| Konu: | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 16.06.2016 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle, Suriyelilerin eğitimi için bizim Bakanlığımız tarafından böyle bir öğretmen alımı yapılmayacaktır. Biz, Millî Eğitim Bakanlığı olarak UNICEF'le bir protokol yapmak üzereyiz. Bu kapsamda, UNICEF'in görevlendireceği -ödeme de onlar tarafından yapılacak- ve bizim onayımızdan geçen eğiticilerle ilgili gazetede bir haber vardı, muhtemelen buna dayalı olarak bir soru sorulmuştur.
Bir başka soru: "Üniversite kurmak yeterli mi?" Doğrudur, yeterli değil ama bir çiçekle yaz gelmez ama her yaz bir çiçekle başlar.
Bakın, ben Kocaeli Üniversitesini iyi bilirim, böyle bir başka üniversitenin kampüsüydü. Orta Doğu'nun kampüsüydü Gaziantep. Sakarya'daki üniversite de yine bir başka yerin kampüsüydü, İstanbul Teknik Üniversitesinin herhâlde.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Efendim, Kocaeli büyük bir kent, Ardahan'ı örnek verin, 18 bin nüfuslu bir kenti söyleyin; nüfus yok orada.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şırnak, Cizre, Silopi, onları örnek ver, oralarda öğrenci yok; oralardan örnek ver.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani, ilk başladığımız noktayı söylüyorum. Bugün Ardahan böyle olabilir ama muhakkak ki eksikleri var, hepsi tamam demiyoruz ki. Hiçbir zaman -biraz önce söyledik- ne sağlıkta ne de eğitimde yüzde 100 hiçbir hizmeti tam bulamazsınız. İnsan yaşadığı sürece yeni değişiklikler olur. O yeni değişikliklere uyum sağlamak çok normal ve doğaldır. Çok net olarak söylüyorum.
Dolayısıyla, üniversiteler kuruldu, eskisinden çok daha iyidir, muhakkak ki daha iyi olmaya ihtiyacı vardır, bu da bir süreçtir. Bizim geleneğimizde vardır, eleştiri değildir, "Kervan yolda düzülür." diye. Ne kadar tamamlarsanız tamamlayın -bunu eleştiri olarak almayın- herkese öyle gözükür. Yok, çok güzel, Kocaeli'yi de söyledim, Sakarya'yı da söyledim, Gaziantep'i de söyledim. Edirne'de tıp fakültesi vardı da -Edirne'de olanlar tıp fakültesini bilirler- İstanbul'da eğitim görürlerdi, İstanbul Tıp Fakültesinde, bu normaldir. Sivas'ta Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi vardı, eğitimini Hacettepe'de görürdü ama şimdi Sivas'ta görüyor. Şimdi, Malatya'da, karaciğer naklinde Malatya belki dünyada 1'inci noktaya geldi. Dolayısıyla da her zaman...
ERHAN USTA (Samsun) - Sizin yaptığınız bir şey değil. Verdiğiniz örneklerin sizinle alakası yok.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ya, ne kadar... Malatya'da, böyle, karaciğer naklinde dünyada 1 numaraya gelirsek bu bizim yaptığımız olmuyor ama Ardahan'daki bir üniversiteyi açınca da eksiklikler olunca o bizim oluyor, öyle mi?
ERHAN USTA (Samsun) - Hangisini yaptınız siz? Bu söylediklerinizin hangisi sizin döneminizde yapıldı?
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sivas sizin döneminizde mi?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Böyle bir şey yok. Türkiye'de bizim dönemimizde ne iyilik yapıldıysa bizdendir, çok net, çok net.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakan, o karaciğer naklini yapan profesörü siz hapse attınız, hapse.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Şimdi, profesör sayısı 2002'de 10 bindi, şimdi 21.889'a çıktı, yüzde 115 arttı; kötü mü oldu? Doçent sayısı 5.401'di, şimdi 14.380'e çıktı, yüzde 166 arttı; kötü mü oldu?
SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Talebe sayısı kaç arttı?
ERHAN USTA (Samsun) - Hayatın normal akışı o.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yardımcı doçent 12.621'di, şimdi 33.728 oldu, yüzde 167 arttı, kötü mü oldu?
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Nüfus arttı Sayın Bakanım, nüfus arttı.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bunların yarın her birisi belki, bakacaksınız Nobel alacak, her birisi bakacaksınız ödül alacak.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bütün derdiniz skor yapmak.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla, niye böyle rahatsızlık var, ben bunu anlayabilmiş değilim yani.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakan, siz... Ama, siz skor söylüyorsunuz, biz nitelikten bahsediyoruz.
BAŞKAN - Sayın İrgil, Sayın Bakana soru sordunuz, cevap veriyor. Rica ediyorum, lütfen... Bir cevap versin, süre onun.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Aynen böyle, kesinlikle ve açmasaydık bunları konuşamazdınız, açtık da konuşuyorsunuz.
Bir başka...
ERHAN USTA (Samsun) - Eğitim sistemini bitirdiniz, rahatsızız elbette. Olur mu öyle şey! "Niye rahatsızsınız?" diyorsunuz.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama "Kervan yolda düzülür." olur mu? Bir modern devletin, bakanlığın planlaması olur, kervanı olmaz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Güzel, siz öyle deyin, biz de adım adım bu modern Türkiye'yi, çağdaş Türkiye'yi inşa edeceğiz ve vatandaşımız da bundan memnun, talebini dikkate alıyoruz yani. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Kervanla mı yapacaksınız? Sayın Bakan, bu yolda düzülen kervanla mı olacak bu?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Öğretmen sayısı 2002'de 513 bin, şimdi 993 bin. Allah için, daha az öğretmenle mi öğrenciyle daha çok ilgilenirsiniz yoksa daha fazla öğretmenle mi?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakan, nitelik de önemli.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, ben 76 kişilik sınıfta okumuştum. 2002'de ilköğretimde 28 kişi var, şimdi 18 kişi var.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Hâlâ var...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ortaöğretimde -ben ortalama sayıyı veriyorum- 2002'de 18 var, ortaokulda şimdi 15 kişi var.
ERHAN USTA (Samsun) - Ankara'nın göbeğinde 50 kişilik sınıflar var.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Gene, ortalama 21 vardı ortaöğretimde, 13'e düştü. Meslek ve teknik eğitimde 15 vardı, şimdi 13'e düştü. Yani, bu kadar öğrenci sayısının artmasına rağmen, nüfusun artmasına rağmen çok daha fazla okul yaptık. Seksen yılda yapılanlara denk âdeta derslik yaptık.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Bakanım, nitelik artsın, nitelik.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Tamam da bunlar... Bakın, eğitimin 3 ayağı vardır...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, "Namaz kılmayan hayvan." diyen adam profesör, bunlar profesör.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Efendim, yani o profesörlük de bizden önce verilmiştir, onu da çok net söyleyeyim yani.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sizin döneminizde profesör olmuşlar.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yok, yok, onu söyleyeyim; bizden önce verilmiştir. Onu çok net söyleyeyim.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Profesörlerinizi görüyoruz, televizyonlarda sabaha kadar izliyoruz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakın, eğitimin 3 tane açığı vardır.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - İcraatın içinden istemiyoruz, sorduğumuz sorulara cevap verin. Cevap istiyoruz.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Veriyoruz, veriyoruz; bunların her birisi, birisine cevap. Bak, ondan karşılık alıyorsun, cevap olmazsa "Bunlar bizim ilgimiz değil." denirdi. Bak, cevap alınıyor, karşılık oluyor.
Yine, dolayısıyla da biz eğitimimizi her adımda, her yaptığımız işte daha iyi duruma getiriyoruz.
Yine, bir sayın milletvekilimizin bir sorusu şuydu: "Yurt dışında ne kadar büyükelçilik vardır?" Sayımız 135, yurt dışı temsilcimiz 234. Millî Eğitim Bakanlığının 31 ülkede eğitim müşavirliği, 7 ülkede eğitim ataşesi var, bugün itibarıyla 15 eğitim müşaviri boş, 6 da eğitim ataşeliği boş.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Bir de maarif ataşesi yapın.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bunlar boş Sayın Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Son olarak Başkanım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, açıyorum mikrofonunuzu.
Buyurun,
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Belki son olarak Başkanım...
Yine, bir başka soru "Yurt dışında ne kadar toplam öğretmen sayımız var?" şeklindeydi. Şu anda, bu 15 ülkede, 65 okulda 680 tane öğretmenimiz olduğunu söyleyebilirim. Toplam öğrenci sayımız da 10.927. Ancak, 5 tane Türkçe öğretim merkezimizde toplam 3.932 öğrenci olursa o hâlde, Millî Eğitim Bakanlığımızın yurt dışında sorumlu olduğu öğrenci sayısı 14.290 diye belirtmek isterim.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Sorusuna cevap alamadığını düşünen milletvekillerimiz için, arkadaşlar buradaki konuşmaların hepsinin kaydını alacaklar, bu kayıttaki soruya cevap verilmemiş olanlara da yazılı olarak da ilgili kimselere iletecekler.