GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 671 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/756) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:18
Tarih:09.11.2016

MHP GRUBU ADINA BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - OHAL Kapsamında Bazı Kurum ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz bugünlerde ne yazık ki çok ağır şartlar içerisinde; iç ve dış güvenliğimizin tehdit edildiği, millî güvenlik sorununun yaşandığı sıkıntılı günlerden geçmektedir. Güvenlik güçlerimiz bir yandan Suriye'de IŞİD ve PYD'ye operasyon yapmakta, diğer bir yandan Türkiye'nin huzurunu kaçırmak için yeni tezgâhlar düzenleyen bölücü terör örgütüyle çatışmaktadır. Bir yanda Irak ve Suriye'de yaşanan ve endişe verici boyutlara ulaşan vahim gelişmeler, diğer yanda maalesef bugün müttefikimiz ABD'nin Suriye'deki kara gücü hâline gelen PYD tehlikesi.

ABD'nin PKK'yla özdeş olan PYD terör örgütüne yapmış olduğu silah ve lojistik destek gün geçtikçe artmaktadır. ABD Suriye'deki terör örgütünü âdeta başka bir terör örgütüyle vurmaya çalışmaktadır. Tüm bu yapılanların dostluk ve müttefiklikle uzaktan yakından alakası yoktur.

Ayrıca, bilindiği üzere, bugün ABD'de Başkanlık seçimleri yapıldı. Açıkçası, ABD Başkanlık seçimlerini kimin kazandığı bizi ilgilendirmiyor. Yayın organlarımız maalesef yirmi dört saattir ABD'deki Başkanlık seçimlerinden başka bir haber vermiyorlar. ABD'nin politikaları başkana göre şekillenmiyor. Müslüman kökenden geldiği söylenen Obama döneminde milyonlarca Müslüman katledildi, milyonlarca kadın dul, çocuk yetim kaldı, yüz binlerce kadın tecavüze uğradı, babası belli olmayan çocuklar dünyaya geldi. Dünyada mazlumların ve mağdurların hamisi olacak tek devlet Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkçe düşünüp, Türkçe okuyup ve gerektiği gibi yönetildiği zaman Türkiye şaha kalkacaktır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyadır. Toplumsal huzur ve tedirginlik giderek artmıştır. Tüm bu yaşanan vahim gelişmelere ek olarak milletimiz, 15 Temmuz akşamında vahşi bir darbe kalkışmasıyla irkilmiş, etkilerini ve sarsıntılarını hâlâ atlatamamıştır. Bu kanlı girişimin üzerinden yaklaşık dört ay geçmiş, Türkiye'nin tüm kamu kurum ve kuruluşlarında tarihinde görülmemiş tasfiyeler başlamıştır. FETÖ, Emniyetten yargıya, basından kamu kurum ve kuruluşlarına, iş dünyasına, üniversitelere uzun yıllar boyunca ve sistemli bir şekilde sızmıştır. Devletimiz bu sızmalara karşı tedbirler almak zorundadır. Ancak, tüm bunlar yapılırken vatandaşlarımız mağdur edilmemelidir. Ne yazık ki 15 Temmuz kanlı darbesinden sonraki süreçte açığa alma ve ihraçlarda okul, dershane ve banka kriterleri uygulanmıştır. Bu sebeple, açığa alma ve ihraçlarda dikkatli davranılması, iyi araştırılması ve gerçek darbecilerin yargılanması gerekmektedir.

Darbeyi FETÖ yapmıştır ancak FETÖ bu emirleri kime vermiştir? Yurtta sulh konseyi kimlerden oluşmaktadır? Darbe girişimi sırasında TSK bünyesinde sıkıyönetim görevlilerinin isimlerini içeren liste ele geçirilmiştir. Askerî sıkıyönetim komutanları bellidir, bunların emrinde görev yapacağı konsey üyeleri meçhuldür. Bu sebeple, darbeyi planlayan üst kademeye ulaşılmadıkça, doğru bir istihbarat bilgisiyle FETÖ terör örgütünün en etkili isimleri bulunmadıkça darbe soruşturmaları, kamudan uzaklaştırmalar bir anlam ifade etmeyecektir.

Çeşitli kanun hükmünde kararnamelerle görevden alma, ihraçlar ve gözaltılar yüz binleri bulmuştur. Buna karşılık memuriyete iade edilenler olmakla birlikte, bunların sayıları oldukça azdır. Detaylı araştırmalarda, acele etmeden yapılan soruşturmalarda suçu sabit görülenler, FETÖ'yle gerçekten irtibatı olanlar şüphesiz ki devletin hiçbir yerinde tutulmamalıdır, bunda tavrımız MHP olarak nettir ama sudan sebeplerle, incelemeden insanları açığa alma ne dinî gerçeklerimizle ne de insanlığımızla örtüşmemektedir. Herhangi bir suçu olmayıp işi, mesleği, geleceği ve ekmeği elinden alınan vatandaşlarımızın feryat ve figanları her gün kulağımızda çınlamaktadır. Mecliste odamıza gelen, bizlere telefonla ya da mektupla ulaşan birçok vatandaşımız iftirayla görevlerinden uzaklaştırıldıklarını söylemektedir. Bize gelen şikâyetlerden ciddi mağduriyetlerin olduğu, sadece bankaya para yatırdığı için ihraç olan, vatanseverliğinden zerre kadar şüphe duymadığımız TÜRK DİYANET-SEN'in kurucu başkanı Ali Kılıç, TÜRK TARIM ORMAN-SEN'in kurucusu Ramazan Dalkırdan ve Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı yöneticisi Alparslan Akbak'ın ve daha binlerce mağdurun göreve iadelerini bekliyoruz. Bu sebeple iktidarın dikkatli, soğukkanlı ve sabırlı davranması gerektiğine inanıyoruz.

Hükûmete tavsiyemiz, gittikçe yaygınlaşan, âdeta kanserli bir hücre gibi yayılan ve herkesi vuran FETÖ'yle mücadelede hukukun temel ilkelerinden ayrılmaması yönündedir. Zabıt kâtibine, garsona, temizlikçiye, belediyede çöp arabası kullanan şoföre, ebeye, doktora, polise, savcıya, kat hizmetlisine kadar inen ancak üst düzey ve gerçekten FETÖ'cü olanlara ulaşmayan bir mücadele inandırıcı olmayacaktır. Ayrıca, bu kapsamda tutuklanan er ve erbaşların, komutanların verdiği talimatı yerine getiren er ve erbaşların -dört aydır tutuklu bulunan er ve erbaşlar hâlâ mevcuttur- acilen tahliye edilmesini bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, eli kanlı teröristlerle ortaklığı Türkiye'nin dostluğuna tercih eden ABD ve AB büyükelçilerine sesleniyorum: Teröre yardım ve yataklık edenlere silah yardımı yaptınız, sırtını terör örgütüne dayayanların arkasında oldunuz, HDP'nin grup toplantısına en önce siz gittiniz, Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyanları, hukuku tanımayanları, bölücülüğün ve terörün sözcülüğünü yapanları her ortamda desteklediniz. Şimdi size soruyorum: Bir kez olsun vatanı ve milleti için şehit edilen kahraman Mehmetçiklerimizin cenazesine katıldınız mı? Bir taziye mesajı yayımladınız mı? ABD, bölücü terör örgütü PYD'ye yardım etmekle âdeta terörü ödüllendirmektedir. Ancak bilinmelidir ki terörle dostluk hiç kimseye hayır getirmemiştir. Ayrıca Meclise gelmeyen, yemin bile etmeyen milletvekillerine dünyanın hiçbir ülkesi maaş vermez. Seçimle gelmiş olmak hiç kimseye teröre yardım etme hakkını tanımaz.

Değerli milletvekilleri, gelin, Türkiye'nin meselelerini hep birlikte çözelim. Nasıl başörtüsü olayının çözümünde, nasıl Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçiminde Meclise girerek, nasıl terörle mücadelede ve darbede Hükûmete destek vererek iktidarıyla muhalefetiyle beraber hareket etmişsek rektör atamalarında da, HSYK seçimlerinde de, velhasıl ülke yönetiminde de beraber hareket edelim. Ülkemizde bu kadar sorun varken -on beş yıldır tek başınıza yönettiğiniz Türkiye'de asgari ücret 1.300 TL, yoksulluk yardımı alan kişi sayısı 15 milyon, 10 bin Özel Harekât polis alım başvurusuna müracaat edenlerin sayısı sadece erkeklerde 1 milyon- milyonlarca işsiz gencimiz, atanamayan öğretmenimiz, mühendisimiz varken Meclisin mesaisini boşa tüketmeyelim. Türkiye Büyük Millet Meclisinde iki hafta önce salı günü yedi saatte Kazan'ı "kahraman" yaptık. Çarşamba günü asgari ücreti vergi dilimi dışında bıraktık. Perşembe günü çoğunluk sağlayamadığımız için Meclisi tatil ettik. Gelin, Türkiye'nin sorunlarını çözelim, Meclisin mesaisini boşa harcamayalım.

Değerli milletvekilleri, Üzümlü'den Keşan'a, Karaman'dan Ermenek'e birçok ilçeye doğal gaz geldi ama Türkiye'nin en gelişmiş illerinden birisi olan Mersin'in ilçeleri henüz doğal gazla tanışmadı. 2016 yılında, 2017 yılında ve 2018 yılında da Mersin'e doğal gaz getirilmesiyle ilgili bir proje henüz maalesef yok. Türkiye'de yolcusu olmayan birçok ile havaalanı yapıldı, öğrencisi olmayan birçok kente üniversite yapıldı ama 2 milyon nüfuslu Mersin'de hâlâ havaalanı yok. 350 bin nüfuslu Tarsus'a seçimlerde üniversite sözü verdiniz, Bakanlar Kurulundan geçti ama hâlâ bekletiyorsunuz. Mersin'in ilçelerinin birçoğunda sorunlar devam etmekte. Akdeniz Oyunlarında sporcuların kalacağını söylediğiniz oteller hâlâ yapılamadı. Bölgenin kaderini değiştirecek olan Pamukluk Barajı karınca hızıyla gidiyor. Silifke Kayraktepe Barajı'na ne oldu? Fakir fukaraya aylık 100 TL taksitle vereceğinizi söylediğiniz evler nerede? Mersin'de bir tane kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilmedi. Tarıma gerekli destek verilmedi. Narenciye dalında kaldı. İthal muzdan dolayı şu anda muz fiyatları dibe vurdu. Sayın Tarım Bakanımıza soruyorum: İthal muzdan yüzde 145 vergi almanız gerekiyor, acaba bunda sınırlamayı kaldırdınız mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAKİ ŞİMŞEK (Devamla) - Mecliste bile Chiquita muz satılıyor. Başkanlık Divanına bunu defalarca dile getirmemize rağmen hâlâ Türkiye Büyük Millet Meclisinde Chiquita muz satılıyor.

Bu konularda gerekli hassasiyeti göstermenizi bekliyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)