| Konu: | Milletvekillerinin fiilî hizmet zammı haklarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 28.07.2016 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bir bilgiyi sayın Genel Kurula, milletvekilimize ve kamuoyuna arz etme zorunluluğum var.
Biraz önce kıymetli milletvekili arkadaşımız Aytuğ Atıcı Bey de dile getirdi ama işin esası bugün bir gazetedeki haberden kaynaklanmaktadır.
Çok önemli bir dönemden geçtiğimizi ifade etmek istiyorum. Bunu ben ifade etmesem de bu dönemin adı da tarihte böyle olacaktır. Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi bu dönem içerisinde tüm milletvekilleriyle ve tüm parti gruplarıyla önemli bir demokrasi duruşunun ev sahipliğini gerçekleştirmiştir. Bu da önümüzdeki dönem bizden sonra Meclise gelecek milletvekillerimiz adına da önemli bir referans kaynağıdır, onu da ifade etmek istiyorum.
2013 yılında çıkan gerek milletvekillerimizle alakalı gerek Türk Silahlı Kuvvetleriyle alakalı gerek emniyet mensuplarıyla alakalı gerekse MİT mensuplarıyla alakalı fiilî hizmet zammıyla ilgili kanunla ilgili bugün bir gazetede şöyle bir değerlendirme ortaya konuldu: "Milletvekilleri tatilde de emeklilik hakkı kazanacaklar." Şimdi dönem dönem Türkiye'de Türkiye Büyük Millet Meclisi ve milletvekillerinin özellikle hem etkinliklerini hem itibarlarını bazen azaltmak bazen de çok kritik dönemlerde onları etkinsizleştirmek için bu tip haberler ortaya konulur. Bunun bugünle alakalı olmayan bir şey olduğunu yüce Meclise ifade etmek istiyorum. 2008'de Sosyal Güvenlik Kanunu yenilendiğinde bu fiilî hizmet zamları tekrar gözden geçirildi ama 2013 yılında 6385 sayılı Kanun'la, 10 Ocak 2013 tarihinde, biraz önce bahsettiğim grupların tamamına bir fiilî hizmet zammı ortaya konuldu ve bu kanunda da milletvekillerimiz için yılda doksan günlük bir fiilî hizmet zammı değerlendirildi. Ondan hemen sonra, 2013'te, bunun uygulamasına yönelik bir genelge yayımlandı, 2014'te bir yönetmelik yayımlandı ve bu genelge ve yönetmeliğin aslında tekrar kendisini tamamlaması gereken bir yönetmelikle bütünleşmesi gerekirdi. Yani genelgedeki birtakım maddeleri yönetmeliğe dercetmek, ona koymak ve bu şekilde uygulamada ortaya çıkabilecek birtakım eksiklikleri de ortadan kaldırmak gerekiyordu. Geçen şubat ve mart ayında bir hazırlık yapıldı, nisan ayında da Resmî Gazete'de yayımlanmak için bu yönetmelik gönderildi. Bu yönetmelikle hiçbir meslek grubuna, milletvekili de dâhil, TSK da dâhil, emniyet de dâhil, MİT de dâhil hiçbir meslek grubuna kanunun dışında herhangi bir hak verilmiş değildir, böyle bir şey mümkün de değildir çünkü kanunun vermediğini ne yönetmelik ne genelge ortaya koyabilir.
Bugünkü haber sadece, bu yönetmelikle, kanunla uyumlu bir şekilde açıklanan bir durumu -benim kendi yorumumdur bu- son zamanlarda ortaya çıkan ve milletvekillerinin kendilerine milletin vermiş olduğu temsil kabiliyetinin şu Meclisin çatısı altında en iyi şekilde kullanılmasına yönelik bir karşı harekâttır. Bunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin şahsının incitilmemesi, milletvekillerimizin bu konuda incitilmemesi, diğer meslek mensuplarının bu konuda incitilmemesini teminen ifade etmek istiyorum çünkü bu Meclis en iyi bilir ki, bu kanunun vermediği hiçbir hakkı ne yönetmelik ne genelge ortaya koyabilir. Bunu bir zorunluluk olarak tekrar ifade etmek istedim.
Tekrar teşekkür ediyorum Sayın Başkan böyle bir imkânı sağladığınız için. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)