| Konu: | Daralan ekonomik koşullar sebebiyle küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerin yaşadığı sorunların giderilmesine ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 15.11.2016 |
ARZU ERDEM (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, daralan ekonomik koşullar sebebiyle küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerin yaşadığı sorunların giderilmesi hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra artan terör olayları ve 15 Temmuz 2016 gecesi meydana gelen darbe girişimi sonrasında büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Bir taraftan artan terör olayları, diğer taraftan hain FETÖ ve Suriye'den gelen göç dalgasının etkileri özellikle ekonomimizin belkemiği olan küçük ve orta boy işletmeleri olumsuz yönde etkilemiştir. Küçük ve orta boy işletmeler her ülkede olduğu gibi ülkemiz ekonomisinde de son derece önemli bir yere sahiptir ve ekonomik canlılığın göstergesi durumundadır. Bu işletmeler aynı zamanda büyük ölçekli işletmelerin kullandıkları mamul ve yarı mamul girdilerini üretmektedirler. Bu şirketler ürün ve hizmet üreterek ekonomik kalkınmaya önemli katkılar sağlamaktadır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler sayısal miktar, istihdam hacmi, üretim değeri, ülke ekonomik gelişmelerine katkıları, serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisi ve sosyal manada toplumsal istikrarın temel unsurudur. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ekonomimizin dinamizmidir, ekonominin canlılığını koruyan barometre niteliğindedir ve ekonominin çökmemesinin en önemli direnç kaynağıdır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler Türk ekonomisinin gelişimini hızlandırmakta ve girişimcilik ruhunun temel taşını oluşturmaktadır. Yine yarattığı iş olanaklarıyla ülkemizdeki işsizlik sorununun çözümüne de önemli katkılar sağlamaktadır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler bölgesel kalkınmaya, büyük işletmeler ise bulundukları bölge gereği ülkeye katkı sağlamaktalar. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ayrıca göçü önemli ölçüde engellemektedirler.
Değerli milletvekilleri, can damarımız olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler her geçen gün darboğaza düşmektedir ve bu sebeple kapatılmak zorunda bırakılmaktadır, bunu hep birlikte görmekteyiz, tanık olmaktayız. Bunun tespitini kolaylıkla yapabiliriz. Her birimiz farklı bölgelerden seçilmiş milletvekilleriyiz ve saha çalışmalarında gözümüze çarpan -benim gözüme çarpan mutlaka sizin de gözünüze çarpıyordur- artan "kiralık" afişleri, çoğalan "satılık" ilanları ve bol bol "devren kiralık" ve "devren satılık" iş yeri ilanları. Ekonomik veriler rakamlarla yansıtıldığı gibi değildir. Esnafımız kan ağlamakta, işletmecimiz can çekişmekte ve sanayicimiz borç batağına saplanmıştır. İyi gün dostu olmayan bankalar ise günün koşullarına göre tutum değiştirdikleri için kurtuluş reçetesinin bir parçası olmamaktadırlar. İşte tam burada görev bizim, çözüm bulmak da bizlere düşmektedir.
Hafızalarımızı bir yoklayalım: Üç yılda bir vergi affı gelmektedir ve bununla ilgili torba kanunlar gelmektedir Meclisimize. Milletvekili seçilmeden önce her vergi affı çıktığında, vergisini düzenli ödeyen bir işletmeci olarak cezalandırıldığımı düşünüyordum ve hâlâ öyle düşünmekteyim. Özellikle zorlu ekonomik koşullara ve ekonomideki daralmaya rağmen ayakta kalmaya çalışan işletmeciler devletin vergi zararı olmaması için borçlanmak suretiyle bile vergilerini zamanında ödemektedirler. Ödeyemeyenler için bu vergi afları can simidi olmaktadır ancak vergisini zamanında ödeyenler için de bir soru işareti oluşturmaktadır. Bugün ülkemizde özellikle terörden etkilenen bölgelere yatırımlarla ilgili teşvikler verilmektedir lakin tüm Türkiye, il ayrımı yapılmaksızın, terörden etkilenmiştir; bu bir gerçek. Bu gerçek doğrultusunda hem ekonomik darboğazın aşılmasına katkı sağlamak için hem de vergisini düzenli ödeyenlere şu zorlu zamanda katkı olması için gelir vergisinde indirimler ve SSK ödemelerine teşvik verilmelidir. Böylece, küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenerek yaşamasına katkı sağlamış oluruz ve aynı zamanda ülke ekonomimize vergilerin düzenli tahsilatı yönünde de canlılık getirmiş oluruz. Bir araya geldiğim işletmecilerimiz bu konudaki sıkıntılarını bana açık yüreklilikle anlattılar. Farklı illerin sanayi odası başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde akıl hep ortak çıktı: Daralan ekonominin canlandırılması için sadece yeni projelerin üretilmesi yeterli değildir, mevcut işletmelerin de varlığının sürdürülmesi gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisinin hem temmuz hem de kasım beyannamesinde bu işletmelerin desteklenmelerine ilişkin çözüm önerileri mevcuttur, kılavuz olarak alınabilir. Eğer bir torba kanun çıkacaksa bu muhteviyatta olmalıdır ve ana fikir "Küçük ve orta büyüklükteki ve hatta büyük ölçekli işletmelerin varlığı nasıl sürdürülür?" olmalıdır.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla. (MHP sıralarından alkışlar)