| Konu: | Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş'in gündem dışı konuşmaya verdiği cevabın İç Tüzük'ün 59'uncu maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği iddiaları sonucunda gruplara onar dakika söz hakkı verilip verilemeyeceği hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 12.07.2016 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçen hafta yaptığımız bir tartışmayı biraz daha tartışmasız ve polemiksiz götürüyoruz bugün ama maalesef tekrarlanıyor. İçişleri Bakanı geçen haftaki konuşmasına yine "AKP'li sözcünün konuşmasına cevap niteliğinde" gerekçesiyle çıktı. Aslında, tek kelimeyle dahi cevap da verilmedi, kaldı ki konuşmacı Hükûmete bir soru yöneltmiş de değildi biraz evvel olduğu gibi ve tartışmalar, polemiklerden sonra, sorulara bile cevap vermeden, İçişleri Bakanı Genel Kurulu terk etti ve açıkçası kaçtı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Şimdi, Sayın Bakan yirmi dakika cevap verdi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kim?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ya, uçağı vardı, ondan gitti ya. Sayın Akçay, yapmayın ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Geçen seferi diyor, geçen haftayı.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Evet, rahatsız olabilirsiniz ama değerlendirme o şekildedir.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Kimsenin rahatsız olduğu yok. Sen rahatsız olmaya devam et.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Doğruyu söylüyor.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Senin neyinden kaçacağım?
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Benim neyimden mi kaçacaksın?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sen milletten kaçıyorsun.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bizim sorularımızdan, milletvekillerinden kaçacaksın.
Üslubuna bakın İçişleri Bakanının da ondan sonra şey yapın. Attığı lafları görüyor musunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama sen "kaçtı" diyorsun ya. Olacak iş mi bu ya?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sen diyorsun ya! Erkan Bey, kendi üslubuna baksana.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Hep kaçıyor, evet.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - İstanbul'a gitti, köprünün açılışı vardı.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Muhalefetin sorularından ve sorgulanmaktan kaçıyor; Genel Kurula, Meclise, millete hesap vermekten kaçıyor.
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Ayıp ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, bakın, 66'ya göre konuya davet etmeniz gerekir sayın grup başkan vekilini.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Konuşuyoruz, kabahat; konuşmuyoruz, o da kabahat.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, Sayın Elitaş'ın biraz evvelki konuşması da bu İç Tüzük'e bir eleştirinin, bir polemiğin bahanesi şeklinde yani buna gerekçe olmuş. Konuşmasından anladığımız şudur ki sayın AKP grup başkan vekili İç Tüzük'te bir teamül tanımak istemiyor, Meclis Genel Kurulunda bir gelenek de tanımak istemiyor, hatta "Bu İç Tüzük'e de uyulmasın, bunu da değiştirelim, muhalefet de hiç konuşmasın." diyor. Zaten parlamento "konuşulan yer" demektir değerli arkadaşlar. Elbette ister iktidar partisinden bir sözcü isterse muhalefet partilerinden herhangi bir konuşmacı söz aldığında -diğer muhalefet partilerinin de, aynı şekilde iktidar partisinin de cevap hakkı veya söz hakkı olduğu- illa cevap vermek için de konuşma olmaz yani konuşmak ve düşüncesini ifade etmek maksadıyla da söz alınabilir ve dünyanın bütün demokratik parlamentolarında görüşme, konuşma, tartışma usulü bu şekildedir.
Şimdi, Sayın Çavuşoğlu gayet güzel konuştu, Hükûmete bir soru da yöneltmedi. Ayrıca, biz burada bu Srebrenitsa soykırımıyla ilgili hiçbir milletvekilinin bir tartışma açacak, bir polemik yaratacak düşüncesi olduğu kanaatinde değiliz. Belki de nadir konulardan birisi. Herkesin ortak duygu ve düşüncesini ifade edeceği bir platformu sırf zaman kazanma adına gereksiz bir mecraya...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - ...sokunca aslında zaman kaybı daha da fazla oluyor. Neticede dakika dakika tutalım, netice zaman bakımından kayba tekabül edecektir.
Teşekkür ederim.