| Konu: | Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 20.10.2016 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; benim kardeşim, Şaban Dişli'nin kardeşi gibi, gayet rahat, darbe girişiminde ikinci adam değildi ve o gündeme o kadar düşmedi benim kardeşimin AKP'ye üye olması.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Kardeşini niye aşağıladın o zaman Mahmut Bey?
MAHMUT TANAL (Devamla) - Hiç olmazsa, benim kardeşlerimden darbeci yok, FETÖ'cü yok ama sizde hepsi var.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Niye "cahil" dedin?
MAHMUT TANAL (Devamla) - 34 tane belediye başkanınız FETÖ'den dolayı görevden alındı, gayet rahat, manşetlerden düşmedi. Manşetlere geldi mi hiç? Gelmedi. Gazetelere geldi mi? Gelmedi. Yani, netice itibarıyla, FETÖ'cü ararsanız AKP FETÖ'cüdür, darbeci derseniz AKP darbecidir.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Kardeşinize niye "cahil" dediniz?
MAHMUT TANAL (Devamla) - 2004 yılında, dün, Özkök... Bak, bak, general bir arkadaşımız burada. Özkök generaldi, belki arkadaşımız da o dönem bunu uyarmıştı. Neydi? Arkadaş, AKP, bu FETÖ'cüleri, sizi uyardı. Uyardığınız hâlde niçin işlem yapmadınız? Onun için, sizler gayet rahat yardım ve yataklıktan dolayı mutlak surette günün birinde yargılanacaksınız. Bu, nokta bir.
İki: Gelelim kanuna. Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi, biz... Bizde demokrasi kültürü var. İnsanların siyasi düşüncesine, felsefi düşüncesine saygı duymak lazım. Onun için bunun ne olduğu... Bu sizin gayet itaatkâr olduğunuzu, biat kültüründen geldiğinizi gösterir. Bizde demokrasi var, özgürlük var. Herkesin özgürlüğüne saygı duymak lazım.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; bir: Burada rehin alacaklısının hakları nedir, rehin borçlusunun hakları nedir? Rehin borçlusunun haklarıyla ilgili, rehin alacağı zaman aşımına uğrarsa bunu sona erdiren bir hüküm var mı? Bakan burada, bu tasarının sahibisiniz, bir tane hüküm bulun. Bir hüküm yok, zaman aşımıyla ilgili hüküm yok.
Geliyoruz, iki: 5'inci maddede diyorsunuz ki: "Rehin konusu konulabilecek taşınırlar, her türlü kazanç ve irat..." Sayıyorum: Siz, kadın fuhşu bir gelirdir, buna rehin koyacak mısınız? İki: Uyuşturucu bir gelirdir, buna koyacak mısınız rehini? Kumar borcu, buna rehin koyabilecek misiniz? Bari şu ibareyi koysaydınız: "Her türlü meşru kazanç..." deseydiniz hakikaten saygı duyardım.
Geçiyorum ben buradan. Yine, aynı şekilde, aynı maddenin, 5'inci maddenin (f) fıkrası: "Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen, idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar." Benim avukatlık ruhsatım rehin konusu olabilecek mi? Nedir bu? Bana bir tane somut örnek gösterin Sayın Bakanım, sayın bürokratlar.
İki: Burada, benim sürücü belgem, idari izinle alınmış, rehin konusu olabilecek mi? Benim, burada, diploma, bunlar rehin konusu olabilecek mi? Görebildiğimiz kadarıyla burada bunlar yok.
Geliyoruz, bakın, sizi ikna edebilmek için "Eşya Hukuku"nu getirdim Profesör Doktor Şeref Ertaş'ın ve rehin hukukuyla ilgili; yine, sınırlı rehin haklarıyla ilgili Mehmet Ayan'ın... Arkadaş diyor ki: "Rehin konusu yapılacak eşyanın muayyen ve belirli olması lazım." Siz burada ürünü getirdiniz. Yahu, Allah yağmuru yağdırmadı o yıl, ürün rehinini getirdiniz, ne yapacak bu? Oldu da bu ürünün muhafazası... Rehin alacaklısının bunu muhafaza etmesi gerekiyor. Yağmur yağmadı, Allah bu ürünü vermedi, ne yapacak kardeşim, sorumlusu kim olacak bunun? Yani burada bugüne kadar böyle bir olay hakikaten olmadı.
Gelelim bir başka konuya, somut örnekler. Siz önünü açıyoruz veya... Bunlar hikâye. Bana rehinle ilgili... Dövizle ilgili rehin yapabilecek misiniz, koyabilecek misiniz? Dövizle ilgili bir rehin koyma hükmü yok, Borçlar Kanunu'nda yok, Ticaret Kanunu'nda yok. Yıl 2016, doğru düzgün kanun yapıyorsak, içimizde hukukçu arkadaşlarımız var, siyasi parti kimliklerini bir tarafa atsalar, gelip vicdanen deseler: "Ya arkadaş, çağımız artık hakikaten global bir çağ ve biz bu anlamda küreselleşmedeyiz, dövizle bu yapılabilir mi, yapılamaz mı?"
Geliyoruz, bununla birlikte, Anayasa'mızın 38'inci maddesi ne diyor: "Ekonomik suçlardan dolayı hiç kimse hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm olamaz." Yaptırım maddelerine gelmişsiniz, yaptırım maddelerinde idari para cezasını ödeyemezse hapis cezasına dönüşecek. Geliyoruz, rehin alacaklısının terkiniyle ilgili, "Alacaklı üç gün içinde terkin olmazsa şu kadar idari para cezası..." Peki eski kanunda üç aylık bir hüküm vardı, niye üç ay getirmiyorsunuz? Yani bu burada alacaklıya pusu kurmak değil de nedir değerli arkadaşlar? Yani burada elinizi vicdanınıza koyun. Cuma günü alacaklı kalktı alacağını aldı, alacak rehinlisi, cumartesi pazar araya girdi. Pazartesi günü Hakkâri'den gelemedi, İstanbul'a gelemedi, İstanbul'dan oraya gidemedi veya yapamadı, avukatı bilgi vermedi -meslektaşlarımız bu işi bilirler- alacaklı niye idari para cezasına mahkûm olsun? Mevcut olan, geçmişte üç ay varken bunun üstüne niçin sınır koyuyorsunuz?
Teşekkür ediyorum, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.