| Konu: | Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın yaptığı açıklaması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 13.07.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, efendim, bir defa, şunu görmemiz lazım: Yapılan bu tasarıyla ilgili ben Hükûmetin kafasının karışık olduğunu düşünüyorum. "Niye?" diyeceksiniz.
Bakın, Sayın Bakan ısrarla bunun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında olan paraları olduğunu söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında böyle bir parası varsa, bundan önceki düzenlemeler gibi -her ne kadar iktisaden onun da sıkıntıları olmuş olsa bile- bir düzenleme yapılarak bu paraların Türkiye'ye getirilmesi sağlanabilirdi. Demek ki burada problem, Türkiye'deki demokrasiye güvenmiyorlar, Türkiye'deki hukuka güvenmiyorlar. Ben bunu öyle anlarım. Yurt dışına helalinden kazanılmış olarak çıkan bir para değil ki bu para; bu paraya Ceza Kanunu kapsamında siz muafiyet getiriyorsunuz, bu bir.
İkincisi: Biz bunu Plan ve Bütçe Komisyonunda Canikli'ye sorduk. Canikli, biliyorsunuz finanstan sorumlu Başbakan Yardımcısı. Kendisinin bize söylediği şey: Burada temel olarak amaçlarının Körfez sermayesinin Türkiye'ye çekilmesiydi. Plan ve Bütçe Komisyonundaki arkadaşlar hatırlayacaklar, tutanakları getirtebilirim. Yani şimdi bir karar versin önce Hükûmet. Şimdi bakın, ikisi de söylese problem değil. Maliye Bakanı ısrarla diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışında parasını getirteceğiz.", diğer Sayın Bakan da diyor ki: "Körfez sermayesini Türkiye'ye çekeceğiz." O zaman ona da şunu sorduk: Körfez sermayesinin Türkiye'ye gelmesi için nasıl bir engel var? Hiçbir engel yok. Tam tersine, gayet de isabetli yapılmıştır. Sukuk ihraçları yoluyla o sermayenin Türkiye'ye faizsiz bir şekilde gelmesini sağlayacak düzenlemeleri de Türkiye yaptı. Ben bir bürokrat olarak bu çalışmaların içerisinde bulundum. Dolayısıyla buna bir engel yok. Önce şunun kararı verilsin: Hangi parayı Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz? Tabii karar çok net. Arkadaşlar, ben iyi niyetli olduklarını düşünüyorum. O yüzden de ısrarla uyarmaya çalışıyorum. Lütfen, ben AK PARTİ Grubundaki arkadaşları da uyarmaya çalışıyorum. Şu tasarıya bir baksınlar. Ben de diyorum ki: "Bu beyandan dolayı Ceza Kanunu'nun 282'nci maddesine göre soruşturmayacağım." demeniz, tamamen "Sen bir suç gelirini Türkiye'ye getirebilirsin ve bununla ilgili, seninle ilgili herhangi bir kovuşturma, soruşturma yapmayacağım." garantisini veriyorsunuz. Bu garantiyi vermeyi nasıl izah ediyorsunuz?
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)