| Konu: | Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 19.10.2016 |
SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, çok nadir rastlansa da esnafımızın beklediği bu kanun tasarısının, Komisyondan muhalefetle uzlaşı içerisinde geçmiş olması sevindiricidir. Umutlu olmamakla birlikte, ülkemizin geleceği adına alınacak önemli kararlarda muhalefetin daha fazla dinlenmesi ve önerilerine yer verilmesi ülkemiz yararınadır. Genel hatlarıyla olumlu bulduğumuz tasarının ülkemiz ekonomisine katkı sağlamasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, yanı başımızda savaş başlamış; ordumuz, cumhuriyet tarihinde ilk kez diğer bir ülkede fiilen savaşa girmiş ve Irak'ta da savaşa girmeye hazırlanıyor. Bölge yangın yerine dönmüş ama biz kendi içimizde birlik ve beraberliği sağlamak yerine, her gün alınan yeni kararlarla ülkemizin geleceğini dışarıdaki tehlikeden çok içeride yok etmeye çalışıyoruz. İktidar kendisi gibi düşünmeyenler üzerindeki baskısını her geçen gün artırıyor. 15 Temmuzda yapılan hain darbe girişiminden ders çıkarmamız gerekirken bunu bir darbe fırsatçılığına çevirmiş; suçsuz, ilgisiz birçok insan açığa alınmış, ihraç edilmiş ya da cezaevlerine tıkılmıştır. İlan edilmiş olan olağanüstü hâlle bugüne kadar 40 bin kişi gözaltına alınmış, 32 bin kişi cezaevlerine atılmış, 93 bin kamu görevlisi açığa alınmış, 60 bin kişi kamudan ihraç edilmiş, 28 seçilmiş belediyeye kayyum atanmış; bine yakın eğitim kurumu, 15 üniversite kapatılmış ve birçok sendikanın kapısına kilit vurulmuştur. El konulan ya da kapatılan özel şirketlerde ise on binlerce kişi işsiz bırakılmıştır ama nedense bir dönem darbecilere açıkça destek vermiş olan siyasetçilere dokunan yoktur.
Değerli milletvekilleri, bu tabloyu ülkemizin kaldırması mümkün değildir. Bu nedenle, geç olmadan bu ülkede hukuku uygulamaya koymalı ve insanları adil bir şekilde yargının önüne çıkararak sapla samanı birbirinden ayırmalıyız. Her aykırı düşüneni hatta bırakın aykırıyı, düşünen insanları cezalandırma anlayışından vazgeçmeliyiz. "Barış" diyeni düşman görme anlayışından çıkarak tam tersi, savaşların ve ölümlerin önüne geçmenin yollarını aramalıyız. Siyasetçiler olarak bu, bizim, gelecek kuşaklara olan görev ve sorumluluğumuzdur. CHP olarak sizleri bir kez daha uyarıyoruz: Gelin, bu ülkenin kodlarıyla oynamayı bırakın; gelin, bu ülkenin eğitim sistemini çağdaş yapalım; savaşlar yerine barış, sivil dikta yerine demokrasiden yana tavır koyalım. Tarikatlarla yönetilen bir ülke değil, cumhuriyete sahip çıkan, demokrasisi güçlü laik bir ülke olma yolunu seçelim. Bu coğrafyada barışı korumak için güçlü olması gereken Türk Silahlı Kuvvetlerini zayıflatmak yerine modernleştirin, güçlendirin yoksa bu koltuklar bir gün gider ve bu ülkenin güzel bir geleceğe sahip olması adına yapmadıklarınız için pişman olursunuz. Israrla davet ederek çağırdığınız Yenikapı'dan üç ay geçmeden "Gelsen ne olur, gelmesen ne olur." tavrını bırakın. Yenikapı ruhu birlik olmaktan, muhalefeti dinlemekten ve tüm yurttaşları kucaklayan iktidarlardan geçer. Ne ilgisi var cezaevlerine gönderdiğiniz bilim insanlarının, yazarların, akademisyenlerin, gazetecilerin darbeyle? Ne ilgisi var sadece bir sendikaya üye oldukları için mesleklerinden edilen binlerce öğretmenin darbeyle, terörle?
Değerli milletvekilleri, bırakın adam gibi ölmeyi, bu ülkeye madam gibi hizmet etseniz çok daha doğru işler yaparsınız.
Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kuyucuoğlu.