| Konu: | Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 16.11.2016 |
FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tasarının 3'üncü maddesi Kredi ve Yurtlar Kurumuna, vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan derneklere ait yurtlarda kalan öğrencilere beslenme ve barınma yardımı yapılmasını öngörmektedir. Bizim önergemizde sadece Kredi ve Yurtlar Kurumuna, vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan derneklere ait yurtlarda kalan öğrencilere değil, kamu ve özel ayrımı yapılmaksızın talep eden ve gerekli şartları taşıyan her öğrenciye beslenme ve barınma yardımı yapılması gerektiği yönünde önergemiz var. Bu önergenin desteklenmesini talep ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, tasarıyla getirilen bir başka düzenleme, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan üst sınırın 1 puan artırılmasıdır.
Günlük kazancın alt sınırı günlük asgari ücretin otuzda 1'i, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. SGK, alacağı prim ve ödeyeceği ödenek ve gelirleri alt sınır ile üst sınır arasındaki matrah üzerinden hesaplamakta ve sigortalının kazancı üst sınırdan daha fazla olsa bile hiçbir zaman üst sınırı geçmemektedir. Özetlersek, bugün itibarıyla en düşük 1.647 lira, en yüksek 10.705 lira ücret ve bunlar arasındaki ücretlere prim oranı uygulanarak tahakkuk ve tahsilat yapılmaktadır. Getirilen maddeyle 6,5 oranı 1 puan artırılarak 7,5 yapılmaktadır. Yani işveren ve işçi 1/1/2017 tarihinden sonra aylık brüt asgari ücret olan 1.647 TL daha ilave ettiğimizde 12.352 lira üzerinden prim yatıracaktır. Bunun anlamı, artan primler nedeniyle SGK'nın, İŞKUR'un gelirlerinin artacağıdır. Bu artışın çalışanlara ve işverenlere maliyeti... Aylık ücreti üst sınırdan fazla olanlar açısından daha fazla prim ödeyeceklerdir. Doğal olarak işverenin de payı önemli bir miktarda yükselecektir. Daha açık bir ifadeyle, getirilen düzenleme, yüksek ücretten çalışan kalifiye işçinin net ücretinin düşmesine yol açacaktır. Üst sınırın artırılmasıyla ödeyeceği primde 247 TL'lik bir artış olacaktır. Bu demektir ki, yüksek ücretle çalışan kişilerin aylıklarında prim artışı kadar, yani 247 lira azalma olacaktır. Nitelikli ve yüksek ücretten işçi çalıştıran işverenlerin iş gücü ve üretim maliyetleri de artacaktır. Üst sınırın artırılmasıyla 5 puanlık prim indirimi de dikkate alındığında dahi işverenin ödeyeceği primde 288 TL'lik bir artış olacaktır. Bu, işverenin maliyetini artıracak, net ücretle işçi istihdam eden işverenler, 535 TL'lik ilave prim yükünün tamamını üstlenmek zorunda bırakacaktır. Buna karşılık da, Sosyal Güvenlik Kurumunun ve İŞKUR'un gelirleri artacak, düzenlemenin hayata geçmesi durumunda SGK kısa vadede önemli bir ilave gelir elde etmiş olacaktır. SGK yetkililerinin yaptığı resmî açıklamalara göre, ülkemizde 350 bin kişi primlerini üst sınırdan ödemektedir. Bugün uygulanan asgari ücret tutarı dikkate alınarak bir hesaplama yapıldığında, yaklaşık 2 milyar 600 milyon lira ilave gelir elde edilecektir.
Sigorta primine esas kazanç tavanının artırılmasında, ekonomideki bozulmanın, 2016 yılında turizm sektöründeki daralmanın da etkisiyle sigorta primi tahsilatındaki azalmanın, borç yapılandırmasında beklenen kadar başvuru ve tahsilat yapılamayacağının anlaşılmasının etkili olduğu ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yeni bir kaynak arayışının ön plana çıktığı anlaşılmaktadır.
Konuyla ilgili değerlendirmemize devam edeceğim daha sonraki maddelerde -ne gibi sonuçlar doğuracaktır- ancak getirilen düzenleme, SGK'ya kısa vadede belki bir miktar prim tahsilatı getirecek idiyse de uzun vadede bu problemi, kronik hâle gelmiş problemi aşmak da yeterli olmayacaktır.
Bu vesileyle saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)