GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:107
Tarih:27.06.2016

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisinin, sağlık çalışanlarına şiddetin araştırılması amacıyla verdiği grup önerisinin aleyhine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, geçtiğimiz hafta hunharca bir saldırı sonucu hayatını kaybeden 4 eczacı meslektaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Bugün, Sayın Özgür Özel'in ifade ettiği etkinlikten de haberim olmadı yani bir duyuru da yapılmadı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yapıldı efendim, yapıldı.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Duyuru olsaydı, gerçekten orada olmaktan, o eczacı arkadaşlarımızın yanında bulunmaktan gerçekten büyük bir onur duyardık.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bütün eczacı milletvekillerimizin cep telefonlarına mesaj atıldı.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Öncelikle, onlara rahmet diliyorum.

Tabii, şiddeti konuşuyoruz. Bu hunharca, vahşice işlenmiş bir cinayet. O cinayet, tabii ki, ortaya çıkarılacak ve suçlu en ağır cezayla cezalandırılacaktır.

Konumuza dönersek, burada konu sağlıkta şiddet ama muhalefet sözcüleri şiddetten daha çok Sağlıkta Dönüşüm'ü konuştular, Sağlıkta Dönüşüm'ün neler yaptığını, neler getirdiğini konuştular ama ben bunları da hayretle dinlediğimi ifade etmeliyim. Özellikle, burada bir arkadaşımız, değerli bir milletvekili arkadaşımız fotoğrafları gösterdi, galiba fotoğrafların zamanlaması yanlıştı. Yani, bilmiyorum, Antalya'daki hastanelere mutlaka gidiyorsunuzdur. Oradaki o fotoğraf yani gösterdiğiniz o güzel fotoğraf herhâlde AK PARTİ dönemine ait olan bir fotoğraf olsa gerek.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - İkincisi efendim.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Para ilişkisi hep konuşuluyor, sağlıkta dönüşümün parayla ilişkisi irdeleniyor ama değerli arkadaşlar, mutlaka veriye dayalı konuşmamız lazım. Bir sağlık sisteminin başarısını ortaya koymak için bazı kriterlere dayalı net rakamlarla konuşmak lazım.

Bir sağlık sisteminin başarısını 3 kriterle ortaya koyabilirsiniz: Bunlardan bir tanesi, sağlık göstergeleridir. Sağlık göstergeleri: Bebek ölüm hızı, anne ölüm hızı ve beklenen yaşam süresi gibi temel kriterler.

Bebek ölüm hızına baktığımız zaman, her bin yeni doğan bebekten AK PARTİ öncesinde 31'i vefat ediyordu ama bugün, bu oran binde 7,8; binde 31'den binde 7,8'e inen bir rakamdan bahsediyoruz.

Anne ölüm hızı, her 100 bin annenin 64'ü vefat ediyordu, 2002 rakamından bahsediyorum. Bugün, bu oran yüz binde 15,5.

Beklenen yaşam süresi 71'di, şu anda 76'yı birazcık geçmiş durumda.

Peki, cepten yapılan harcamalar gerçekten Sayın Vekilimizin gösterdiği o fotoğraftaki gibi mi? Maalesef, Sayın Naci Bostancı Hocam da bana şeyle bakıyor ama o rakam onu göstermiyor. Her 100 liranın 32 lirası cepten harcanıyordu. Bugün, bu rakam her 100 liranın 19 lirasına tekabül ediyor yani insanların cepten yaptığı harcamalar azalmış durumda. Kaldı ki ondan önce konuşan konuşmacı doktor milletvekilimizin ifadesinde "14 ayrı katkı payı" deniyordu, 14 ayrı katkı payı alındığından bahsediliyordu.

Değerli Milletvekilim, otuz iki yıllık doktorum, siz de doktorsunuz, hepimiz biliyoruz ki 2002 öncesinde o 14 kalem katkı payının toplamının belki de 5 katı bir kalemde alınabiliyordu. Nerede alınıyordu? Yasa dışı yollarla alınıyordu, bunları da hepimiz biliyoruz.

"Sağlıkta dönüşümü kaldıralım." deniyor. Sağlıkta dönüşümü kaldırdığımız zaman ne olur? Şöyle bir fotoğrafı canlandıralım: Kuyruklar... Sayın Musa Çam çok iyi biliyor.

MUSA ÇAM (İzmir) - Hocam, yapma Allah aşkına ya! Hep "kuyruklar, kuyruklar" diyorsunuz.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Ya, kuyruklar.

MUSA ÇAM (İzmir) - Reçete paraları, ilaç paraları, katkı paraları, biraz da onlardan bahset Hocam ya.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Onları da söyleyeyim ama Sayın Çam, bakınız, bir şey söyleyeyim: 2004 yılında, müsteşarım, ilaçla ilgili bir konuyu gündeme getirdik -bir hatırattan bahsediyorum- dedik ki: "Ya, Türkiye'de ilaç fiyatları kümülatif olarak her ay yüzde 7, yüzde 7 artıyor. Bu böyle olmaz, niye yüzde 7 artıyor? Ne enflasyonla, ne TEFE'yle, ne TÜFE'yle alakası var? Yüzde 7, yüzde 7 artıyor sürekli, her ay ilaca yüzde 7 zam geliyor ve şöyle bir şey yaptık: Sektörle oturduk, uzun uzadıya, saatlerce süren görüşmeler yaptık, dedik ki: Biz, referans ülke sistemine geçeceğiz. Referans ülke sisteminde 5 tane ülkeyi referans aldık: İtalya, İspanya, Fransa, Portekiz ve Yunanistan. O ülkelerdeki alım gücü, malumunuz, bizden çok daha yüksek. O ülkelerdeki ilacın minimum fiyatı Türkiye'deki ilaçların maksimum fiyatı olur. Ondan sonra ne oldu biliyor musunuz? Sonra bir çırpıda ülkenin kamu maliyesinin cebinden her yıl çıkan 1 milyar dolar ülkenin maliyesinde kaldı. Ondandır ki, SSK'lı işçi sadece SSK eczanelerinden ilaç almaya mahkûm olmadı. Yeşil kartlı 10 milyonun üzerindeki vatandaşımız aynı sizin gibi, memur gibi, bir başka vatandaşımız gibi ilaç alabilme, protez alabilme hakkına kavuştu ve ne oldu biliyor musunuz? Bir gazeteci -o zaman Hürriyet'te yazıyordu- dedi ki: "Ey Hükûmet, bir buçuk yıldır aklınız neredeydi? Madem bu 1 milyar dolarlık indirimi yaptırıyordunuz, bir buçuk yıldır aklınız neredeydi?" Düşünebiliyor musunuz, 2002'nin sonunda iktidara gelmiş bir parti bir kalemde 1 milyar dolarlık bir gideri kamu maliyesinde bırakıyor, tasarruf ediyor ama bir gazeteci diyor ki: "Bir buçuk yıldır aklınız neredeydi?" O gazeteciyi bilirsiniz, hani, o paradan 6 sıfır atıldığı zaman Taksim'de bir şekilde anıracağını ifade eden bir gazeteciydi.

Şimdi, değerli arkadaşlar, eğri oturup doğru konuşalım. Sağlıkta dönüşüm gerçekten bu ülkeyi kızaklardan helikopter ambülanslara, o sağlık ocağının daracık koridorlarından, hastanelerdeki kuyruklardan şu andaki gerçekten konforlu ve vatandaşın memnuniyetini -ki üçüncü kriter de odur- yüzde 39'lardan yüzde 70'lerin üzerine çıkaracağı bir sağlık dönüşüm modelini ortaya koymuştur.

Tabii, değerli arkadaşlar, şiddetin dünyadaki sağlık sistemleriyle alakası var mı? Şüphesiz olabilir ama onlarla ilgili de gerçekten çok önemli değişiklikler oldu; onları da uzun uzadıya ifade etmek isterdim. Aslında bu araştırma önergesi, biraz önce Sayın Emir'in ifade ettiği 297 sayfalık, sağlıkta şiddetle ilgili neler yapıldığının da âdeta, Meclise bir bilgilendirme fırsatı doğurmuştu. Burada Bakanlıktan tek tek hepsini çıkardım, gerçekten çok önemli birtakım değişiklikler var. Ha, Hükûmet niye şimdi yeni bir şiddete sıfır tolerans eylem planı yapıyor? Çünkü sağlık sosyal bir alan, kabul edersiniz ki sosyal alanlarda da yeni birtakım değişiklikler olabilir ve bunlarla ilgili de yeni adımlar atmak gerekebilir. Her şey yapıldı mı? Hayır, her şey yapılmadı ama çok şey yapıldı mı? Çok şey yapıldı.

Şimdi, bir arkadaşımız ifade etti, işte, sağlık çalışanlarının 30 bininden fazlası şiddete maruz kalıyor. Doğru, 1 Haziran 2012 ile 1 Haziran 2016 arasında bu Beyaz Kod sistemine yani kayda geçmiş sağlıkta şiddet rakamlarına göre, 1 Haziran 2012 ile 1 Haziran 2016 arasında 30.424 sağlık çalışanına sözel şiddet, 14.392 sağlık çalışanına da fiziksel şiddet uygulanmış yani 45 bin.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Tamam, aynı şeyi söylüyorum.

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - Ama dört yılda, Sayın Vekilim, 1 Haziran 2012, 1 Haziran 2016. Şimdi, rakamlara göre konuşmak lazım. Acillerde, polikliniklerde daha çok şiddet var mı? Evet var ama değerli dostlar, bu şiddet sadece bugünün meselesi değil, aynı zamanda yarınlarda da bu şiddet olacak. Şiddetle ilgili sağlıkta dönüşümü suçlamak yerine iktidar ve muhalefet el birliğiyle, beraberce iletişimi güçlendirmemiz lazım yani sağlık çalışanları ile sağlık hizmetini alan vatandaşlar arasındaki iletişimle ilgili sorumlu konuşmalar yapmamız gerekiyor. Biz o iletişimi artırdıkça, biz o iletişimleri artırdıkça sağlıkta şiddet de daha az olacaktır ama kabul etmek lazım ki hiçbir alanda şiddeti tamamıyla sıfırlamak da mümkün değil; sporda şiddet olacak, sağlıkta, aile içinde, sokakta şiddet olacak ama bizim en temel görevimiz o şiddeti minimuma indirmektir. O sebeple, Sağlık Bakanlığımızın sağlıkta şiddete sıfır tolerans ve o acil eylem planıyla ilgili süreci de takip etmek gerekir ve bu raporda yazdığımız önerileri de hayata geçmesini sağlamamız gerekir diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)