| Konu: | Antalya ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 09.06.2016 |
NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bu nedenle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Ama Sayın Başkanım, herhalde arkadaşlar...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Genel Kurulda bir uğultu var, rica ediyorum, lütfen, özel sohbetlerinizi kuliste yapınız; sayın Hatip kürsüde.
Yeniden başlatıyorum sürenizi Sayın Kara.
Buyurun.
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Arkadaşlarımız ayakta dinleyebilirler. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, özellikle yaz aylarında Türk ekonomisine ve tarımına büyük desteklerden biri olan Antalya turizmi maalesef AKP iktidarının hamaset üzerine kurulu, ulusal çıkarları yok sayan yönetim anlayışı nedeniyle bitmiş durumdadır. Alanya otellerinde 2015 yılından bu yana yüzde 58'lik bir düşüş vardır. Açık olan otellerde de yüzde 20-25 dolayında bir doluluk oranı vardır. Bu, sadece Alanya değil Manavgat, Belek gibi, Kemer gibi merkezlerimizde de aynıdır. Buralarda da esnafımız kan ağlıyor. Rusya'yla yaşanan krizin ardından düşen oransa yüzde 96'dır. Antalya'ya yılın beş aylık döneminde havayoluyla gelen turist sayısı 1 milyon 400 bindir ki bu yüzde 42 azalmıştır. 2014 yılı ocak-mayıs döneminde gelen sayı da çok düşük kalmıştır. Önümüzdeki üç yıl içinde Almanya'da 400 acentenin Türkiye'ye turist göndermediği ortadadır ve yapılan anketlerde "Cumhurbaşkanının bu söylemleri devam ettiğinden dolayı Türkiye'ye turist olarak gelmek istemiyoruz." diyorlar.
Değerli arkadaşlar, TÜRSAB verileri yine aynı şekilde gittikçe artan bir süreç yaşıyoruz.
Antalya'nın bu dönemde yaşadığı tek sorun turizm değil değerli arkadaşlar. Hükûmetin genel politikalarıyla tarım sektörü de çökmüş durumdadır.
Değerli arkadaşlarım, Antalya'daki otellerin, özellikle turizm işçilerinin en büyük maddi gelir kaynağı turizm iken AKP'nin ilk başta düşürmekle övündüğü, o dönemin başbakanının, cumhurbaşkanının "Talimat verdim düşürdüm." dediği Rus uçağından sonra şimdi de "Bir pilot hatasından düşmüş ya, ne yapalım." diye kıvırdığı bu dönemle, bu siyasetle yürümüyor.
ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Ayıp oluyor Sayın Vekil ya! Ne demek kıvırıyor? Düzgün konuşun!
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, turizmde, tarımda bütün bu sorunları yaşamaya devam ediyoruz. Soğuk hava depolarında bulunan elmaların tamamı çürümeye terk edilmiş durumda, ağaçlarda portakallar toplanamıyor, sebze-meyve hallerinde satış yok, bütün çiftçimiz kan ağlıyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, sizlerin izlediği politika nedir? Ne getirdi bu Hükûmet? Yeni Hükûmetin Başbakanı "Varsa yoksa başkanlık." diyor, değil mi? Siz de diyor musunuz?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Evet, diyoruz.
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Güzel. Bu Başkanlıktan ne kastettiğinizi anlıyor musunuz peki?
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Anlıyoruz.
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Güzel, arkadaşlar.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen Antalya'ya yapılanları anlat. Neler yapıldığını görmüyor musun?
MEHMET METİNER (İstanbul) - Cumhurun başkanından bahsediyoruz.
SELİM DURSUN (Sivas) - Vallahi, Sayın Genel Başkanınız da başkanlıktan bahsetti.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Cumhur başkanını seçti, güle güle.
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Arkadaşlar, dün İstanbul'daydım.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne yaptın Antalya için sen?
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Dün İstanbul'da, hani o İSPARK'ın karşısında patlayan bomba var ya, canlı bomba, hani o emniyet güçlerinin müdahale edemediği, o sizin İSPARK'ınızda depolanıp da patlatılan bomba var ya, biliyor musunuz? Evet, bir polis arkadaşımızla konuştum, ne dedi biliyor musunuz?
MEHMET METİNER (İstanbul) - Cumhur başkanını seçti, güle güle! Cumhurun Başkanı var, yeni Türkiye'nin lideri var, güle güle!
BAŞKAN - Lütfen müdahale etmeyelim sayın milletvekilleri.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Bunu engelleyemezsiniz, güle güle!
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen PKK için bir kelime söylemedin, onu da söyle Antalya için de bir şey söylemedin.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - Biliyor musunuz ne diyor? "Birilerinin zafiyeti bizim şehadetimize neden oluyor ve itiraz ettiğimizde fırça yiyoruz; yetmiyor, sürgüne gönderiyorlar bizi." diyor.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Şehadetten anlamazsınız.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Boş konuşuyorsun ya.
NİYAZİ NEFİ KARA (Devamla) - "Allah kabul ederse, inşallah, tek tesellimiz şehadet kaldı. Daha ne yapacağız?" diyor.
Değerli arkadaşlarım, sizin anladığınız, anlayışınız, bu fiili başkanlık sisteminiz buysa batsın diyorum, lanet olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bu ülkenin insanlarını kaosa sürüklemekle, bu insanları birbirine düşürmekle, dün orada 4 insanı, yetiştirdiğiniz yandaşa Çevik Kuvvet giydirerek Genel Başkanımıza saldırtıyorsanız, sizin bu başkanlık sisteminiz batsın diyorum arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)