| Konu: | Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünyada DEAŞ'ı terör örgütü ilan eden ilk ülkeler arasında yer aldığına, DEAŞ'la en etkili mücadele eden devlet olduğuna ve DEAŞ terör örgütüne Türkiye Cumhuriyeti devletinin onayıyla herhangi bir şekilde terörist aktarımı yapılmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 28.06.2016 |
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; devam eden tartışmalar nedeniyle kısa bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.
DEAŞ bir terör örgütüdür.
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Tartışmasız hem de.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Türkiye Cumhuriyeti devleti, daha Türkiye'de çok az kişinin ismini duyduğu bir dönemde, dünyada ilk defa DEAŞ'ı terör örgütü ilan eden ülkeler arasında yer almıştır. O günden bugüne kadar da DEAŞ terör örgütüyle etkili ve kararlı bir biçimde mücadele edilmektedir. Şu ana kadar, DEAŞ terör örgütüne mensup olduğu iddiası ve eylem yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 2.617 kişi olmuştur, tutuklama kararı verilen 1.117 kişi olmuştur, tutuklama yerine adli kontrol kararı verilen de 557 kişidir ve mahkûm olmuş da 500 civarında yaklaşık DEAŞ terör örgütünden terörist vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, DEAŞ terör örgütüyle sadece soruşturma, kovuşturma, adli yönden değil, güvenlik boyutlarıyla da mücadele etmektedir. Çok yakın zamanda, hem Genelkurmay Başkanımız hem de İçişleri Bakanımız bu konuda açıklamalar yapmıştır. Bugüne kadar etkisiz hâle getirilen DEAŞ mensuplarına ilişkin rakamlar vermişlerdir. En son açıklanan bir rakamda 1.300 civarında DEAŞ'lı teröristin etkisiz hâle getirildiği ifade edilmiştir.
Tabii, onun dışında, Suriye'nin içine doğru da DEAŞ terör örgütüne karşı fırtına obüsleriyle atışlar yapılmaktadır ve orada da pek çok terör örgütü üyesi etkisiz hâle getirilmiştir. Öte yandan Irak'ta da hakeza aynı şey söz konusudur. "Bugün terör örgütü DEAŞ'la en etkili mücadele eden ülke hangisidir?" derseniz, çok tereddütsüz söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. DEAŞ terör örgütü, uluslararası proje bir terör örgütüdür. 2013'e gelinceye kadar böyle bir örgütün ismini Türkiye'de, dünyada da pek kimse duymadı. Ama bir baktınız, birden bire, yerden fırlar gibi bir örgüt çıktı ortaya, terör örgütü. Dünyanın şu anda 145 ayrı ülkesinden dili farklı, kültürü farklı, eğitimi farklı, rengi farklı bu kadar insan ölmeye, öldürülmeye ikna edilerek Suriye'ye veya Irak'a gönderilmeye çalışılıyor. Şimdi, iki yıllık, üç yıllık mazisi olan bir terör örgütü dünyanın 145 ülkesinin dilini bilen, oralardaki insanları bulan, ikna eden, ölmeye öldürmeye getiren bir organizasyonu, Allah için, yapabilir mi? Yani bunu yapabilme kabiliyeti var mı? Çok net, bu bir proje örgüt, uluslararası proje.
İki tane temel hedefi var. Bir tanesi, İslamofobi'yanın çoğalmasını sağlamak, insanların İslam'dan ve Müslümanlardan nefret etmesini, hatta Müslümanların da soğumasını sağlayıp uzaklaştırmak. Bir diğeri ise, bölgede siyasal birtakım projeleri hayata geçirmek için organize edilmiş bir yapı. Bu hedefler gerçekleştiği zaman "IŞİD" denen, "DEAŞ" denen terör örgütü kaybolup gidecektir çünkü hesapla birileri tarafından kurulduğu çok açık.
Türkiye'ye karşı da bu örgüt üzerinden büyük iftiralar yapılıyor. Bir yandan paralel devlet yapılanması, Suriye'deki Türkmenlere meşru muhalefete yapılan uluslararası toplumun da kabul ettiği destekleri DEAŞ terör örgütüne yapılıyormuş gibi gösterme gayretleri; öte yandan, PKK terör örgütü ve ona muzahir çevrelerin, uluslararası bütün planlarda, bütün örgütlerde, bütün yerlerde "Türkiye, DEAŞ terör örgütüne yardım yapıyor." haberleri, açıklamaları, izahları, öte yandan da başka başka çevrelerce, Türkiye DEAŞ terör örgütüyle bu kadar mücadele ederken böylesi bir kampanya da yürütüyor. Yani, şimdi, DEAŞ terör örgütü Türkiye'nin dört bir yanında bu ülkenin içinde eylem yaparken bu ülkenin Hükûmeti DEAŞ terör örgütüne destek verebilir mi Allah aşkına? Bunun birisinin düşünebilmesi -Türkiye Cumhuriyeti'nin Hükûmeti bugün AK PARTİ, yarın başkası olabilir- herhangi bir cumhuriyet Hükûmetine itham edilmesi kabul edilebilir bir şey değildir.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakanım.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bitiriyorum, son şeyi söylüyorum.
Öte yandan, Türkiye'ye girme yasağı konulanlar var, on binlerle ifade ediliyor. Biz uluslararası topluma hep şunu söyledik: "Sizin ülkelerinizden Türkiye üzerinden DEAŞ terör örgütüne katılmak üzere gelenler varsa bize isimlerini verin, biz gereğini yapalım." İsimler verildi, gerekleri yapıldı; Türkiye'nin içerisine girmeleri engellendi. Türkiye'nin içerisine, herhangi bir şekilde meşru yollardan geliyor çünkü vize alıyor veya vize serbestisi var, seyahat hürriyeti kapsamında geliyor. Bunlarla ilgili sizin elinizde herhangi bir istihbarat yok, herhangi bir veri yok. Veri elimizde olduğu zaman Türkiye'de yakaladıklarımızın hepsini ilgili ülkelere gönderdik. Türkiye'nin üzerinden, Türkiye Cumhuriyeti devletinin onayıyla herhangi bir şekilde DEAŞ terör örgütüne terörist aktarımı yapılmamıştır. Bunu iddia edenler Türkiye'ye, Türkiye'nin Hükûmetine, AK PARTİ'ye büyük bir iftira etmektedirler. Bunu da buradan açıkça ifade etmek isterim.
Öte yandan, tabii, terör eylemlerini önlemek için istihbaratın, herkesin üzerine düşeni yaptığını söylemek lazım.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Öfkeli genç" diyen kimdi acaba?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Amerika'da İkiz Kuleler oldu, Amerika'nın istihbaratı yok muydu? Niye önleyemediler? İşte, Brüksel'de oldu, Paris'te oldu, başka başka yerlerde de terör eylemleri oluyor.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - İstifa ettiler.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Terör eylemlerine karşı Hükûmet, güvenlik güçleri aldığı tedbirlerden ne kadarını engellediğini her zaman kamuoyuyla paylaşmıyor çünkü bunun psikolojik etkileri var. "Şu kadar eylemi önledik, şunu yaptık, bunu yaptık." diye her gün açıklama yapıldığında kamuoyu tedirgin olur ama bilmemiz lazım ki güvenlik güçlerimiz, istihbarat örgütlerimiz bu konuda gerçekten başarılı bir çalışma yürütmektedir. Kamuoyunun bilgisine ulaşmadan pek çok felaket, pek çok eylem ve bu eylemi gerçekleştirecek teröristler yakalanmakta ve bunlar önlenmektedir. Zaman zaman da önlenemeyen, tespit edilemeyen oluyor. Diyelim ki bir bilgi geliyor, bir yerde eylem olacak ama nokta, adres, dakika; onu sizin o kadar alanın içerisinde nerede olduğunu hemen tespit edip bulabilme imkânınız bazen oluyor, bazen olmuyor. Burada bu konuda güvenlik güçlerinin iyi niyetli, samimi çalışmadığını söylemek gerçekten yanlışlık olur, bir haksızlık olur. Bunu ifade etmek istedim.
Teşekkür ediyorum.