GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:103
Tarih:16.06.2016

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım ben de teşekkür ediyorum.

Öncelikle bu TEOG'daki... Doğru, ben Gürün'de, Cumhuriyet İlkokulunda, Ortaokulunda okudum. Öğretmenimize muhakkak ki geldiğimiz seviyeleri mutlaka borçluyuz ama bu söylediğim örnekler... Biraz önce bir sayın vekil "Ben de il merkezinde oldum, doktor oldum. Dolayısıyla benimki bir istisnaydı, genelleştirilmesi doğru olmaz." dedi. İller bazında ben bunu söylerim ama Diyadin gibi bir ilçede veya Şırnak'ın İliç gibi bir ilçesinde, Tunceli Pülümür'deki bir çocuk, bir Çemişgezek'te -ki bunlar ailelerine yardım ederken- ve Muş'un Varto'sundaki Ezgi kızımız da taşımalı eğitimle geliyor, mezrada, köyde bile değil. Dolayısıyla mezradaki, köydekilere istisnai şekilde de olsa -genelleştirme- bir başarıyı sağlamış bu evlatlarımıza bir yol açıldığını söylüyorum. En azından bilgiye ulaşılabilmiş ve 120 sorunun -çok net söylüyorum, birçok kimse girse belki hepsini yapamaz- 120'sini de yapabilmiş, büyük bir başarı. Ben hem bunların öğretmenlerine...

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Öğretmenlerine... Öğretmenleri unuttunuz Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ...hem öğretmenlerine hem de ailelerine çünkü ailesiz olmaz, hepsine bir teşekkür telgrafı gönderdim. Muhakkak ki başarının sahibi çoktur da...

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Ama öğretmeninki önde gelir Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok öğretmen de aile de...

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Siz Millî Eğitim Bakanısınız, öğretmene teşekkür etmek mecburiyetindesiniz. Aile her yerde var, aileye niye ediyorsunuz? Millî Eğitim Bakanı olarak önce öğretmene teşekkür et.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani ailede sıkıntı olunca yine öğrenci bir nokta... İkisine de teşekkür ettim, hem öğretmene hem de aileye teşekkür ettim. Dolayısıyla da onu söyleyelim.

Bir başka konu meslek liseleriyle ilgili...

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakanım, övünülecek tek bunu bulabildiniz. Yani Çemişgezek'te bir çocuk tam yapmış...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok, yok, hiç merak etmeyin, bir başka zamanda...

Yani Sayın Usta, her dönemde tekrarlıyoruz. Bir üniversite sayısını artırmamız, öğrenci sayısını da artırma demektir.

ERHAN USTA (Samsun) - O çocuklar profesör görmeden okul bitiriyorlar Sayın Bakan. Keşke artırmasaydınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani profesör sayısına bakın, 20 bin öğretim üyesi varken, arkadaşlar, 5 katına çıkardık, 100 bine çıktı. Aralarımızda hocalarımız da var, bunların her birisi aynı değil ama profesör arttı, doçent arttı, yardımcı doçent arttı, doktora yapmış olanlar arttı. Hem devlet üniversiteleri arttı hem vakıf üniversiteleri arttı. Yani bütün bunların hepsini silip "Hiçbir şey yapılamadı." demek, doğru değildir.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Bakanım, apartman üniversiteler kuruldu, apartman. Bunları doğru buluyor musunuz? Her sokakta bir üniversite var, apartman üniversite.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Hiç merak etmeyin, doğru buluyorum.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım, lütfen Sayın Şimşek.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Şimdi, bütün problem nedir? Bunların kalitesini artırma ama serbest piyasada zaten başarısız olan üniversiteler, belli bir süre sonra dökülür, geride kalır. Kendileriyle, üniversitelerin ihtisaslaşması ve daha başarılı hâle gelmesi için yarış yapmaları lazım. Bizim, bu rekabeti sağlamamız lazım. Dolayısıyla bakın...

ERHAN USTA (Samsun) - Devlet üniversitelerinde serbest piyasa olmaz Sayın Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dünyada olan da budur.

Bir başka şey söyleyeyim: Meslek liseleri, gerçekten memleket meselesi diyor. Çok doğru bir tabir. Ne yapıp yapıp, bütün partiler üzerinde mutabık kalarak, meslek liseleriyle ilgili veya meslek kazandırmayla ilgili nasıl bir düzenleme yapacaksak, evlatlarımızı üniversite kapısına yığmadan veya üniversite kapısını geçtikten sonra da, bitirdikten sonra da iş bulamaz hâle getirmeden önce, bir şekilde ellerine bir mesleği kazandırabilmemiz lazım.

Ara eleman... Sivas'tayım, en çok işsizliğin olduğu yer, en çok fakirliğinde olduğu yer, her gittiğimde iş talebi var ama her birisini organize sanayiye gönderdiğimde organize sanayi de nitelikli eleman arıyor. Hepsinin kapısında da eleman var. Dolayısıyla, Türkiye'de böyle bir çarpıklık var. E, ne yapmak lazım?

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Çünkü ara eleman yetiştirme formatında yapmıyorsunuz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yapacağız, yapacağız. Yani her şeyi yaptık demiyoruz ama çok şeyi yaptık, daha da yapmamız gereken var. Meslek liselerinde yine özel kesimin katkısını artıracağız. Mesleki ve teknik lise mezunlarının istihdamını özendireceğiz ve daha iyi yaptığımız bir şey, organize sanayi bölgelerinde meslek lisesi kurulmasına ve kuranlara destek veriyoruz Bakanlıktan. Bu, gerçekten mükemmel bir uygulama.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Bizim de programımızdaydı efendim o.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani, sonuçta biz uyguladık; sizin programınızda biz uyguladıysak "Teşekkür ederiz, ya bize fırsat kalmadı." demenizi bekleriz.

Eğitim-istihdam bağını güçlendirmek çerçevesinde hazırladığımız temel mesleki ve becerileri geliştirme öncelikli dönüşüm programımızda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, ek süre veriyorum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Lütfen.

BAŞKAN - Müsaade ederseniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Estağfurullah.

BAŞKAN - Buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İş piyasasındaki insan gücüne olan talep ile yükseköğretimin de dâhil olduğu eğitim sistemimizin o alanlarda sağlayabileceği arz arasındaki uyumu sağlayacağız. Gerçekten, su ürünlerinden gereğinden fazla mezun var, ziraat fakültelerinden gereğinden fazla mezun var. Bir şekilde, hem üniversiteyi hem meslek liselerini hem de sanayi ve iş kesimini de bir araya getiren bir insan kaynakları planlaması yapmamız lazım; önümüzdeki dönemde yapacağız ve şirketlerin sektörlerine yönelik özel mesleki ve teknik eğitim okulu açabilmelerinde düzenleme yapacağız.

Hatay'da acil servislerle, sağlıkla ilgili soru vardı. Bunun Sağlık Bakanlığımızdan cevabını arkadaşlar takip edecek, ilgili milletvekilimize gönderecek, kayıtlardan alacağız.

Ayvalık'ta... Biliyorsunuz ben Kültür ve Turizm Müsteşarlığından geldim. "Bu balık çiftlikleri her yere kurulamaz, 6 tane kamu kuruluşu onay verdi." dediniz. Eğer hukuka bir aykırılık varsa, işte, hukuk devleti bunun için güzeldir, herkesin yaptığı hatayı düzeltebilir ama bizim bu yerleri korumamız lazım. Elden bir çıkarsa bir daha geri kazanabilmemiz doğru değildir. Yargı denetimi olursa...

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Bakanım, bizim soruları atladınız.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Arkadaşlar, hiç atlamayacak, merak etmeyin; cevabı alamazsanız yine hep beraberiz değil mi? Yarın seçime gitmiyoruz. Dolayısıyla, daha üç buçuk, dört yıl -Allah nasip ederse- hep beraberiz ama sorularınızın cevabını mutlaka vereceğiz.

ERHAN USTA (Samsun) - Ama, sizi takip edemiyoruz Sayın Bakanım, şimdi Millî Eğitim Bakanısınız, yarın Başbakan olursunuz, kalır bu sorular. Altı ayda bir kariyeriniz...

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Bakan, bitti mi?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani sonuç itibarıyla biz hep beraber Türkiye'yiz... Efendim, özür diliyorum, şu bilgiyi de versem iyi olur diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Şimdi, bize deniliyor ki: AK PARTİ döneminde yaklaşık... İşte, 2002'de geldik, 18 Kasımdan şimdi Hazirana kadar -İsmet Yılmaz da dâhil- 5 bakan geçti, benimle 6'ncı da daha benim önümde ne kadar gideceğim belli değil. 5 bakana ortalama 2,8 yıl yani 3 yıla yakın düşüyor. Ama bu millî eğitim öyle bir şey ki cumhuriyetin kaderi. Cumhuriyet Halk Partisi 1923'ten 1950'ye kadar iktidarda, tek başına iktidar, yirmi yedi yılda 20 bakan var; İsmail Safa Özler'den başlayıp Hasan Tahsin Banguoğlu'na kadar. Yine 1950-1960 arası tek parti iktidarı var, on yılda 10 bakan var; Demokrat Parti. 1960 ile 1961 arasında -bir yıl- bir yılda askerî yönetimde 4 tane...

ERHAN USTA (Samsun) - Suimisal, emsal değildir Sayın Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Anladım ama suimisal bir tane olsa dediğiniz doğru ama CHP döneminde böyle, Menderes döneminde böyle, askerî dönemde böyle, 1961-1965 CHP döneminde 3 tane.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Doğru mu bunlar? Sayın Bakan, doğru mu bu verdiğiniz bu örnek? Hayır, doğru mu bu?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ama Türkiye'nin durumunu söylüyorum. Eğer bir tane örnek olsa dediğiniz doğruydu.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sizce doğru mu yani?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yine, 1965-1971 arasında Adalet Partisi, dört yılda 4 bakan gelmiş, her bir bakan bir buçuk yıl sürmüş. Anavatan Partisi 1983'te geldi, Kasım 1991'de gitti, 4 Millî Eğitim Bakanı geçirdi. Yine, Demokratik Sol Parti yaklaşık üç yıl gibi yaptı; Hikmet Uluğbay, Metin Bostancıoğlu, Necdet Tekin. Yani bu ülke bizim, eğer bizim dönemde...

ERHAN USTA (Samsun) - Sizin Hükûmetiniz döneminde Sağlık Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı nasıl oldu, onu söyleyin. Sağlık Bakanı ve Ulaştırma Bakanının on iki yılda bir değiştiriyorsunuz, Millî Eğitim Bakanını iki yılda bir değiştiriyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, toparlar mısınız lütfen?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani eğitimde en fazla istikrarlı bir dönem varsa o da AK PARTİ dönemidir.

Teşekkür ediyorum.