GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ve yaşananlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:125
Tarih:16.08.2016

HİLMİ YARAYICI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15 Temmuz akşamı yenilgiye uğratılan darbe girişimi demokrasi bilinci etrafında geniş bir uzlaşma zemini yaratmıştır. Yıllardır iktidarın kutuplaştırıcı ve ötekileştirici politikalarının ardından bu uzlaşma ortamı toplumun rahat bir nefes almasını sağlaması yönüyle önemli ve sevindiricidir. Ne yazık ki darbe girişiminin hemen ardından Sayın Cumhurbaşkanının Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nın ne pahasına olursa olsun yapılacağı açıklaması ve Halkların Demokratik Partisini bu uzlaşma zemininin dışında tutması topyekûn bir toplumsal uzlaşmaya uzak olduğumuzu göstermiştir. Oysa ortaya çıkan uzlaşma ortamı, Kürt sorununun çözümü için de tarihî bir fırsat yaratabilecekken kullanılan kutuplaştırıcı dil, bu tarihî fırsatın göz göre göre ellerimizin arasından kaymasına neden olmuştur. Sivil siyasetin devre dışı bırakılmasının, kan ve gözyaşının eksik olmadığı ve toplumsal barışın gün geçtikçe eridiği bir iklimi güçlendirdiği görülmelidir. Bugün demokrasiye sahip çıktığını söyleyenler, 594 haftadır çocuklarını arayan Cumartesi Annelerine kulak vermelidir. 81 gündür kendisinden haber alınamayan Hurşit Külter'in nerede olduğu sorusuna cevap vermelidir. Unutulmasın ki anaların gözyaşlarını dindiremiyorsanız toplumsal barışı ve kardeşliği de yaratamazsınız.

Bugün ihanet şebekesiyle mücadele, muhaliflere yönelik tasfiye fırsatçılığına dönüşmektedir. Bu durum, yaratılan uzlaşma zeminini zayıflatmaktadır. Ayrıca, bu kirli yapının serpilip gelişmesine katkıda bulunanların kendilerini kolayca aklaması hem adalet duygumuzu hem de vicdanımızı yaralamaktadır. Eğer geçmişte Fethullah Gülen'i eleştirdiği gerekçesiyle Kamer Genç'e oturuma katılmama cezası veren siyasetçiler hâlâ aynı koltuklarda oturabiliyorsa; Ankara'yı parsel parsel cemaate peşkeş çeken belediye başkanları, bürokratlar makamlarını koruyabiliyorsa; "Ne istediler de vermedik." diyen Başbakan Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturabiliyorsa, cemaate sunulan bakanlar yerini koruyor ve "Allah affetsin." diyerek sorumluluklarından sıyrılıyorsa ortada bir adaletten söz etmek mümkün değildir. Bu acımasız örgütün büyümesinde sorumlu olanlara, darbe girişimini muhalifleri sindirmek için fırsata çevirenlere sessiz kalmayacağız. Ülkenin aydınları, sanatçıları, ilericileri, yurtseverleri her zaman demokrasi mücadelesinin taşıyıcı unsurları olmuştur. Bunu, zulme boyun eğmemenin bilinciyle 6'ncı Filoya karşı gerçekleştirilen protestolardan Gezi Parkı direnişine kadar her biri bir kahramanlık destanı olan direniş geleneğinde görebilirsiniz.

FETÖ'cü yapıyla mücadele görüntüsü altında aydınlara, akademisyenlere ve sanatçılara karşı âdeta bir cadı avı başlamıştır. Son günlerde, muhalif kimlikleriyle öne çıkan sanatçıların FETÖ'cü suçlamasıyla görevden el çektirilmeleri, onların bu terör örgütüyle ilişkilendirilmeleri hiç inandırıcı değildir. Ömrünü 12 Eylül darbesine karşı mücadeleyle geçiren ve otuz altı yıldır özlük hakları iade edilmeyen sanatçı dostum, ağabeyim Ragıp Yavuz'dan darbeci yaratmaya kalkarsanız, peşin söyleyeyim, başaramazsınız. Belki yandaşlarınızı inandırabilirsiniz ama ilericileri, demokratları, yurtseverleri, aydınları ve sosyalistleri kandıramazsınız.

Dünya çapındaki tiyatro sanatçımız Genco Erkal'ın sergilediği oyundan güvenlik endişesi duyuyorsanız, Suruç katliamını anma etkinliklerini yasaklıyorsanız, amacınızın demokrasi yerine kendi diktatörlüğünüzü güçlendirmek olduğu açıktır.

Yine, diğer sanatçımız Sıla'yı sadece sizin gibi düşünmediği için sosyal medya üzerinden lince maruz bırakıp, sahip olduğunuz belediyeler aracılığıyla konserlerini iptal ederek yıldırmaya çalışıyorsanız, dün olduğu gibi bugün de Grup Yorum'un konserlerini yasaklamaya devam ederseniz ancak ve ancak demokrasi anlayışınızı teşhir etmiş olursunuz.

Sanatı özgür bırakın. Sanat birleştiricidir, sanat aydınlanmadır. Sanat hüzün, sevinç, mutluluk, sevgi, barış, kardeşlik; kısaca, insan, doğa ve yaşamın kendisidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Buradan bir kez daha iktidara sesleniyorum: Sanattan ve sanatçıdan korkmayın; sanatın ve sanatçının üzerinden de ellerinizi artık çekin.

Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)