düzenlemeden ve denetlemeden yoksun neoliberal politikaların da atası konumundadır. Diğer yandan, 13'üncü yüzyılda ortaya konmuş ve ekonominin temeline sosyal sorumluluğu, dayanışmayı ve liyakati koyan Ahilik sistemi ise kendine ekonomi literatüründe gereken yeri bulamamıştır.

"Ahilik" kavramı maalesef modern zamanın insanları tarafından, sadece görevini gerçekleştirmiş ve yine tarihin sayfalarına gömülmüş romantik bir düş olarak görülmektedir. Ancak Ahilik, bir masal ve kahramanlarının yeryüzünde uyguladığı bir sistem değildir, toplumun ihtiyaç duyduğu adaleti ve beraberinde getireceği huzuru sağlamak adına yine toplumun kendi dinamikleri içerisinden çıkarttığı bir yaşayış biçimidir. Zaten, dünyada günde 1 milyar insan yatağına aç giderken, diğer yanda 2 milyardan fazla obezite hastası insan varken, bir yanda çocukların artık ilkokulda kodlama dersi alması gerektiği tartışılırken, diğer yanda 230 milyon çocuk iç savaşların ortasında kalıp gelecek planlarını bile yapamıyorsa bugün Ahiliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç var demektir. Aslına bakılırsa dünya gün geçtikçe daha kötüye giderken insanlık da bunun farkına varmalıdır. Bir STK hareketi olarak Ahilik bugün daha fazla anlaşılmalı ve yaşanmalıdır diye düşünüyoruz.

Değerli arkadaşlar, Ahiliğin temel prensiplerinden bahsederek konuşmama son vermek istiyorum.

Ahinin alnı, kalbi, eli, sofrası ve kapısı açık olmalıdır ancak Ahinin dili, gözü ve beli bağlıdır. Biz de Ahi şehri Kırşehir olarak aydınlığa, hizmete, doğruluk ve dürüstlüğe, sevgi ve saygıya açığız; karanlığa, tembelliğe, aldatmaya ve yalana kapalıyız diyor, hepinizi tekrar saygı, sevgi ve hürmetlerimle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)