Konu: | Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 7 |
Tarih: | 13.10.2016 |
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; birinci husus şudur: Esad'la görüşüldüğü zamanlarda görüşmenin konusu. Bahsettiğim gibi, biz kendi yaptığımız değerlendirmelerde Orta Doğu'da bu "Arap Devrimi" dediğimiz büyük dalgalanmanın geldiğini gördük, kendi değerlendirmemizi bu şekilde yaptık. Bu değerlendirmeler neticesinde şuna karar verdik: Acaba burada çok büyük iç çatışmalar olmaksızın, bir politik geçiş süreci konusunda bazı ülkeleri cesaretlendirebilir miyiz bazı reformların yapılması konusunda? Nitekim, yapılan görüşmelerde de söylenen şey şu olmuştur, Esad'a da söylenmiştir, diğerlerine de söylenmiştir:
Birincisi: Kendi ülkenizde reform yapın. Siyasi partilerin oluşumuna müsaade edin. Hatta sizler kendiniz devlet başkanı olarak görevlerinizi sürdürmek istiyorsanız hür ve serbest seçimlere girin. Bu siyasi tutukluların keyfî bir şekilde tutuklanmasına ve hiçbir kayıt altına alınmaksızın içeride tutulmasına son verin. Siyasi tutukluları serbest bırakın.
Nitekim, Türkmenlerin sorunlarıyla ilgili, Arapların sorunlarıyla ilgili konular gündeme getirilmiştir. Onların farklı bağlamları vardır.
Kürtler meselesinde de, Suriye'deki Kürtler meselesinde de söylenen açıktır. Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin hiçbir şekilde kimlik kayıtları bile yoktu, herhangi bir şekilde vatandaş sayılmıyorlardı, nüfus kayıtları da yoktu çünkü hiçbir şekilde dikkate alınmıyorlardı. Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanlığı döneminde bizzat Türkmenlerin, Arapların sorunlarını gündeme getirdiği gibi, oradaki Kürt kardeşlerimiz hakkında da şunu açık bir şekilde Esad rejimine -henüz bu çatışmalar ortada yokken- söylemiştir: "Kürtlerin de siyasi statüsünü tanıyın, bunlara vatandaşlık verin. Onların da vatandaş olarak bu haklardan yararlanmasına belli kaygılar içerisinde...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Siz siyasi statüsünü tanımıyorsunuz ki.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Benim kastettiğim vatandaşlık statüsü, sizin kastettiğiniz gibi değil.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - E, işte, onları doğru söyleyin.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - O kavramları da iyi bilirim, bir gün gelirse onları da konuşuruz. Bahsettiğim, herhangi bir ülkede...
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Evet, onları doğru söyleyin.
BAŞKAN - Müdahale etmeyelim.
Sayın Çelik, bitirelim hemen, buyurun.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Sayın Başkanım, bu önemli bir konu çünkü burada sık sık dile getiriliyor.
Bizzat görüşmelerde, bunların da vatandaş yerine koyulması gerektiği konusu da ifade edilmiştir.
Ama açık olan şudur: Suriye'de ilk olarak Özgür Suriye Ordusu ortaya çıktığında, kuzeyde Esad rejimi kendi askerlerini oradan çekerek oraya PYD'nin yerleşmesine müsaade etmiştir. Dolayısıyla, tarihsel olayları izleyenler iyi bilirler ki Esad rejimi PYD'yi Suriye'nin kuzeyinde Özgür Suriye Ordusuna ve Suriye halkına karşı kullanmıştır. Arkasından silah depolarını açmıştır ve PYD'ye bu imkânları vermiştir.
Bakın, açık bir şekilde söylüyorum: Rûdaw Ajansı "Kürt haber ajansı" diye geçer. Açın, oradaki, o Kobani olayları olduğu zamandaki diğer Kürt gruplarının ve diğer siyasi partilerin yakınmalarına bakın. Salih Müslim'le görüşüldüğü zaman da Salih Müslim'e bunlar telkin edilmiştir, "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti, Suriye'deki bütün etnik grupların kardeşidir. Sizin de herhangi bir şekilde Türkiye'ye karşı husumet anlamına gelen eylemlerden vazgeçip Türkiye'yle dostluk ilişkilerinizi tesis etmenizi bekliyoruz." diye. Ama bu olmamıştır; PYD aynı DAEŞ gibi, aynı El Nusra gibi Türkiye'ye karşı düşmanlık üreten bir tutum içerisine girmiştir.
Dolayısıyla, şunun altının çizilmesi gerekir: DAEŞ'e karşı olmamızı herhangi bir şekilde "Araplara karşı olmak" olarak kimse ifade edemez, bu mantıksal bir çarpıtma olur. Aynı şekilde de PYD'ye karşıtlığımız PYD bir terör örgütü olduğu içindir. Bunun, oradaki Kürt kardeşlerimize dönük kardeşlik hislerimizle ve onların haklarının korunmasıyla kesinlikle bir ilgisi yoktur, bunun altını çizmek isterim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.