| Konu: | Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer'in, (2/1391) esas numaralı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/69) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 22.11.2016 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; (2/1391) sayılı Yasa Teklifi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet sayın milletvekilleri, sonuçta, geçtiğimiz üç ay içerisinde birçok eğitim kurumuna, bu eğitim kurumlarına bağlı birçok yurda el konuldu ama çıkardığınız kanun hükmünde kararnamelerde bu eğitim kurumlarının geleceği noktasında herhangi bir düzenleme yok.
Bugün çıkarılan 677 sayılı ve 678 sayılı kanun hükmünde kararnamelere baktım, buna ilişkin düzenlemeler de yok. Gönül isterdi ki gerçekten, yurt konusu bu devletin çok önemli eksiklerinden bir tanesi ve bu yurtları da devletin güvencesi altına alalım, kamunun güvencesinde olsun ama bunlar da maalesef yok. Niye?
HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Vakıflara verildi.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunlar da yok.
Bakın, tümünü okudum ben. Bir sefer, bu çok yanlış. Bakın, Darbe Komisyonuna gelen, devletin kurumlarından gelen insanları dinliyoruz. Sonuçta, cemaat örgütlenmelerinin nereden beslendiğini çok esaslı bir biçimde görüyoruz. Şimdi, bu yurtlara bir vesileyle el konuldu. Hukuka uygun mu değil mi, ayrı, tartışılır ama ne yapıyorsunuz? Bugün çıkardığınız 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle sınavlara ilişkin bir düzenleme yapıyorsunuz, eğitim hakkına el koyuyorsunuz, eğitim hakkına. 12 Eylül faşist askerî darbesinin yapmadığını bu kararnameyle yapıyorsunuz. Bu kararname, muhtemel diktatörlüğün başkanlık kararnamesi.
Bakın, haklarında bir iddia olmayan, hüküm olmayan bütün insanların genel sınavlara girmesini engelliyorsunuz. 4'üncü maddesini okudunuz mu? Lütfen okuyun, sizden rica ediyorum. Eğitim hakkını nasıl insanların elinden alırsınız! Sınava girecek, genel bir sınava girecek, diyorsunuz ki: "Sınava giremez. ÖSYM'nin yaptığı veya diğerlerinin yaptığı genel sınavlara giremez." Mahkûm mu? Değil. Suçlu mu? Değil. Ne? Tutuklu. Nerede? Cezaevinde. Niye girmesin? Hayır, olağanüstü hâl döneminde giremez, cezaevindeyken giremez diyorsunuz. Dahası var, dahası var sayın milletvekilleri, bunları gerçekten okudunuz mu? Yani insanları tutukluyken nasıl mahkûm edersiniz, nasıl eğitim hakkından mahkûm edersiniz, nasıl? Lütfen bunları okuyun. Bakın, bu kanun hükmünde kararnameleri lütfen okuyun, sizden rica ediyorum, eklerini bırakın, kendisini okuyun.
Bakın, yine, eğitim hakkıyla ilgili olarak düzenleme şu: "Özel Eğitim Kurumları Kanunu'nun ek 2'nci maddesinin (1)'inci fıkrasında yer alan 'Belediyeler, sivil toplum kuruluşları' ibaresi 'sivil toplum kuruluşları' şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir." Yani belediyeyi çıkarıyorsunuz, belediyeyi, sivil toplumu bırakıyorsunuz. Belediye kimseye kurs veremeyecek, kimseye eğitim veremeyecek, İzmir'de, İstanbul'da, Türkiye'nin herhangi bir yerinde veremeyecek ama size bağlı olan, kapatmadığınız, bu ekli listeyle kapatmadığınız, açık kalan size bağlı kuruluşlar bunları yapabilecek. Bu mu demokrasi? Soruyorum size. Neden bir belediye gerçekten fırsat eşitliği bakımından bir kurs hakkını kullanamasın? Bunun darbeyle ne alakası var? Biriniz de çıkıp bana söyleyin, grup başkan vekilleri, sizlerden rica ediyorum, neden bu var? Neden belediyelerin bu hakkı elinden alındı? Neden?
Dahası var, değerli arkadaşlar, bakın, İhale Kanunu'yla kanun hükmünde kararnamenin ne alakası var, İhale Kanunu'yla? Değişiklik yapmışsınız. Bugüne kadar verilen bütün ihalelere, Millî İstihbarat Teşkilatının raporuyla, Emniyet Genel Müdürlüğünün raporuyla şirketlere veto getireceksiniz. Bu ne demektir? Soruyorum, ne demektir?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "Terör örgütleri alamayacak." demek.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Size yandaş olmayan bütün şirketlerin ihalesini elinden almaktır. Başka bir düzen kuruyorsunuz.
HASAN TURAN (İstanbul) - Terör örgütüne destek veriyorsa ne yapacaksınız, denetlemeyecek misiniz?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, siz karşı çıkmıştınız 2002'de, bu düzene siz karşı çıktınız, 2002'de siz karşı çıktınız ta 2007'ye kadar. Ama şimdi aynı düzeni Emniyet raporlarıyla, Millî İstihbarat Teşkilatının raporlarıyla sizler yapmaya çalışıyorsunuz. KHK hükmü burada değerli arkadaşlar, burada değerli arkadaşlar.
HASAN TURAN (İstanbul) - Tamam, terör örgütüne destek veriyorsa ne yapacaksınız?
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Neyle? Mahkeme kararıyla mı? Mahkeme kararıyla mı değerli arkadaşlar?
Bakın, bu düzenin gideceği yol diktatörlüktür ve bu hukuk size de lazım olacak, yanlış yapıyorsunuz. Yarın öbür gün diyeceksiniz ki "Biz zaten olmayacağız, bize ne." Ama 80 milyon ve bu Türkiye'nin bütün halkları sizin bu hukuksuzluğunuzdan çekecek, bunu bilin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bütün bunları, izleyen, takip eden ve mahkemelerden karar almış bir avukat olarak söylüyorum, yanlış yapıyorsunuz, yanlış, yanlış yapıyorsunuz.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)