GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/392) No.lu Adana'nın Aladağ İlçesinde Kız Öğrenci Yurdunda Meydana Gelen Elim Yangın Vakasının Araştırılması ve Benzer Acıların Bir Kez Daha Yaşanmaması ve Kamusal Eğitim ve Barınma Haklarının Tüm Öğrencilerimiz İçin Güvence Altına Alınıp Yaygınlaştırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergenin ön görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:01.12.2016

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri; evet, yaklaşık üç saat uğraştık ve ortak bir komisyon kurulmasını sağladık. Üç saat tabii ki çok değerli bir üç saat değil çünkü gerçekten bütün Türkiye'nin canı yandı, özellikle yakınlarının çok canı yandı. O aileleri hepimiz izledik, ağlıyorlardı -en yoksul yerlerden birisi Aladağ- ve diyorlardı ki: "Aslında çocuklarımız da gitmek istemedi, bizler mecbur kaldık oraya göndermeye ve sonunda yandılar, öldüler."

Evet, maalesef, hep sonrasında bir şeyler yapılmaya gayret ediliyor ama bunlar aslında Hükûmetin çocuk politikalarının sonucudur. 4+4 düzenlemesinde ilköğretim okullarının ilkokul ve ortaokul ayrıştırılması sonucu Türkiye'de 28.177 ilkokul ve 16.083 ortaokul oldu. Bu düzenlemenin ilk beş yılında ilkokul sayısı 4.117, ortaokul sayısı ise 279 azaldı. Başta köy okulları olmak üzere çok sayıda okul kapatıldı. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği'ne göre sadece lise ve üniversite öğrencileri için özel yurt açılması mümkünken siyasi iktidarın çeşitli dinî vakıf ve cemaatlerle ilişkileri üzerinden öğrenciler çeşitli cemaat yurtlarına yönlendirildi ve tıpkı Adana Aladağ'da olduğu gibi bu kız öğrenci yurdu adı altında açılan yurtlarda lise ve üstü eğitim çağında ortaokul öğrencileri olması gerekirken bu yurtlara mülki amirlerin de izni ve onayıyla 11-14 yaşlarında ortaokul öğrencileri yerleştirilerek suç işlendi, resmen suç işlendi. Yani şu anda bizim sormamız gereken soru, araştırmamız gereken şey yangın merdiveni değil, yangın merdivenini itfaiye araştırsın. Bizim araştırmamız gereken ve sormamız gereken soru 11-14 hatta daha küçük yaştaki çocukların orada ne işi vardı? İşte bizler temenni ediyoruz ki kurulan komisyonla bundan sonrasında bütün yurtlarda bütün çocukların, aslında yurt adı altında olmayan ve yasal statüsü olmayan yerlerde barınan çocukların durumlarını tespit etmek, bunların kapatılmasını sağlamak, var olan düzgün yasal düzenlemesi olan yurtların da kesinlikle denetlenmesini sağlamak ve denetimi sivil toplumun, eğitim sendikalarının, kadın örgütlerinin denetimine açmak aynı zamanda.

Bu olayın hemen akabinde EĞİTİM-SEN oraya gitti ve ne yapıldı onlara, incelemek isteyenlere, biliyor musunuz? Hemen oradan uzaklaştırıldılar, gözaltına alındılar ve arkasından da Türkiye tarihinde ilk defa, bir yangına yayın yasağı getirildi ve bu gösteriyordu ki aslında baştan itibaren bir şeyler karartılmak isteniyor. Biz aylarca Çocuk İstismarını Önleme Komisyonunda çalıştık ve bu Komisyonun aslında bütün partilerinin ortak bir kararı vardır: Mecliste çocuk hakları daimî komisyonunun kurulması. Bu Meclise aciliyetle, evveliyete gelmesi gereken şey budur, çocuk hakları daimî komisyonu kurulmalı ve hemen araştırmalara, denetimlere başlamalıdır.

Evet, bir yangın yaşadık ama bu ülkede aynı zamanda bir demokrasi yangını yaşıyoruz. Bizim milletvekillerimiz, eş başkanlarımız, grup başkan vekilimiz rehin durumda şu anda ve tecrit altındalar. Tecrit bir insanlık suçudur. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı burada, kadın milletvekillerimiz burada. Ben isimlerini anarak; Sevgili Figen Yüksekdağ, Leyla Birlik, Gülser Yıldırım, Nursel Aydoğan vekillerimizin ne durumda olduklarını, buradaki kadın vekillerimizin aslında dayanışma göstererek gidip yerinde incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Kadın vekil kolay yetişmiyor bu ülkede ve bizim partimiz bunu sağlamıştır. Bu dayanışmayı yapmazsak ileride de bunu kuramayız hiçbir zaman.

Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)