| Konu: | Çocuk istismarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 22.11.2016 |
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli vekiller; çocuk hakları konusunda söz aldım yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Başta 127 kadın örgütü olmak üzere günlerdir Türkiye'nin dört bir yanında direnen, anlayışa karşı mücadele veren emekçi kadınlarımızı selamlıyorum, mücadeleleri davamızdır.
Tecavüze uğramış bir kız çocuğu hâkimlerin ve polislerin kendisine inanmadığını ve dalga geçtiğini ifade ederken şöyle devam ediyor sözlerine: "Hâkim amca, bir daha bana bağırma! 15 yaşında 38 kilo bir kızım, tecavüze nasıl karşı koyabilirdim? Bir daha mahkemenize gelmeyeceğim. Sizi adalet ve vicdanınızla baş başa bırakıyorum." Bugünkü çürümüşlüğü bu mağdur çocuklardan daha iyi kim anlatabilir? Bir çocuğu bu satırları yazmaya mecbur eden, 8 tecavüzcüye beraat veren hâkimin körelen vicdanı mıdır, yoksa hâkime bu cesareti veren siyasete teslim olmuş adalet anlayışı mıdır?
Bakın, bir yılda adliyeye taşınan cinsel istismar vaka sayısı 17 bin iken, her ay en az 650 çocuk cinsel istismara uğruyorken, geçtiğimiz yıl 32 binden fazla çocuk gelin evliliği gerçekleşmişken yaklaşık bir haftadır biz bu önergeyi tartışıyoruz. Bizim için bu önerge yok hükmündedir.
Değerli vekiller, küçük yaşta yapılan evliliklerin suç olduğunu, cinsel istismarın her hâlükârda suç olduğunu hepimiz biliyoruz. Adli vaka hâline dönüşmedikçe bu vakaların sessizce kapatıldığını da biliyoruz. Bu konu "Muhalefet istismar ediyor." denilerek geçiştirilemez.
Ülkemizde çocukları değil egemen sistemi koruyan bir anlayış var. Çocuklarımız nesneleştirilirken aile bütünlüğü denilerek hem kadına hem çocuğa yönelik şiddet meşrulaştırılıyor. İstismara uğradığı için ya da istemediği hâlde evlendirilen ve oyuncak bebekle oynayacak çağdayken anne olmaya zorlanan kızlarımızın feryatlarını duyuyor musunuz? Aslında görevimiz çocuk tanımları arasındaki farkı kaldırmak ve yasal evlilik yaşını 18'e çekmekken, aksine, resmî nikâhtan önce yapılan dinî nikâhı suç olmaktan çıkartan kararla çocuk evliliklerinin önü açılıyor. Bizler çocuklarımızın masum dünyasını siyasetin oyun alanına çevirdiğimiz gün insanlığımız kaybeder, insanlık kaybeder. Biliyoruz ki Türkiye Büyük Millet Meclisi dünyada çocuklarına bayram armağan eden ilk ve tek Parlamentodur. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi: "Vatanı korumak çocukları korumakla başlar." Gelin, çocuklarımızı koruyalım. Bu önergenin komisyona çekilmesi yeterli değildir, tümden geri çekilerek Gazi Meclise bu utancı yaşatmayalım.
Bakın, 13 yaşında tecavüze uğrayan, nikahsız yaşamaya zorlanan, daha sonra kayınpederi tarafından, başka erkekle konuşuyor diye öldürülen minik Hilal'i anımsayın ya da evlendirildiğinde 12, çocuk doğurduğunda 13, öldürüldüğünde 14 yaşında olan Kader'i hatırlayın. Türkiye'nin bu acı gerçeklerini çoğaltırsanız bugün, kaderleri Kader'le aynı olan yeni Kader'ler, Hilal'ler ve adını bilmediğimiz nice çocuklar yaratırsınız.
Değerli vekiller, şu sorulara cevap bekliyor kamuoyu: Adana'da evde uyurken kaçırılarak tecavüze uğrayan 4 yaşındaki kız çocuğunun rızasının nasıl alınacağını; tecavüz edilen zihinsel engelli çocuklarımızı evlendirmek için engeli yoktur raporunun hangi doktorların vereceğini ya da İstanbul'da 6 yaşındaki kuzenine tecavüz ederek öldüren 14 yaşındaki çocuğa ağır tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağını? Çorum'da 13 yaşında 2 kız çocuğuna tecavüz eden 48 yaşındaki imam çocuklardan hangisiyle evlendirilecek? Ya da Balıkesir'de 17 erkeğin tecavüzüne uğrayan çocuğumuz tecavüzcülerden hangisiyle evlendirilecek? Ya, tecavüzcüler evliyse ne olacak? "Boşan da gel." mi denilecek? Olmadı, tecavüze uğrayanlar kuma mı olacak? Karaman'da, Gerger'de tecavüze uğrayan 75 erkek çocuk için ne yapılacak? Siirt'te 15 yaşında öz kardeşine tecavüz eden zanlı kardeşiyle mi evlendirilecek yani ensest yasal hâle mi gelecek? Babası tarafından tecavüze uğrayan çocuklar ne olacak, onlar da babalarıyla mı evlendirilecek?
Değerli vekiller, "Tecavüz karşısında çocuk bağırmayı öğrensin." demek, "Bir kereden bir şey olmaz." demek, "Görmedim, duymadım, bilmiyorum." demek susmak demektir. Tecavüzlerin affını değerlerimiz kabul etmez, halkımız kabul etmez, bu yük halkımıza ağır gelir.
Bakın, bu gördüğünüz biraz önceki gelinlik koca bir erkek bedeninin elbisesiyle yan yana tutulduğunda, hatırlayın, okul bahçesinde, oyun bahçesinde olması gereken küçücük bedenleri şu gördüğünüz o koca takım elbisenin yanında sapkın bedenlere teslim ediyorsunuz. Siz oyun çağındaki çocukların oyununu bozuyorsunuz, siz kuzuyu kurda teslim ediyorsunuz. Oyun bitti Ayşe, oyun bitti Fatma, oyun bitti Hacer, oyun bitti Elif, oyun bitti yavrularımız!
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)