GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, terör örgütünün katliamları sonucunda şehitlerimize, yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı bir kez daha sağ olsun, gazilerimize Allah'tan şifalar diliyorum.

Buradan da IŞİD'e, El Nusra'ya, PKK'ya, bütün terör örgütlerine lanet olsun; onları destekleyenlere, onlara silah verenlere, ülkemizin bu hâle gelmesine zemin hazırlayanlara da lanet olsun.

Bombalar maalesef, durmadan her gün patlıyor, insanlarımız ölüyor, yurttaşlarımız kaygılı, insanlarımız huzursuz. Maalesef, daha geçen hafta, bir şehit cenazesinde, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na devletin ve Hükûmetin gözü önünde, Başbakanla sarmaş dolaş pozlar veren, terörize edilen bir kişi tarafından kurşun atıldı.

Sayın Genel Başkanımıza atılan kurşun, demokrasimize atılan kurşundur. Sayın Genel Başkanımıza atılan kurşun, millî birlik ve beraberliğimize atılan kurşundur. Bu saldırıyı yapanlar, bu kaosun, bu çatışmaların sürmesini isteyen alçaklardır, ahlaksızlardır, namussuzlardır.

Cebinde yumurtayla, kurşunla şehit cenazesine gelen kiralık namussuzlara soruyorum: Bu ülkenin şanlı askerinin başına çuval geçirenlere neden sessiz kalıyorsunuz? Bu ülkede hendekler kazılırken gıkını çıkarmayan iktidara neden sessiz kalıyorsunuz? Bu ülkede PKK'yla gizli kapılar ardında pazarlıklar yapanlara neden sessiz kalıyorsunuz? Bu ülkede şehidimize "kelle" diyenlere neden sessiz kalıyorsunuz? "Birkaç Mehmet öldü diye Meclis toplanmaz." diyenlere neden sessiz kalıyorsunuz? Çıkaramazsınız, sesinizi çıkaramazsınız, sessiz kalırsınız çünkü milletimizi bölmeye çalışan teröristlerle, vatan hainleriyle ortaksınız.

HALİL ELDEMİR (Bilecik) - O nasıl söz ya?

SERKAN TOPAL (Devamla) - Şimdi, "Camiye ayakkabıyla girdiler." diyen kişilere soruyorum: Cami avlusuna cebinde tabanca mermisiyle girenlere, cebinde yumurtayla şehit cenazesine katılanlara, millî birlik ve beraberliğimize kurşun sıkanlara neden sessiz kalıyorsunuz? Ben söyleyeyim: Çünkü bu tiyatro oyununu oynayan da, yöneten de, yazan da sizlersiniz.

Şimdi, bu sıralarda terörü lanetlediklerini söyleyen AKP milletvekillerine soruyorum: Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Reyhanlı'da, Suruç'ta, Ankara'da teröristlerin katliamlarından hemen sonra Meclis araştırması komisyonu kuralım dedik mi? Dedik. Buna "hayır" diyen, teröristlerin araştırılmasına "hayır" diyen sizler değil miydiniz? Gelin, neden araştırmak istemediniz, bu kürsüde açıklayın.

Bu kanı döken, asker ve polisimizi şehit eden terör örgütüyle, PKK'yla görüştünüz mü, görüşmediniz mi? Gelin, bu kürsüde açıklayın. Kandil'de, Oslo'da, İmralı'da, Dolmabahçe'de terör örgütüyle pazarlık yapanlar CHP'ye, Cumhuriyet Halk Partisine dil uzatmak, ithamda bulunmak hakkına sahip değildir, haddi de değildir. "Aldatıldık." diye açıklama yapmaya çalışırken aziz milletimizin bu sözlere aldanacağını sanıyorsanız, maalesef zavallısınız. Şunu iyi biliniz ki: Yüce milletimiz aldanmaz, aldanmayacaktır da, tıpkı Kurtuluş Savaşı yıllarındaki gibi gereken tokadı atmasını bilecektir. Aldatılan ve ağlatılan bir çocuk gibi bu ülke yö-ne-til-mez.

Buradan değerli halkıma sesleniyorum: Mısır'da, Libya'da, Irak'ta, Suriye'de kanlar dökülürken emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapan AKP Hükûmeti değil miydi? Reyhanlı'da, Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da, Mardin'de bombalar patlarken, insanlarımız ölürken, PKK'lılar Habur'dan davul zurnalarla geçerken on dört yıldır bu ülkenin MİT'i, bu ülkenin Başbakanı, bu ülkenin bakanı, bu ülkenin Cumhurbaşkanı AKP Hükûmeti değil miydi? Ülkenin bugünlere gelmesinde tek bir sorumlu vardır, o da on dört yıldır bu ülkeyi yöneten AKP ve Recep Tayyip Erdoğan Hükûmetidir.

Sayın AKP milletvekilleri, bizler cumhuriyeti, laikliği, halkımızı çürümüş sisteminize, kan ve gözyaşına, şiddete ve hukuksuzluğa, ahlaksızlığa, sapıklığa, yalan ve riyaya asla teslim etmeyeceğiz. İstediğiniz her tür faşist uygulamayı hayata geçirebilirsiniz, istediğiniz en büyük tiyatro oyunlarını sahneleyebilirsiniz. Demokrasi, cumhuriyet, adalet, eşitlik, toplumsal barış, laik ve sosyal hukuk...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERKAN TOPAL (Devamla) - ...düzeninden yana her zaman olacağız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)