| Konu: | Antalya ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 19.10.2016 |
NİYAZİ NEFİ KARA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya'nın sorunlarını sizlerle paylaşmak için bu kürsüdeyim. Bu vesileyle yüce Meclisi ve heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi Antalya'nın bu dönemde en çok sorunu turizmde yaşanan kayıplardır. Rusya'yla başlayan krizle bu yaz sezonunda Antalya'nın kaybettiği turist sayısı 4 milyon 328 bin yani yarıdan fazla. Bunun ekonomik boyutunu hesap ettiğinizde özellikle yaz sezonunda otellerde çalışan gençlerin işsiz kaldığını göreceksiniz. Kapanan ya da iflas eden otelleri, borçları nedeniyle intihar eden iş adamlarını görebilirsiniz. İşsizlikten yıkılan aileler, size güvenip krediyle ev alan ama boşanıp, evlerini satıp memleketlerine dönmeye başlayan insanlar yoğunlaştı. Hatalı iç politika ve çözüm üretilemeyen dış politikanızla gerçekler bu hâle gelmiştir.
"Rusya'yla ilişkiler düzeldi." diye konuşuyorsunuz ama Antalya'ya gelen ilk kafileyi davul zurnayla karşılıyoruz, sonucuna baktığımızda değişen falan bir şey yok. Rusya'dan gelen turist sayısında yüzde 90 oranında kayıp var. Antalya'daki halkı, tüccarı, çiftçileri, esnafı dinleyince sizlere anlatıyorlar, hepsinden benzer şikâyetleri dinleyeceksiniz: "Üreticiler ürünlerini yok pahasına elden çıkarmak zorunda kaldı. Üretilen domatesler, nar, salatalık Rusya'ya ihraç edilebilecek mi?" Çiftçiler sizden bunu bekliyor. "Kaç kere ilgili bakanlara söyledik, teşvik istedik, destek istedik ama Hükûmetimizin feryatları duyduğu yok." Antalya'ya turist sadece Rusya'dan da gelmiyor. Güvenlik nedeniyle Avrupa'dan gelen turist sayısında ciddi bir şekilde düşüş var; bu yıl için yüzde 30, önümüzdeki yıl için çok daha kötüye gidiyor. Ülkenin içinde bulunduğu güvenlik riskleri her tarafı tedirgin ediyor.
Bu kaygılar ışığında hem Antalyalıya hem de tüm halkımıza masal anlatmaya gerek yok, gerçekleri söylememiz gerekiyor. "Ekonomimiz çok iyi." diyoruz ama tüccarlarımız Rusya'ya sattıkları mal karşılığında yüzde 17 gümrük vergisi ödüyor, sattıktan sonra parasını alabilmek için ayrıca yüzde 8 rüşvet veriyor. Bunun yasal bir mevzuat içerisinde olması ve kurumsallaştırılması gerekir.
Evet, ülkede iyi işler de yaptığınızı söyleyebiliriz. Örneğin, bakın, Kemerağzı Kundu bölgesini 2004 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla turizmi teşvik kapsamına alıyorsunuz turizmi teşvik etmek için. On iki yılda 20 kez nazım imar planı tadilatı yapılıyor. Bu bölgede her seferinde, her iptalden önce, bu tadilatların öncesinde otelciler nedense hemen ruhsatlarını yeniliyor ama aynı bölgenin arkasında, konut alanı olarak belirlenen yerde kooperatifler çivi çakamıyor. Kooperatif üyelerinin çoğu ölmüş durumda, çocukları hâlâ sürünüyor. Neden? Üstüne üstlük bir de buradaki insanlar yok pahasına ellerindeki hisselerini satmak zorunda kalıyor ama her tadilat sonrasında bu turizm baronları aynı zamanda buralara ruhsat alabilmekte.
Kimlerin ekonomisi iyi burada? Özel helikopterlerle gelen bürokratların, plan tadilatlarıyla ruhsat veren bürokratların ekonomisi iyi olabilir. İçişleri Bakanlığının Teftiş Kurulu müfettişlerince söz konusu bölgede yapılmış incelemelerde haksız kazançlar, kaçak yapılar, sonradan ruhsatlandırılan her şey belirtilmiş. Peki, siz ne yapmışsınız? Hiçbir şey yapmamışsınız ki bunlar aynı şeye devam ediyorlar.
Bunların yanında, yapılan hizmetlerde yaşanan sorunlara da bakalım: İki yıl önce açılışı yapılan Manavgat Naras Barajı, Gazipaşa Gökçeler Barajı hâlâ çiftçiye su vermedi. Onlar bekliyorlar neden diye? Bakıyoruz ki bir tek su borusu döşememişsiniz. Ama kırk yıllık açık sulama kanallarının çevresine beton direk örüyoruz. Acaba hangi yandaşa yaptırıyoruz? Hâlâ kapalı sulamayı bu çağda düşünmüyor musunuz? Manavgat Devlet Hastanesi TOKİ tarafından yapılıyor, elektrikleri sürekli kesiliyor, asansör çalışamıyor ve yoğun bakımlara açılamıyor, halk perişan, çalışanlar perişan. Bir yıldır açılışını bekleyen eğitim araştırma hastanesinin ek binası, Kepez'de açılamayan devlet hastanesi, diş hastanesi, Alanya bölge hastanesi hâlâ açılış bekliyor. Bir kere de yapın "Allah razı olsun." diyelim.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kara.