| Konu: | YENİ YASAMA YILININ ÜLKEMİZE, MİLLETİMİZE VE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE HAYIRLI OLMASINI DİLEYEN KONUŞMASI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 1 |
| Tarih: | 01.10.2012 |
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, yeni yasama yılının ülkemiz, milletimiz ve hepimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Sağlıklı ve başarılarla dolu bir çalışma yılı geçirmemizi temenni ediyorum.
Sözlerimin başında, Meclisimizin ilk Başkanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Meclisimize başkanlık etmiş, üye olarak bulunmuş bütün devlet ve siyaset adamlarımızı, şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisine, 24'üncü Dönem çalışmalarında bugüne kadar 419 kanun tasarısı, 845 kanun teklifi, 270 kanun hükmünde kararname sunulmuş, bunlardan 119'uyla ilgili komisyonlarda ve Genel Kurulda görüşmeler yapılarak yasalaşmıştır. Ayrıca, Meclisimiz 31 adet de karar almıştır. Yine bu dönem içerisinde 822 dokunulmazlık dosyası Meclisimize gelmiştir.
Kabul edilen ve yasalaşan bu tasarı ve teklifler içerisinde Türkiye İnsan Hakları Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk, İş Sağlığı ve Güvenliği, Afet Sigortaları Kanunu, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu, yargı ve eğitim hizmetleriyle ilgili çok geniş kesimleri ilgilendiren düzenlemeler yapılmıştır.
Aynı dönemde, 2.304 sözlü soru önergesi verilmiş, 451'i cevaplandırılmıştır. 10.811 yazılı soru önergesinin 7.412'sine cevap verilmiştir. Verilen 11 genel görüşme önergesinden 5'i işleme alınmıştır. İşleme alınan 4 önerge terörle ilgili olup görüşülmüş, füze savunma sistemiyle ilgili önerge Genel Kurul gündemindedir. 12 gensoru önergesinden 4'ü geri alınmış, 8'i ise görüşülmüştür. Meclis araştırması yapılması isteğiyle 983 önerge verilmiş, işleme alınan 351 önergeden 28'i için komisyon kurulmasına karar verilmiştir.
Bunlar içerisinde, bilişim sektöründeki gelişmeler ve İnternet kullanımının sosyal etkileri, üstün yetenekli çocuklarla ilgili konuların araştırılması, demokrasiye müdahale eden ve demokrasiyi işlevsiz kılan girişim ve süreçlerin tüm boyutlarıyla araştırılması, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarının araştırılması gibi önemli araştırma hususları vardır.
Tüm bu çalışmalar için 143 birleşim, 598 oturum yapılmış, 856 saat çalışılmış, 43.605 sayfa tutanak tutulmuştur. Yeni yasama yılında da Meclisimizin yoğunlukla ve büyük bir gayretle ülke gündemindeki konularla ilgili çalışmaları sürdürülecektir.
Saygıdeğer milletvekilleri, bizler, Aziz Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin en büyük eseri olan bu kutsal çatı altında milletimize hizmet etme mazhariyetine erişmiş şanslı insanlarız. Bu, hepimiz için gurur verici bir payedir. Bu paye, hepimize çok büyük bir sorumluluk yüklemektedir. O nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığının korunması en başta gelen görevimizdir. Demokrasimizin geleceği, demokrasiye duyulan güven buna bağlıdır.
Ülkemizin sorunlarını, çözüme kavuşturulması gereken konuları demokratik anlayış ve kurallar çerçevesinde, İç Tüzük'teki ifadesiyle "kaba ve yaralayıcı" olmayan temiz bir üslupla, uygar tartışmanın güzel örneklerini vererek neticelendirmek durumundayız. Bizler toplumun önünde görev yapıyoruz. Unutmamalıyız ki bu kutsal kurumun hepimizi aşan, hepimizin üstünde ayrı bir yeri, ayrı bir kimlik ve şahsiyeti, bu yüce kurumun şahsında temsil edilen ortak değer ve hedeflerimiz var. Bu konuda azami ölçüde duyarlı olmalıyız.
Değerli milletvekilleri, demokrasiyi özümsemiş ülkelerde parlamentolar yalnızca temennide bulunan kurumlar değildir, tam aksine, temenni edilenleri temin etmekle görevli ve sorumlu kuruluşlardır. Bizde de öyledir, öyle olmak zorundadır. Öyle olduğu içindir ki dünyadaki tek gazi meclis, bu Meclistir. Bizler de Parlamentomuzun, ülkemizin önünü açan, sorunlara çare üreten bir kurum olduğu inancını artırarak sürdürmeliyiz, yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ederek milletimizin ümidi olmaya elden gelen katkıyı vermeliyiz. Esasen varlık sebebimiz budur, parlamentoların tarihî varlık gerekçesi de budur.
Buradan hareketle ifade etmeliyim ki, çözmemiz gereken içeride ve dışarıda birçok sorunumuz var. Bunları birlikte, uygarca tartışarak, konuşarak ve uzlaşarak çözmek durumundayız. Aksinin ne büyük zorluklar çıkardığını yeterli tecrübeyle görmüş bulunuyoruz.
Bu dönem iki konuda bir başlangıç yaptık. Her ikisini de olumlu sonuçlandırmak gibi hem dört siyasi partimizin hem de hepimizin önemli ve tarihî bir sorumluluğu var. Birincisi, yeni anayasadır. Yeni anayasa geçen dönem toplumsal talepti, şimdi geldiğimiz noktada bizim için bir mecburiyettir. Siyasetin itibarı için, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çözüm adresi olduğunun ispatı için bunu başarmak zorundayız. Darbeleri soruşturan bir Meclis, darbe anayasası ve darbe hukukuyla yoluna devam edemez. Bu siyaset için ciddi bir noksanlıktır, izahı da zor bir çelişkidir. Bundan bir an evvel kurtulmalıyız. İşleri geciktiremeyiz, öteleyemeyiz. Eğer geciktirirsek ve ötelersek her gün daha büyük ölçüde anayasal sorunlarla uğraşmak zorunda kalırız. Aksi varit olursa yani yeni bir anayasa yapamazsak, bu bizim tarihî sorumluluğumuzdur, bu sorumluluğun altında da kalırız.
İkincisi, siyasi etik komisyonunun kurulmasıdır. Ümit ve inanç olarak ifade ediyorum ki, bu yasama yılında hiç olmazsa bu konularda uzlaşarak bir sonuç almalıyız. Unutmayalım ki, halkın ifadesiyle, hayır işler uzayınca şerre dönüşür.
Geçen sene de ifade ettim, üzerinde durmamız gereken bir başka konu şudur: Bu dönemde birlikte çalışma yapmamız gereken bir konu olarak ifade ediyorum, bu da siyaset hukukunun yeniden tanzimidir. 1982 Anayasası ve onun şekillendirdiği siyaset hukukumuz artık hiçbir şekilde günün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Herkesin vurgu yaptığı şekliyle, bize bu hukuk dar geliyor, her gün yeni sorunlar çıkarıyor. En başta, meşruiyet sorunu yaşıyoruz. Siyaset hukukunun katı, yasaklayıcı kurallarıyla siyasetin gerçekleri ve halkın beklentileri bugün karşı karşıyadır. Kanuni, hukuki meşruiyet ile siyasi meşruiyet uyuşmuyor. Siyaset hukukunun çizdiği çerçeve reel siyaseti zorluyor, rehin alıyor. Sonuçta, hukuki meşruiyetle siyasi meşruiyet çatışıyor. Biri diğeri ile örtüşmesi gereken bu kavramlar çatışmanın sonucu olarak meşruiyet kavramını da aşındırıyor. Bugün yaşadığımız bir kısım sorunun temelinde bunlar yatmaktadır.
Dünün kuralları ve kurumları, ülkemizin sorunlarını çözmeye, beklentilerimizi karşılamaya da yetmiyor. Mevzuatı güncelleştirmeye, kavramlara yeni içerik yüklemeye mecburuz. Bunu süratle yapamazsak beklentiler temenniden öteye geçemez. Kural koyarak, kuralları, kavramları ve kurumları yenileyerek aşabileceğimiz sorunları kişisel çabalara, yeteneklere havale ediyoruz.
Siyasi Partiler Yasası, seçim mevzuatı, İç Tüzük, dokunulmazlık, uzun tutukluluk, milletvekilliği statüsü, 83'üncü madde, 14'üncü madde, daha pek çok konu yeni baştan ele alınmayı gerektiriyor.
Yasama-yargı ilişkileri yargının çözemediği, yargının yasama organının muradını yeterince dikkate almayıp, getirip önümüze koyduğu her konu siyasi sorun olarak bize geri dönüyor. Tarafınızdan uygun görülüyorsa birlikte çözüm çalışmalarını bu ve benzeri konularda vakit geçirmeden başlatmalı ve olumlu şekilde sonlandırmalıyız.
Önümüzde yapılacak çok iş var, canımızı yakan çok sorun var. Terör bunlardan biridir. Bunun bir insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Toplumun geleceğine, huzur, barış ve istikrarına yönelmiş en büyük tehdit olarak görüyoruz. Kalkınma ve iç barışın önündeki en önemli engel budur. Bu sorun partiler üstü, hepimizin sorunu, herkesin nerede durduğunu ve safını açıkça belirlemesini gerektiren bir sorundur. Bu sorunu bizler çözeceğiz, bizler çözmeliyiz. Başkasının verebileceği katkılar, ya hiç yoktur ya da fevkalade sınırlıdır.
O nedenle, terminolojisi, yöntemi ve içerik konusu dâhil olmak üzere birlikte kararlaştırılan bir sonuca bunu bağlamak durumundayız. Bu konuda toplumsal barışı ve huzuru, birliğimizi, dirliğimizi korumak için daha fazla hassasiyet göstermeli, milletçe dayanışma içerisinde olmalıyız. Bu konuda ve başkaca konularda çözmek mecburiyetinde olduğumuz iç ve dış sorunların ele alınışında, milletin vekilleri ve öncüleri olarak ona yeni hedefler, demokrasi adına birlikte iş yapma, uzlaşma, dayanışma adına güzel örnekler koymaya mecburuz. Bu, bizim görevimizdir. İnşallah bunları yapacağız, milletimize layık olacağız.
Bu temennilerle yeni yasama yılının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. (Alkışlar)
Sayın milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımız yeni yasama yılının açılış konuşmasını yapmak üzere şu anda Genel Kurul salonunu teşrif etmektedirler. Kendilerine, Meclisimiz adına "Hoş geldiniz." diyorum. (AK PARTİ sıralarından ayakta alkışlar; CHP, MHP ve BDP sıralarından ayağa kalkmalar)
Şimdi İstiklal Marşı'mız okunacaktır:
(İstiklal Marşı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.