GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, önce en son konuşan hatipten başlıyorum.

Biz oyla hakkı bir araya getirmiyoruz da milletin gözünün terazi olduğunu söylüyoruz. Milletin gözü terazidir, tartar, bakar, herkese, neyi, niçin yaptığını verir. Dolayısıyla, siz diyorsunuz ki: "Her şeyi kötü yaptınız." Biz diyoruz ki "Her şeyi iyi yaptık." Siz diyorsunuz: "Eğitim kötüye gidiyor." Biz diyoruz: "Eğitim çok iyiye gidiyor." Örneğini de verdik. En son TEOG sınavında Van'ın Erciş'inden birisi, Ağrı'nın Diyadin'inden birisi, Muş'un Varto'sundan birisi, Şırnak'ın İdil'inden birisi, Tunceli'nin Çemişgezek'inden birisi 120 sorunun hepsini yaparak tam puan almışsa, Millî Eğitimin eğitimdeki asıl vazifesi fırsat eşitliğini sağlamaksa, bu fırsat eşitliğini Van'daki... Ben hem Van-Erciş'tekine, hem Van-Edremit'tekine dedim. Gördüğüm bütün gazetelerdeki herkes Edremit'i "Balıkesir-Edremit" diye yazmış oysa Van'ın da bir Edremit'i var. Bir şarkı var biliyorsunuz: "Edremit Van'a bakar, içinde çaylar akar." İşte bu Edremit, Balıkesir'in Edremit'i değil Van'ın Edremit'i. Oradaki bir öğrencimiz de 120 soru yaptı. Biz, herkese fırsat eşitliğini sağlıyorsak, Allah için "Eğitim kötü gidiyor?" denilebilir mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Biraz el insaf deyip vicdana bakmak lazım.

Diğerinde de çoklukla yok dediği gibi ama milletin gözünün terazi olduğunu söylüyoruz yani eğer "Millet kendisine hizmet edeni bilmiyor, buna rağmen oy veriyor." diyorsanız bu, millete bühtan olur, bu milletin doğruyu yanlışı ayırt edemediğini söylemiş olursunuz. Dolayısıyla bu millet bakar, kendisine çalışanı iyi bir yere getiriyorsa bu "Bu yaptıkların doğrudur, bundan sonra da yapmaya devam et." demektir.

Dolayısıyla, da biz millete hizmeti şiar edindik. Eğer gerçekten yaptığımız hizmetlerde milletin bir talebi yoksa, milletin talebi olan hizmetleri yerine getirmeye... Bizim ilkemiz şudur: Ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız. Zaten aldatırsanız bir sefer aldatırsınız, ikinci sefer yapamazsınız. Bu milletin irfanına güvenmek lazım; birinci husus bu.

Bir başka husus, Sayın Tanal'ın sorusu "Hizmet satın alınıyor mu?" Doğru, alınıyor. "Hangi firmalardan alınıyor?" Bunları bir yazılı soru önergesi şeklinde şimdi kabul ediyorum ve mutlaka yazılı olarak size cevabını vereceğiz.

Yine bir başka sayın vekilimiz, "67 bin öğretmen açığı varken çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine nasıl çıkacağız -ben öyle yorumluyorum- on dört yıldır iktidardasınız." dediler. Öyledir de Sayın Vekilim, biz "Her problem çözüldü." demiyoruz ki, muhakkak ki problemlerimiz var ama bizim söylediğimiz, doğru yolda ilerlediğimizdir. Biraz önce Muhterem Hocam Profesör Doktor Mustafa İsen'le görüşürken "American a nation at risk: The imperative for educational reform" diye -her ülke eğitimle ilgili bir reform, bir plan hazırlıyor, hiç kimse bulunduğu yerden memnun değil- "Education reform and national security" diye... Dolayısıyla da hocamla şu tespite vardık: Sağlıkla eğitim ne yaparsanız yapın mutlaka yeni bir şeylerin yapılmasını gerektiren iki alan. Dolayısıyla "Biz çok şey yaptık." diyoruz ama her şeyi yapmadık, ona hemfikiriz.

Eğer bir ülkede üniversite sayısı 76'dan 193'e çıkmışsa, yani seksen yılda yapılan üniversitelerden daha fazla üniversite yapmışsanız, her ili üniversiteye kavuşturmuşsanız, bir başka iktidar olsa başka hiçbir şey yapmamış olsa sadece bu yapmış olduğu üniversiteler bile bu iktidarı aklamak için yeterli. "Teşekkür ederiz." diyorduk. Neden? Üniversite çoğulculuk demektir, üniversite demokrasi demektir, üniversite farklı fikirlerin her birisinin öğrenciye aynı ortamda sunulması demektir.

Bunu geçtik, üniversiteyi sildik. Ücretsiz kitap dağıttık. Eskiden olurdu ki, kitap bulunamazdı. Kitap baskısı yetişemez ayrı bir şey, ücretle alınabilir mi alınamaz mı ayrı konular vardı. Sadece bu dahi yeterdi. 950 bin noktadan bilgi otoyoluna eriştirebildik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Son cümle...

BAŞKAN - Açıyorum mikrofonunuzu.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Öğrenmeyi öğrenen öğrenci yetiştirmek istiyoruz. Biz onlara bilgi kanallarını açalım, önlerinde hiçbir engel bırakmayalım ama kendileri bilgiye ulaşabilsinler, her şeyi öğrensinler. Öğretmenlerimiz de muhakkak ki eğitimin en temel sacayağıdır, yol göstersin öğrencilerine ve çağdaş uygarlık seviyesini hep birlikte yakalayalım.

Sayın vekilimizin güzel bir sözü vardı: "Eğitim, hepimizin ortak problemi, eğitim, ortak sahiplenilmesi gereken bir alandır." Bu alan kavga alanı değil, geleceğimizi hep beraber inşa etme alanıdır.

Tekrar teşekkür ediyorum.