GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:30.11.2016

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 405 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 55'inci maddesiyle ilgili söz almış durumdayım.

Tabii ki ben aslında "subkortikal"a birazcık takılmıştım. Doktorum, biliyorsunuz. Acaba, dedim, iktidar partisinin milletvekillerine birazcık anatomi dersi mi vermek lazım? Biliyorsunuz, "subkortikal" olmadan, arkadaşlar, üst beyin gelişmez. "Subkortikal" o kadar önemlidir ki... İçimizde hekim arkadaşlar var, nörologlar var, beyin cerrahları var; onun için bu kadar alınganlık göstermemek lazım. İsmail Bey var, o çok iyi bilir. Dolayısıyla, yani, bu kadar neye alınıyor ekip, milletvekilleri, anlamakta zorluk çekiyorum.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bir profesörün bundan başka söyleyecek lafı olmayınca ona üzülüyoruz.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bugün beni üzen iki olay oldu, sizleri de tabii ki üzmüştür.

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının Suriye halkına, Suriye'ye savaş ilan etmesi; bunu, bir Parlamento grubu olarak, tüm milletvekilleri olarak kınamamız gerekiyor. Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı? "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için oraya girdik, başka bir şey için değil." açıklamasında bulundu. Bu ifade Parlamento iradesinin gasbıdır. Parlamento, Hükûmete IŞİD, PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadele ve sınır güvenliğimiz için yetki verdi. Bu ifade Anayasa'yı ihlaldir, Parlamentoyu yok saymaktır. Ey halkım, ey eksik ve yaralı yüce Meclisin değerli üyeleri; bu ifade başka bir ülkeye açık bir savaş ilanıdır. Bu yetki sizlerin yani Türkiye Büyük Millet Meclisinindir, devredilemez. Türk Silahlı Kuvvetleri El Bab'a ilerlemektedir. Esat 407 kilometre uzaktaki Şam'dadır. Bu ifadenin, ayrıca, bir inandırıcılığı yoktur, halüsinasyon belirtisidir.

Değerli milletvekilleri, özellikle Adana Aladağ'daki yangın ve eğitim katliamı hepimizin, tüm Türkiye Büyük Millet Meclisinin büyük üzüntüsüdür. Bir çocuğun ne işi var arkadaşlar, bir yatılı okulda çocuğun ne işi var? 10 öğrenci ve 1 görevli cayır cayır yandı, sizin Madımak'ta yaktığınız aydınlar gibi yandılar çığlık atarak. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ne demek ya "Sizin yaktığınız?"

MEHMET METİNER (İstanbul) - Kim yaktı ya?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ne diyorsunuz siz ya? Bu nasıl bir düşünce?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Yakanlar yakanlar, siz değil.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - İktidarda kim vardı, iktidarda?

MEHMET METİNER (İstanbul) - SHP iktidarında yakıldı o dönem.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Geri aldım, sözümü geri aldım, sözümü geri aldım.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Kim vardı iktidarda?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Geri aldım arkadaşlar.

BAŞKAN - Tamam, sözünü geri aldı.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen ne diyorsun ya?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Sizi kastetmedim, yakanları kastettim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Kim vardı iktidarda?

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sen kendi beynine bak, kendi beynine.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Saygısızlığa gerek yok, gittikçe saygısızlaşıyorsunuz ya.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Geri aldım.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Demir...

NURETTİN DEMİR (Devamla) - İçim yanıyor arkadaşlar baba olarak, dede olarak. Sizin de içiniz yanıyor. Yanmıyor mu? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Yanıyor.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Tamam, geri aldım arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne konuşuyorsun? Madımak'la ne alakası var?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Beyniniz bu kadar sizin. Saygısız!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Demir sözünü geri aldığını ifade etti, lütfen dinleyelim.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Geri alıyorum arkadaşlar, sizi kastetmedim, sizi kastetmedim.

AHMET GÜNDOĞDU (Ankara) - "Yaktınız." ifadesini geri alsın Sayın Başkan.

BAŞKAN - Tamam, geri aldı.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Geri alıyorum sözümü arkadaşlar. Ben bir babayım, ben bir dedeyim; üzülüyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET METİNER (İstanbul) - O zaman beyninizi sorgulayacaksınız.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Siz de aynı şekilde. Aynı şeyi söyledim zaten; sizlerin de üzüldüğünüzü, sizlerin de aynı acıyı duyduğunuzu söyledim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET METİNER (İstanbul) - O zaman beyninizi sorgulayacaksınız.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Arkadaşlar, çıraklık eğitimiyle ilgili...(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Konuşmanın başında söylediğin beyinle ilgili konuya kendin baktır önce.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Beyniniz böyleyse sorgulayacaksınız o beyni. Yeter ya! Sabrettikçe saygısızlaşıyorsunuz ya!

HİKMET AYAR (Rize) - Özür dileyecek!

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Özür diliyorum tekrar, tamam mı? Sizi kastetmedim arkadaşlar, Mecliste hiç kimseyi kastetmedim.

HİKMET AYAR (Rize) - Ne demek o ya?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Kastetmedim arkadaşlar.

HİKMET AYAR (Rize) - Kimi kastettin o zaman? Kimi kastettiğini söyle.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Efendim?

HİKMET AYAR (Rize) - Kimi kastediyorsun?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Yakanları diyorum.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz iktidardaydınız.

HİKMET AYAR (Rize) - Kimi? Kim ama?

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Kim yakmışsa Sivas'ta.

HİKMET AYAR (Rize) - "Siz." diyorsun ama, "Siz." diyorsun.

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Hayır, geri aldım onu.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Siz iktidardaydınız, siz.

HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Utanmadan konuşuyorsun!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURETTİN DEMİR (Devamla) - Arkadaşlar, özür diliyorum.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Özür diliyorsan erdemli davranıyorsun.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Demir bir dil sürçmesi sebebiyle ifade ettiğini ve geri aldığını söyledi.

Teşekkür ederiz.