| Konu: | 674 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (1/760) ve İçtüzük'ün 128'inci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 10.11.2016 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Olağanüstü hâlin ilan edildiği 20 Temmuz 2016 tarihinden bugüne, Bakanlar Kurulu kararıyla kanun hükmünde kararnamelerle veya kurumların kendi inisiyatifleriyle 125 bin civarında kamu görevlisi silahlı bir terör örgütüne üye olmak gerekçesiyle ya işten atılmış veya görevden uzaklaştırılmıştır.
Daha ilk günden itibaren söylediğimiz gibi, 15 Temmuz hain ve kanlı darbe teşebbüsünde bizzat görev almış kişiler ile bu teşebbüsü planlayan ve destek olan tüm FETÖ mensuplarının devletten temizlenmesi noktasında devletimizin sonuna dek yanındayız, birçok defa ifade ettik ancak bu menfur darbe girişimine hiçbir şekilde iştirak etmeyen, ne fiilî ne de fikrî olarak destek vermeyen yüz binleri aşan sayıda devlet memurunun idari bir soruşturma dahi yapılmadan, haklarında somut ve kesin bir delil ortaya konulmadan, kendilerine bir savunma hakkı tanınmadan ve hiçbir gerekçe bildirilmeden, bir kanun hükmünde kararname ekinde yayımlanan listeyle devlet memurluğundan çıkarılmalarının ne hukukla ne vicdanla bağdaşır bir tarafı bulunmamaktadır.
15 Temmuzdan beri gerek iktidar gerekse muhalefet milletvekillerinin mesailerinin neredeyse tamamı, kanun hükmünde kararnameler nedeniyle mağdur olan vatandaşlarımızın dertlerini dinlemekle, gerçekten mağduriyet yaşayanlara bir şekilde yardımcı olmaya çalışmakla geçiyor.
Müsaadenizle, karşılaştığım birkaç hadiseyi yüce heyetinizle paylaşmak istiyorum. Kadın öğretmen, tüp bebek tedavisi için biriktirdiği paraları Bank Asyaya yatırdığı gerekçesiyle, hacca gidecek vatandaş parasını Bank Asyaya yatırdı diye, bir başka üniversitede kadrolu öğretim üyesi Okan ve Fatih Üniversitelerinde dışarıdan girdiği ek ders ücretlerini alabilmek için İş ve Bank Asyada hesap açtırdı diye kendi iradesi dışında görevinden uzaklaştırılıyor.
İhraç edilen bir memur kan hastası, sürekli ve düzenli kullanması gereken ilaçları var, takipli bir hasta. Eşi hastalık raporunu alabilmek için hastaneye gidiyor, doktor, kocası FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle rapor veremiyor, korkuyor, henüz yargılanması dahi başlamadığı hâlde.
Değerli arkadaşlar, dünyanın hiçbir medeni ve gelişmiş ülkesinde, daha önce haklarında herhangi bir adli ve idari soruşturma bulunmayan, bir disiplin cezası dahi almayan, sicil notları yüksek, iyi yetişmiş devlet memurları bir gecede toplu bir şekilde infaz edilemez. Edilse de burada haktan, hukuktan ve adaletten söz edilemez. Bin kişiye ulaşabilmek için, hiçbir adil soruşturma ve yargılama yapmadan, birtakım zan ve kuşkularla on binlerce insanı eli kanlı, silahlı ve hain bir terör örgütü üyesi ilan ederseniz hem bu dünyada hem de öbür dünyada hesabını veremezsiniz, kul hakkına girersiniz, telafisi oldukça güç mağduriyetlere sebep olursunuz, devamlı şikâyet ettiğiniz dış dünyadaki olumsuz algınızı güçlendirir, "Kimse bizi anlamıyor." diye sızlanmaya devam ederiz. Fazla değil, daha birkaç yıl önce canhıraş savunduğunuz, savcısı olduğunuz Ergenekon, Balyoz, casusluk gibi davaların nasıl sonuçlandığı ortada. Dün olduğu gibi, bugün de gerçeği yansıtmayan şikâyetlerle, gizli tanık ifadeleriyle, taraflı ve yanlı yayınlarla masum insanların hayatlarının kararmasına, ağır hak ihlallerinin yaşanmasına ve binlerce ailenin haksız yere perişan olmasına izin vermeyelim. At izinin it izine karışmasına, kurunun yanında yaşın da yanmasına, toplumsal huzurun ve devlete olan güvenin yok olmasına seyirci kalmayalım. Devletin ağır ve güçlü yüzünü masum ve suçsuz insanlara değil, gerçekten cezalandırılmayı hak etmiş vatan hainlerine gösterelim. Bu Gazi ve yüce Meclis ülkede yaşanan mağduriyetlere gözünü, kulağını, vicdanını kapatmamalı, bilakis adaletin tesisi ve temini için elimizden geleni yapmalıyız. Hiçbir suça karışmamış devlet memurları görevlerine iade edilmeli, hakkında birtakım şüpheler bulunanlarla ilgili ciddi idari soruşturmalar yapılmalıdır.
Bu süreçte görev yapan herkesin hak, hukuk ve adalet sınırları içinde görevini yaptığı bir ortam sağlamalıyız diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)