| Konu: | Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 27.07.2016 |
ALİ YİĞİT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'nın 20'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, çok değil, bundan bir yıl önce çoğunuz gibi ben de yeni bir milletvekili olarak bu çatının altına geldiğimde gözüme ilk çarpan "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir." sözüydü. Tabii, bu beni çok heyecanlandırdı. Geçen süre içerisinde gördüm ki bu veciz sözün ağırlığı altında ne kadar uğraşırsak uğraşalım değişen hiçbir şey yok. Ne kadar çalışırsak çalışalım düşüncelerimiz, önerilerimiz dikkate alınmıyor, çoğunluğun mutlak egemenliği demokrasi olarak görülüyordu. Ancak geçen hafta yaşanan, tarihe kara bir leke olarak geçen başarısız bir darbe girişimi sonrası Meclis, Gazi Meclis olmanın hakkını teslim etmiş, iktidarı ve muhalefetiyle egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait olduğu bir kez daha tarihe not olarak düşülmüştür. Yaşananlar en büyük paydamızın demokrasi olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Yüce Meclis, öncelikle, demokrasiye yapılan bu darbe girişimini bütün boyutlarıyla araştırıp bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak bununla da yetinmemesi gerekir. Geçmişten bugüne, olaylar darbe aşamasına gelinceye kadar süreci görmezden gelenlerin, zemin oluşturanların, kayıtsız kalanların da bu millete hesap vermesi gerekir. Bunun için, başta iktidar olmak üzere bütün siyasi partiler sorumluluklarının bilincinden hareket ederek demokratik siyaseti zayıflatacak alanlardan kaçınmalı, günü kurtarmaya değil geleceğe yönelik politikaları uzlaşı ve anlayış içerisinde Mecliste görüşerek mutabakat yaşamalıdır.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarının komisyon görüşmeleri sırasında İstanbul'da havaalanında patlamalar olmuştu; 47 insanımız ölmüş, yüzlerce insan yaralanmıştı. Bu süreçte tasarının geri çekilmesi, görüşmelerin ertelenmesi için yaptığımız girişimler ise ne yazık ki sonuçsuz kalmıştı. Şimdi de bir darbe girişiminin ardından, daha yaşanan travma atlatılmadan bu tasarı görüşülmeye başlandı. Şimdi ben doğal olarak merak ediyorum ve soruyorum: Ülkede bombalar patlarken komisyon görüşmeleri devam ettirilen, anayasal düzene yönelik bir saldırı ve darbe girişimi tehdidi devam ederken Genel Kurulda görüşmelerine başlanan bu tasarı hangi sorunu acilen çözüme kavuşturacaktır? Bu tasarı hangi ihtiyaçlardan doğmuştur ve bu ihtiyaçların hangisi şu an karşı karşıya olduğumuz rejim ve güvenlik sorunundan daha önemlidir? Gerçekten merak ediyorum, Sayın Bakandan da yanıtını bekliyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin geleceğiyle ilgili çok önemli bir öz eleştiri süreci gerçekleştirmek yerine bugün görüşmelerine başladığımız tasarı ulusal mevzuatımızın uluslararası mevzuata uyumu için düzenlenmiş ancak aceleye getirilmiş bir tasarıdır. Avrupa Birliği diyoruz, uluslararası anlaşmalar diyoruz, birçok alanda onlara benzemeye çalışıyoruz ama insan hakları, hukuk, adalet, eşitlik, demokrasi, sosyal haklar, medyanın bağımsızlığı, bireyin özgürlüğü, gelir dağılımı eşitsizliği gibi konularda nedense Avrupa Birliği yasalarını ve uluslararası anlaşmaları görmezden geliyoruz, aynı duyarlılığı ve hassasiyeti göremiyoruz. Bugün karşı karşıya kaldığımız birçok sıkıntının, birçok sorunun kökeninde demokrasinin ve birlikte yaşama iradesinin temelini oluşturan bu değerlerin zafiyete uğratılmasının büyük etkisi vardır. Onun için bizim öncelikle bu değerleri içselleştirmemiz, ayrımcı politika söylemlerinden uzak, uzlaşmacı, adaletli ve hoşgörülü anlayışı yaşamın bütün alanlarında egemen kılmamız gerekir.
Tasarının 20'nci maddesiyle yabancı öğrencilerin daha uzun süreler çalışabilmelerine olanak sağlanmaktadır. Yasa tasarısının gerekçesine bakıldığında bunların eğitimlerinin devam etmesini sağlamak amacıyla bunların kısmi süreli çalışma haklarının otuz saate çıkarılmasına yönelik bir değişiklik önerisi bulunmakta ve İçişleri Bakanlığının yetkileri kaldırılmaktadır. Genç işsizliğin yüksek olduğu ülkemizde yabancı öğrencilere çalışma izni verilmemesi gerekirken diğer kanunlarla verilmiş olan izinlerin süre olarak artırılması, kolaylaştırılması ise genç işsizlikle mücadele politikalarıyla uyumsuz bir durum yaratmaktadır. Bu gerekçeyle maddenin geri çekilmesi ve tekrar görüşülmesi daha uygun olacaktır.
Bu düşüncelerle ülkemize bir kez daha geçmiş olsun diyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)