| Konu: | Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 42'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 20.07.2016 |
ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 42'nci yıl dönümü sebebiyle söz almış bulunmaktayım.
Öncelikle, 15 Temmuz gecesi demokrasimize yönelik darbe girişimini kınıyor, bu hain planlar karşısında dimdik duran yüce Meclisimize saygılar sunuyorum.
Bir grup cuntacının darbe girişimi nedeniyle eleştirilerin merkezi olan, sorgulanan ve hedef alınan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tarihi şanlı başarılarla doludur. Harpte, terörle mücadelede vatanı için canını ortaya koyan kahraman Mehmetçik'imize dün olduğu gibi bugün de şükran borçluyuz. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim: Halkımızın "Peygamber ocağı" olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatanını, milletini, bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla da gurur duymaktayız. Bu vesileyle Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 42'nci yıl dönümünü de kutluyorum. Kıbrıs'ta soydaşlarımızı, çocuklarımızı, kadınlarımızı küvetlerin içerisinde hunharca öldüren, katleden bir anlayış vardı ve o anlayışın karşısında Amerika'nın 6. Filosuna karşı Ayşe'yi tatile çıkaran dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'i de rahmetle anıyorum. Onun yanında, merhum Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ı, Kıbrıs Türk lideri merhum Fazıl Küçük'ü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1'inci Cumhurbaşkanı, büyük devlet adamı Rauf Denktaş'ı da rahmet ve saygıyla anıyorum.
Yine, harekât sırasında şehit düşen -Beşparmak Dağlarında- isimleri bulunamadığı için mezar taşlarında "isimsiz" yazan Mehmetçik'imizi de buradan rahmetle anıyor, gazilerimize de saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, harekât öncesinde cuntacı Yunanlı subaylar Kıbrıslı Türklere karşı katliamlar düzenlemekteydi. Kilisenin başındaki Makarios'un da katliamlara dolaylı ya da dolaysız katkı vermesi sonucunda birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. O dönemki Hükûmetimiz garantör olan ülke İngiltere ve birçok ülkeyle diplomasi çabaları yürütmüş ancak çabalar olumlu yanıt vermediği zaman da 20 Temmuz 1974 sabahı Türk Silahlı Kuvvetlerine harekât emri verilmiş, harekât kısa sürede sonuçlanarak Ada'ya hem Kıbrıslı Türkler için hem de Rumlar için barış ve huzur gelmiştir. Merhum Ecevit, 20 Temmuz 1974'te bu kürsüden yaptığı konuşmada harekât konusunda umut ve kararlılığını şu sözlerle dile getirmiştir: "...eğer rejimlerinin gereği olarak belki akıl, mantık yolundan uzaklaşanlar bir çılgınlık yapmazlarsa, kısa zamanda Ada'ya, bölgemize barış geleceğine ve Kıbrıs için yepyeni çözüm olanaklarının açılabileceğine inanıyorum." demiştir. Ayakta alkışlanan Ecevit'in inancı kısa sürede de karşılığını bulmuştur.
Şunu da buradan hatırlatmak isterim ki o dönemde özellikle ulusal konularda Mecliste iş birliği ve hoşgörü hâkimdi. Geçen cumartesi gününden itibaren bu dönemde de aynı hoşgörünün olduğunu görmek demokrasimiz için bana umut vermektedir.
Değerli milletvekilleri, aradan geçen kırk iki yıl içerisinde kalıcı barışın sağlanması için iki toplum arasında sık sık görüşmeler yapılmıştır ancak bu görüşmelerde nasıl bir pazarlık yapıldığı konusunda halkımız ve yüce Meclisimiz çok fazla bilgi sahibi değildir. Olası bir anlaşma sonrasında Türkiye'nin garantörlüğü ne olacak? Ada'da yaşayan Türklerin durumu ne olacak? Ada'daki askerimiz geri mi gönderilecek? Bu soruların hiçbirinin yanıtı maalesef bilinmemektedir. Bir kez de olsa, Sayın Dışişleri Bakanının, gelip, bu kürsüden önce Meclisimize ve milletimize bu konudaki görüşmelerin bilgilerini verip kamuoyunu tatmin etmesi gerekmektedir. Nihayetinde bir anlaşma olursa garantör bir ülke olma gereğince son sözü söyleme hakkı yüce milletimizdedir ve Meclisimizdedir.
Meclisimizin ve milletimizin bir oldubittiyle karşılaşması konusunda da endişe duymaktayım çünkü Akdeniz'de çok zengin doğal gaz ve petrol kaynakları bulunmaktadır ve birçok ülkenin de iştahını kabartmaktadır. Bu durum da ivedilikle Dışişlerince, Dışişleri Bakanınca buradan aydınlığa kavuşturulmalıdır diyorum.
Yüce Meclisimizi de saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)