GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:110
Tarih:30.06.2016

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 400 sıra sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 35'inci maddesi hakkında MHP adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarıyla Danıştay ve Yargıtayın üye sayıları azalmaktadır, azalacaktır. Önemli olan, üye sayısının azalması değildir, üye sayısı azalmakla suç ve suçlu sayısı azalmayacaktır. Önemli olan suçu kaynağında kurutmaktır ancak suç ve suçlu sayısı bu şekilde azalacaktır. Maalesef, suç ve suçlu sayısı hızla artmaktadır. Özellikle de terör suçu ve suçlusu sayısı, terör mağduru rekora ulaşmıştır, her türlü kaynağı kurutulmadan başarılı olunmayacaktır. Bugün cezaevinde yere yatak sermek için bile torpil arandığı bir dönem yaşıyoruz. Dün, 2002 yılında sadece eski Başbakanlık binasının Adalet Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasına bariyer konuldu diye feveran edilirken maalesef bugün dolmuş durakları da oradan çıkarıldı, Millî Müdafaa Caddesi'nden itibaren kapatıldı.

Kıymetli milletvekilleri, bir aydan fazla zamandan beri sarayın önü, 4 gidiş, 4 geliş, trafiğe kapalıdır maalesef. Güvenlik için kıtalar arası araba götürmeye başladık.

Değerli milletvekilleri, son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle milletimizin morali oldukça bozulmuştur. Geçmişte 10-11 defa yapılan katliamlar nedeniyle vatandaş büyük tedirginlik içindedir. Nerede, ne zaman olacağı belli olmayan bu eylemleri milletimiz bir daha yaşamak istememektedir. Bu vesileyle, önceki gün İstanbul Atatürk Havaalanı'nda düzenlenen menfur saldırıda hayatını kaybeden 40'tan fazla insanımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifa niyaz ediyorum. Olay acıdır, büyüktür. Her zaman olduğu gibi ateş düştüğü yeri yakmaktadır. Her toplu saldırıda olduğu gibi birkaç gün ağlayıp sızladıktan sonra olay unutulmamalı, her türlü tedbir alınmalıdır. Terörün insan kaynağı kurutulmalıdır. Terörün finans kaynakları kurutulmalıdır. Kim destek oluyorsa, kim teröristi övüyorsa gereği yapılmalı, yapılmıyorsa söylemlerin hepsi boş laftır.

Sayın Başbakan Binali Yıldırım, her türlü yetkiyi haiz, büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıdır, sözüne güvenmek gerekir. Bir belediye başkanı hakkında "Terör örgütüne destek verdi." ifadesini kullanıyorsa mutlaka bir tespiti vardır. "Belediye başkanı teröre lojistik destek verdi, para aktardı." diyorsanız gereğini yapacaksınız. "Bu paraları terör örgütüne aktaranların lime lime burunlarından getireceğiz." diyorsanız daha ne duruyorsunuz, elinizi tutan mı vardır? Sayın Başbakan "Bu terör belasını Türkiye'nin gündeminden çıkarmaya azmettik." diyorsa hiç gecikmemelidir.

Evet, Başbakanın temennisiyle inşallah Türkiye terör belasından kurtulacaktır, bundan şüphemiz yoktur. Ancak elinizdeki imkânları kullanmadan, lafla terörden kurtulamayacağımız da açıktır. Ocaklara ateş düşmeye devam edecektir. "Ekmeğimizi böleriz ama Türkiye'yi böldürtmeyiz." lafları terörü önlemiyor. Teröristlerin hızlı yargılanması bir katkı sağlayacaksa hemen yürürlüğe konulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, dönemin Başbakanı, bugünün Reisicumhuru Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "PKK'yla görüşme talimatını bizzat ben verdim, PKK'yla görüşülmesini ben istedim, sıkıntısı olan bana gelsin. PKK çözüm sürecini silah stoklama süreci olarak değerlendirdi, bu süreç içinde güvenlik güçlerimiz 'Herhangi bir çatışmaya, şuna buna girmeyelim.' dediler ama daha sonra anladık ki bu süreç içinde bunlar bunu yaptılar. Çözüm süreci içinde valilerimiz kendilerine verdiğimiz talimatlar gereği PKK'ya operasyon yapmadı. Bu süreçte hazırlık safhasına girdiler, mayın döşeyip bombalar yerleştirdiler. Bu terör eylemlerini biz görmezden gelmeye nereye kadar devam edeceğiz?" Bunlara benzer birçok beyanı daha vardır, bu sözlerini unutmadık. Benzer beyanları, daha başka, başbakan yardımcıları ve bakanlar da vermiştir.

Değerli milletvekilleri, PKK terörüne ilave olarak son günlerde başımıza başka bir terör belası daha musallat olmuştur. Kobani Türkmen bölgesindeki çatışmalar sonrasında sınır hattı âdeta bir kevgire dönmüştür, yol geçen hanından bir farkı yoktur. IŞİD terörü de bu süreçte doğmuştur. Bunlarla ilgili her türlü tedbir alınarak gereğine başvurulmalıdır diyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)