GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:01.12.2016

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle, bu tasarıya vermiş olduğunuz destek için sonsuz teşekkür ediyorum.

On gündür yüce Meclisin önündeyiz ve yüce Mecliste yaklaşık bin yüz yirmi dakika muhalefet tarafından -yirmi saat, ki fazlası olabilir- konuşuldu, iktidar ise bu yasa görüşülürken altmış dakika kullandı yani bir şeyin yüzde 95'i muhalefete yüzde 5'i iktidara verildi.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Bakan, verilmedi, herkes hakkıyla... Lütufta mı bulundunuz, böyle bir şey olabilir mi?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bunun fazlası var da...

Yine, bir başka husus; bakın, Nihal Atsız 1944 yılında yargılandı, muhterem -dakikama riayet edeceğim- diyor ki: "Cumhuriyet lafta kalmıştır, idare şekli diktatörlüktür." Dolayısıyla da hem 1944'teki yönetime hem 1950'deki hem de daha sonra Özal dâhil her gelene diktatörlük denilmiştir ancak bütün dünya toplumlarının kafasında diktatör şudur: Tankın arkasında saklanıp da halkın üzerine tankla gidenlere diktatör denir, halkıyla beraber tanka karşı durana ise hiçbir literatürde diktatör denmez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bir başka husus, Başkanım "Maarif müfettişlerinin ders kurumlarına girmesine müsaade edilmiyor." denildi. Bu doğru bir şey değil. Bir başkası "Aşçı olanlara bunlarla imkân tanınacak mı?" dedi. Teknisyen unvanı verilecek.

Yine bir başka sayın vekilimiz "Özel öğretim kurumlarında özel okul ve rehabilitasyon merkezlerinde rehber öğretmen..." Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitimi uygulayacak uzman öğretici ihtiyacı ve zorunluluğu bulunmaktadır ancak bu alanlarda mezun yeterli değildir ve çalışan da eleman bulunamadığından Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının bir uygulamasıyla eğitim fakültelerinin felsefe gibi yakın bölümleri mezunlarına kurslar düzenlenmektedir. 2016 yılında 2.275 kursiyere rehberlik, 3.852 kursiyere destek eğitim programında uzman öğreticilik kursu verilmiştir.

Muhterem Başkanım, bir başka husus: "Şube müdürlerinin ataması yapılacak mı?" Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu var. Dava Daireleri Kurulu "Bu dosya Danıştay 2. Dairesinin mi, yoksa 16. Dairesinin görev alanında çatışma olduğundan müşterek oluşturulacak kurulca karara bağlanması gerekir." diyor. Bu karar çıktığında kararın hükmünü yerine getireceğiz.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Üç sene geçti Sayın Bakan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - Bir başka sayın vekilimizin "Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik 2007 yılında çıkmış ama buradaki bazı şeylere itiraz etmişsiniz?" diye bir şeyi oldu, suçlama diyeyim. Bu yönetmeliği biz çıkarmadık. Bu davada taraf biz değiliz. Yani tashihi kararda da bulunmayın, itiraz ediyorsunuz diye. Bu yönetmelik, İçişleri Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığının ortak yönetmeliğidir. Bizim, kendi çıkarmadığımız yönetmeliğe bir taraf olabilme gibi durumumuz söz konusu değil.

Son olarak da Başkanım, yine bir başka husus: "Yabancı dil eğitimi Türkiye'de yasak." diye kardeşlerimiz bir söz söyledi. Bakın, Yasa 2923 diyor ki: "Türkiye vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere özel kurslar açılabilir." Demek ki yasak değil.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Kapattınız Sayın Başkan.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) - "Bu kurslarda ve diğer kurslarda aynı maksatla dil dersleri oluşturulabilir." Yasak değil.

Yine devam ediyoruz: "Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçeler için Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilir ve kurum açılabilir." Böyle bir kanun olduktan sonra... Biraz önce dedik ya çoğunluk azınlığın haklarını korusun diye. Bundan daha güzel olur mu?

Dolayısıyla da Türkiye geçmişe kıyasla her alanda, demokratik alan da dâhil olmak üzere, iyiye gidiyor. Eksiklerimiz var mı? Var. Ancak hep beraber -Türkiye hepimizin- eksiklerimizi düzelteceğiz.

Bizim iddiamız şu: Her şeyi mükemmel yapmadık, her şeyi iyi yapmadık ama geçmişe kıyasla her şeyi daha iyi yapmak için gayretle çalışıyoruz.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)