| Konu: | (2/1287) esas numaralı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/64) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 25.10.2016 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30/6/2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 20/6/2012 tarihli, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 7'nci maddesinin değiştirilmesiyle ilgili kanun teklifi verdim. Kamu kurum ve kuruluşları hariç 10'dan az çalışanı bulunan iş yerlerinde de bunun uygulanması talebinde bulundum.
Kamu hariç 10 kişiden az çalıştırılan yerlerde bakanlığın maddi desteğiyle iş güvenliği ve sosyal güvenlik anlamında düzenlemeler ihtiyaç durumundadır. Türkiye'de 2014 yılı itibarıyla 1 veya daha fazla sigortalı işçi çalıştıran iş yeri sayısı 1 milyon 679 bin 940'tır. Bu iş yerlerinin yüzde 85'ine karşılık gelen 1 milyon 434 bin 262 iş yeri, 10 kişinin altında personel çalıştıran işletmelerdir. Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre, Türkiye'de 2015 yılı itibarıyla herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışan kayıt dışı oranı yüzde 35'tir. 2015 yılında iş cinayetlerinde 1.730 kişi yaşamını yitirmiştir. 2016 yılının ilk dokuz ayında 1.421 kişi, eylül ayında 141 kişi, ekim ayında 121 kişi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. İş cinayetlerinde Avrupa 1'incisi, dünya 3'üncüsü olmamız kabul edilemez.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Çalışma yaşamından önce düşünülmesi gereken insan hayatının hesaplanamaz değeridir. Hiçbir maliyet insan yaşamının sahip olduğu değerin üzerinde değildir. İş kazalarına karşı alınacak önlemlerin özünde bu bakış yer almalıdır. Ülkemizde ne yazık ki sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek, güvencesiz istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, kadın, genç, çocuk emeğinin sömürüsü ve kayıt dışı istihdamlarla iş kazalarının daha da fazla yolu açılmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalarıyla ilgili yapılacak düzenlemelerde mutlak surette kapsam genişletilmeli ve çalışanların lehine düzenlemeler yapılmalıdır. İş cinayetleri kaza değil ve kader değildir, tamamı önlenebilir. İş kazalarının yanı sıra meslek hastalıklarıyla da ülkemiz ilk sıralarda yer almaktadır. Çalışma yaşamının içinde bulunan olumsuzluklardan kaynaklanan iş kazaları çalışanlar için büyük risktir. İnsan yaşamının değeri, konuşmamda belirttiğim gibi, bir fiyatlandırmayla hesaplanamaz. Eğer bir iş yeri açılıyorsa, 10 kişiden az kişi çalıştırıyorsa, orada iş güvenliği ve yasayla ilgili yapılacak düzenlemelerde eğer kişinin bu yollu mağduriyeti oluşuyorsa o konuda da devletin destek vermesi gerekir. Bu nedenle bu kanun teklifimi değerlendirmenizi ve olumlu oy vermenizi temenni ediyorum.
Bakanlarımıza yazılı ve sözlü olarak ilettiğimiz soru önergelerinde, Meclis araştırmalarında iş kazalarını sık sık gündeme getiriyoruz. İş cinayetlerinin varlığı, çalışma hayatında yarattığı risk, insanların işe olan ihtiyaçlarıyla doğan boşlukların tamamının değerlendirilmesini ve bu bağlamda İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'yla ilgili vermiş olduğumuz teklifin olumlu biçimde ele alınarak kanunda bu değişiklik yoluna gidilmesini yüce Meclisten temenni ediyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Gürer.