GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:120
Tarih:28.07.2016

ALİ YİĞİT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'nın 28'inci maddesinin (3)'üncü fıkrasının (d) bendiyle ilgili önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, hepimiz aynı gemideyiz; başka bir Türkiye, başka bir Anadolu, başka bir vatan yok; batarsak hep birlikte batacağız, çıkarsak hep birlikte çıkacağız. Onun için, ortak bir akla, sağduyuya, uzlaşıya bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır çünkü ülke olarak darbelerden çok çektik. Her darbe ülkemizi, demokrasimizi en az yirmi yıl geriye götürdü; toplumu böldü, ayrıştırdı, birlikte yaşama iradesini ortadan kaldırdı. Artık bu toplumun yeni bir darbeye tahammülü yoktur. İşte bunun içindir ki "Yeter! Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir." dedi, meydanlara indi insanlar. Bizler de milletin temsilcileri olarak onların gösterdiği bu iradenin gereğini yerine getirmek zorundayız. Onun için bütün farklılıklarımızı zenginlik olarak görüp hiçbir komplekse kapılmadan kendi hesaplaşmamızı yapacağız. Bu bizi eksiltmez, küçültmez, tam tersine daha da olgunlaştırır, büyütür.

Bu bağlamda, 15 Temmuzdan bugüne ortaya çıkan bilgiler, ifadeler, belgeler tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne sermiştir. Darbe girişiminde bulunanların kendi Meclisini, kendi insanlarını bombalayacak kadar zalim olduklarını gördük. Ancak yaşananlar bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır, o da ülkemizde bir yönetim sorunu, boşluğu olduğudur. Bu zafiyet sadece devleti yönetenlere değil, kurumlara da sıçramıştır. Demek ki biz geçmişten hiç ders almamışız, aynayı kendimize hiç tutmamışız. Umarım bu son olur. Bunun için öncelikle bir zihniyet değişimine ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum çünkü her şey düşünceden başlar, söz ve davranış düşünceyle başlar, şekillenir. Eğer başkalarının karar ve yargılarıyla değerlendirmeler yapıp, çizilen sınırlar içine kendimizi hapsedip irade ortaya koyamazsak bize ihsan edilmiş olan zekâmızı, aklımızı, varlığımızı inkâr etmiş oluruz. Bu nedenle hepimizin önceliği, demokrasiyi bütün kurum ve kuruluşlarıyla yaşatmak, hatta daha da geliştirmek olacaktır.

Değerli milletvekilleri, çağdaş demokrasilerde üç temel ayak vardır. Bunlardan biri özgürlük, ikincisi eşitlik, diğeri adalettir. Bize düşen, öncelikle özgürlük, eşitlik ve adaletin önündeki engelleri kaldırmaktır. Ancak şu anda tam tersi uygulamalar içinde olduğumuzu görüyorum. Ülkemiz darbe travmasını atlatmadan başka bir travmayla karşı karşıya kalmıştır, yaratılan ortam bütün insanlarda tedirginlik uyandırmıştır. Bu konuda ülkemizin birçok yerinden, haksızlıklar yaşatıldığına dair duyumlar alıyoruz. Oysa bu sürecin çok hassas bir şekilde yürütülmesi, devletin zirvesinde, Parlamentoda oluşturulan hoşgörü ve anlayışın uygulamalara da yansıtılması gerekir. Bu konuda Hükûmeti daha duyarlı olmaya davet ediyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz, içte yaşadığı bu sorunların yanı sıra bölgedeki gelişmelerden de en çok etkilenen ülkelerden biridir. Bu ülkeye fazlasıyla göç almaya başladık. Son zamanlarda hem emek göçü var hem öte yanda, Suriye'den gelen, sayıları 3 milyonu aşan mültecilerin yasa ve kayıt dışı biçimde istihdam edilmesi yabancı istihdam sorununa yeni bir boyut kazandırmıştır. Ancak tasarı bu gerçeklerden uzak, tek taraflı olarak hizmet ticareti sınırlamalarımızı kaldırmaktadır. Yabancılara sınırsız olarak kapılarımızı açmakta ve müzakerelerde ülkemizi dezavantajlı hâle getirmekte olduğumuzu görüyorum.

Bunun örneği 28'inci maddenin (3)'üncü fıkrasının (d) bendinde. Burada yapılan düzenlemeyle 403 sayılı Harçlar Kanunu'nun 85'inci maddesinde düzenlenen harç muafiyetleri arasına "çalışma izni" ve "çalışma izni muafiyeti" de eklenmiş ve bazı ülkelerle yapılmış olan ikili anlaşmalar çerçevesinde verilen ikamet izinlerine yönelik harç almama uygulaması çalışma izinleri için de geçerli hâle getirilmiştir. İkamet izinleri ile çalışma izinlerini bir tutmak doğru bir yaklaşım değildir. Bu nedenle harçlar muaf tutulmalıdır.

Bu düşüncelerle (d) bendinin tasarıdan çıkarılmasını öneriyor, yüce Meclisinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)