GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:128
Tarih:19.08.2016

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yazar Aslı Erdoğan'ın az önce tutuklanmasını şiddetle kınadığımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Yasalarınızla ilgili konuşmayacağım. Yasalarınız diyorum çünkü bu tarihî dönemde getirdiğiniz emek, doğa, insan hak ve özgürlükleri karşıtı yasalarla sizler tarihe geçeceksiniz, biz geçmeyeceğiz. Bunlar yasa yapma usulüne, siyasi ahlakına aykırı olduğu gibi, içerikleri de şu anda yaşadığımız gerçeklerle hiç alakalı değil, dolayısıyla Meclisin çalışması da öyle.

Darbe girişimi oldu ve Darbe Araştırma Komisyonu kuruldu, toplanıyor ve bugüne kadar nasıl geldik, bundan sonra neler yapmalıyız, onu mu görüşüyor? Hayır. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bunca insan hakları ihlali varken üçte 1 üyesinin talebine rağmen toplanıyor mu? Hayır. Uzlaşarak topu topu 2 komisyon kurulmuştu, 2'ncisi de Çocuk İstismarını Araştırma ve Önleme Komisyonuydu. Bu Komisyon çalışıyor mu? Evet, çok çalıştık, 2 tane örnek pırıl pırıl yeri ziyaret ettik, onlarca uzman dinledik, ondan sonra da ısrarlarla Karaman'a gittik. Nizip dedik, İslâhiye dedik, kampları ziyaret edelim dedik, giremedik o kamplara, kendi kendimize raporlar tuttuk ve bunlar kabul görmedi.

O zaman şimdi dinleyin arkadaşlar, Suriye'de iç savaştan kaçarak Antep'in İslâhiye ilçesine yerleşen ve tarım işçisi olarak çalışan ailenin dokuz aylık kız çocuğuna bugün tecavüz edildi ve annesi tarafından hastaneye götürülen bebeğe tecavüz edildiği tanısı konuldu. Çocukları dâhi koruyamıyoruz. Bu Mecliste yapılan pek çok şey sadece bir üst aklın yönlendirmesiyle, yürütmesiyle yapılıyor, geriye kalan her şeyi "mış" gibi yapıyoruz; yaptığımız gerçek bir şey, bir araştırma, önleme, engelleme yok. 15 yaşını doldurmamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar cinsel istismar sayılacağına dair hüküm kaş göz arasında iptal ediliyor ve çocukları korumak adına buna tepki gösteren İsveç Dışişleri Bakanına tepki olarak Atatürk Havalimanına "Tecavüz ülkesi İsveç" yazıları asılıyor. Bir uluslararası havaalanında böyle bir şey nasıl olabilir?

Savaş, darbe, OHAL, baskı şiddet döngüsü yaratır. Neredeyse hareket eden her şeye; çocuğa, hayvanlara dâhi tecavüz eden bir erin şiddet dolaşıyor etrafımızda. Biçimleri de giderek daha da vahşileşiyor. Geçen hafta trans bir kadını, Hande Kader'i yakıyor; bir ay önce Eskişehir'de Kader Kaya'yı, gencecik bir kadını boğarak öldürüyor ve daha niceleri. Yetmiyor, doğayı öldürüyor; yetmiyor, ağaçları öldürüyor; yetmiyor, iş cinayetlerinde işçileri öldürüyor.

Nereden ne zaman geleceği belli olmayan patlamalarla yaşadığımız bir yılı geride bıraktık ve Türkiye tarihi böylesi bir şiddet ortamını daha önce görmedi arkadaşlar. Şiddet şiddeti doğuruyor ve biz bu sarmalın içerisinde sanki bir şey olmamış gibi burada varlık fonu yasaları konuşarak sermayeye nasıl daha fazla sermaye katarız diye düşünerek, nasıl devleti bir şirket gibi yönetiriz diye düşünerek yasalar yapmaya devam ediyoruz. Bu savaşı ve her alana yayılan bu şiddet sarmalını durdurmalıyız, bundan başka hiçbir alternatifimiz, hiçbir çaremiz yok.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)