| Konu: | Hane halklarının borçlarına ve Türkiye ekonomisindeki son gelişmelere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 25.11.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Çarşamba günü Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir grup önerimiz olmuştu, Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri, ekonominin hemen hemen bütün unsurlarındaki son bozulmaları Meclis olarak bir araştıralım, bir masaya yatıralım şeklinde bir grup önerimiz olmuştu ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bu öneri kabul edilmedi.
Şimdi tekrar niye böyle bir konuda gündem dışı konuşuyoruz? Arkadaşlar, durum çok vahim, onun söyleyeyim yani durum öyle bildiğimiz gibi değil. Her gün yeni bir olay, içeride veya dışarıda, Türkiye ekonomisini biraz daha darboğaza doğru, sıkıntıya doğru götürüyor. Bir milletvekili olarak, bir muhalefet milletvekili olarak, denetim faaliyetimizin, Hükûmeti denetleme faaliyetimizin bir gereği olarak ben -belki sıkıcı olacak arkadaşlarımızı açısından ancak- bu konunun tekrar gündeme getirilmesinin çok önemli ve yerinde olduğunu düşündüğüm için bu konuşmayı yapacağım.
Şimdi, içeriden, dışarıdan -birazdan unsurlarına gireceğiz- Türkiye hakikaten kuşatılmış durumda ve ülkemiz zor günlerden geçiyor. İç siyasete bakıyorsunuz, bir yandan PKK'nın hain terör eylemleri devam ediyor. Dün Adana'da yaşananları gördük, her gün bir yerde bir terör eylemi oluyor. FETÖ'yle mücadele devam ediyor. Tabii ki bu mücadelenin ekonomide yarattığı, toplumda yarattığı gerginlikler var, sıkıntılar var. Bir yandan da bazı kurumların özellikle bu mücadelede takındıkları tutum bu mücadeleye zarar verecek nitelikte. Bunları da uzun uzadıya aslında konuştuk. Ama, buranın oluşturduğu bir gerginlik, bir sıkıntı var.
Diğer taraftan, gündemimizde, bugün Sayın Başbakan açıkladı, işte, mart ayında referandum şeklinde bir şey var, öyle bir gündem maddesi var. Bunun piyasalar üzerinde yarattığı bir gerginlik olacak. O gün olur, başka bir gün olur ancak bunların konuşulması ve bu tür bir siyasi gündem de yine piyasalarda bir gerginlik oluşturuyor.
İş dünyası tarafında ciddi bir tedirginlik, gerginlik var.
Dış politikada, bakıyorsunuz, maalesef, dış politika bugüne kadar Fetullahçı terör örgütüne teslim edildiği için ve dışarıda Türkiye'yi hep onlar anlattığı için bugün onlar şu anda aleyhte konuşuyorlar ve Türkiye algısı yurt dışında çok bozulmuş durumda. Bunu kendimiz de bizzat müşahede ettik, yurt dışına giden, başka ülkelere giden arkadaşlarımızın da bütün tecrübeleri bu yönde. Ciddi bir algı bozulması var. Burada da sıkışmış durumdayız.
Avrupa Parlamentosunun kararı... Evet, kararı kabul etmiyoruz, reddediyoruz, kınıyoruz ancak bu karar, siyasi sonuçlar doğurabilecek bir karardır. Bugün sabahleyin Avusturya'nın Türkiye'ye silah ambargosuna ilişkin aldığı bir karar var. Yani, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği tarafından sıkıştırılmış durumdayız.
Suriye meselesi var. Fırat Kalkanı operasyonunun 94'üncü günündeyiz. Burada ciddi bir sıkıntı var. Dün orada şehitlerimiz oldu. Suriye rejim güçleri diyoruz ama arkasında, güya bugün müttefikimiz olan Rusya var mı yok mu, bilmiyoruz. Oradan sıkışmış durumdayız.
Dolayısıyla, böyle bir durumda, şimdi, ekonomideki göstergelerin de her birinin -bunları detaylı söylemeyeceğim- bozulduğunu da dikkate alırsak hakikaten bunların ekonomi üzerinde önümüzdeki günlerdeki yansıması çok daha fazla, çok daha kötü olabilecektir. Bugün, bakın, dolar kuru 3.47'ye çıktı. Hani "Dolar inse ne olur, çıksa ne olur?" şeklinde birtakım beyanatlar oldu. Bunlar son derece yanlış. Dolar hem firmaları etkileyecek hem ekonominin genelini enflasyon yoluyla etkileyecek hem de bütçe gelirlerimizi olumsuz yönde etkileyecek. Bakın, ciddi ölçüde bu son çeyrekte firmalar kambiyo zararı yazacak, bunun kurumlar vergisi üzerindeki etkilerini göreceğiz. Dolayısıyla, tepeden tırnağa her şeyi etkileyecek bir unsurdur.
Merkez Bankasının çalışmalarına göre kurda geçişkenlik yüzde 15'tir yani kur 10 puan arttığı zaman enflasyon 1,5 puan artıyor. Dolayısıyla burada ciddi bir sıkıntı var, bunu görmemiz lazım.
Firmaların açık pozisyonları var. Dış borçlar 421 milyar dolar; ödeme sorunları var, sıkıntıları var. Bu ülke her yıl 220 milyar dolar dış finansman yapmak durumunda.
Bakın, BETAM'ın en son açıkladığı verilere göre üçüncü çeyrek için Türkiye'nin büyüme tahmini 0,1 arkadaşlar. Türkiye sıfır büyümeye kadar geldi bakın, çeyrekler bazında baktığımızda. Yıllıkta da Hükûmetin 3,2'lik tahminine karşın BETAM yüzde 2,6 tahmini yapıyor.
Olası FED kararlarının ülkemiz üzerinde önemli etkileri olacak, bunları bekliyoruz zaten.
Dolayısıyla maliye politikası gevşemiş durumda, bunları daha önceden biz burada açıkladık.
Şimdi, bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda, bir an evvel ekonomideki güven ve beklentileri düzeltmemiz lazım. Ekonomi ayağımızın altından kayıp gidiyor, bunun farkında mı Hükûmet, onu ben bilmiyorum. Dolayısıyla, Meclis olarak da bizim yapmamız gereken mutlaka çok önemli işler var ve bu durumda -en büyük risk de- maliye politikasının gevşetilmesi konusunda Hükûmete baskı gelecektir. Hükûmet maliye politikasını da genişletirse bir yandan cari açık, bir yandan bütçe açıkları, bu iki açığı bizim ekonomimiz kaldıramayacaktır. Ben bu risklere dikkati çekmek istedim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)