GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:106
Tarih:23.06.2016

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında söz almış bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, AKP on dört yıldan beri Türkiye'yi idare ediyor. On dört yıldan beri devlet denilen yapının her taşını oynatmıştır. Tarımın yapı taşlarını oynatmıştır; tarımda çalışan insanlarımız, bugün, maalesef arazilerini satar duruma gelmişlerdir. Tarlasını işleyen çiftçilerimiz tarlasını işlerken battıkları için tarlasını işleyemez hâle gelmişlerdir. Ekonominin yapı taşları yerinden oynatılmıştır. Ekonomi, bugün, sanayiden ziyade sadece alışveriş yapılan ticarethanelere dönüşmüştür, ticarethaneler ağırlık kazanmıştır. Bugün, AVM'den başka bir şey açılmayan bir ülke hâline geldik, sanayiyi bir tarafa ittik.

İçişlerinde aynı şekilde taşlar oynatılmıştır. Bugün, valilerimiz, AKP'nin il başkanı seviyesinde hareket ettirilmeye zorlanmaktadırlar. Bu, bir devlet valisini bugüne kadar hiç görmediğimiz bir tutum sergileme içine sokmuştur.

Değerli milletvekilleri, bu Hükûmet, aynı şekilde hariciyenin yapı taşlarını oynatmıştır. Hariciye dediğimizde, hepiniz biliyorsunuz, bizim "Yurtta sulh, cihanda sulh." diye bir tabirimiz vardı ve dünyanın da gıptayla baktığı bir tabirdi. Bugün, ülkemizi yönetenler yurtta sulh, cihanda sulh değil, yurtta kavga, cihanda kavga istemektedirler. Onun için, bugün, Türkiye bu çıkmazın içinde bocalayıp duruyor.

Değerli milletvekilleri, millî eğitimimiz aynı şekilde. Millî eğitimimizin yapı taşları yerinden oynatılmıştır. 4+4'lerle ve bunun gibi çeşitli düzenlemelerle eğitimimizin iyice suyunu çıkarmışlardır. O yüzden 4+4+4'ü tekrar değiştirmeye yeltenmişlerdir.

Değerli arkadaşlar, Hükûmet, Türkiye'yi kendisine staj alanı gibi görmeye çalışıyor. Hâlbuki stajlar daha iyiyi öğrenmek için yapılır ama maalesef daha kötüyü yaparak bu işin içinden çıkılmaz hâle geliyorlar.

Yargının yapı taşları değişmiştir. Yargıda, bugün, hepiniz biliyorsunuz, yüksek yargı başkanlarına çay toplatılan bir ülke hâline geldik. Değerli arkadaşlar, onurlu yargıçlarımızın düştüğü durumu hepiniz gözler önünde çok net bir şekilde görüyorsunuz.

Ordunun yapı taşları değişmiştir. Değerli arkadaşlar, bugün Türk ordusu dişleri sökülmüş bir aslana benzetilmeye çalışılıyor.

Değerli arkadaşlar, ordumuzun kozmik odasına girilmiştir. Ordumuz terör örgütü sıfatına sokulmuştur. Genelkurmay Başkanı bir terör örgütünün lideri durumuna düşürülmüştür ve içeriye atılmıştır. Yüzlerce üst düzeyde subayımız hem içeriye girmişler hem de burada canlarından olanlar, sağlık durumları, ruhsal ve bedensel sağlık durumları bozulan subaylarımız vardır.

Değerli dostlar, bunları biz daha önceleri de çok gördük. Biz sizlere söylüyoruz ki, bunları tekrar tekrar yaşamaya gerek yok, tarihten örnekler alarak bunun üstesinden daha rahat bir şekilde gelebilirsiniz.

II. Abdülhamit, amcası Abdülaziz'i deniz kuvvetleri öldürdü diye donanmayı Haliç'e hapsettirmişti. Haliç'e hapsedilen donanmanın ne bir bakımı yapılıyor ne de o donanmayla çıkılıp bir şeyler yapılıyordu ta ki donanmaya ihtiyaç duyuluncaya kadar. Girit Yarımadası'nı Yunanistan işgal edince Abdülhamit'in aklı başına geldi. O zaman donanmayı çıkardıklarında donanma Haliç'ten çıkıp Çanakkale Boğazı'nı geçememiştir çünkü bakımsızlıktan gemilerin tamamı dökülmüştür. Biz bunları daha önceden gördük sevgili AKP'liler.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Savunma sanayimizde neler üretiyoruz, bir bakın.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Üretmiyorum, ben tarihten örnekler veriyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bence siz 1940'lara gelin...

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - II. Mahmut, hiçbir hazırlık yapmadan Yeniçeri Ocağını kapattıktan sonra kendi valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğluna yenilmiştir ve "Sayın Padişahım, bu ne biçim iş?" dedikleri zaman da Rusya'dan yardım istediğinde...

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kayan.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - ...verdikleri cevabı hepiniz biliyorsunuz, "Suya düşen yılana sarılır." demiştir.

BAŞKAN - Sayın Kayan, teşekkür ederim.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Sevgili AKP'liler suya düşmeden, yılana sarılmaya gerek kalmadan aklınızı başınıza devşirin diyorum. O zaman bu ülkeyi daha iyi yönetirsiniz diyorum.

Hepinize teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)