GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:33
Tarih:07.12.2016

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sevgili arkadaşlar, Türk Dil Kurumu bütçesi üzerine konuşmamı yapacağım.

Tabii, Türk Dil Kurumu gerçekten Türkçemizi temsil etmesi gereken ve geliştirmesi gereken bir kurum. Türkçemiz dünyada ilk 10 dil arasında. Ancak, sevgili arkadaşlar, Türk Dil Kurumunun temel işlevinin 2011 yılında yapılan değişikliklerle azaltıldığını vurgulamak istiyorum.

Sorumlu Sayın Bakan da buradayken şu konunun altını ısrarla çiziyorum ve Bakanı bu konuda net bir konuşma yapmaya davet ediyorum. Kamuoyunda Türkiye İş Bankasının ortaklarından birinin CHP olduğunu ve buradan kâr payı aldığını sık sık AKP'liler vurgular. Cumhuriyet Halk Partisi, İş Bankasından kâr payı almamaktadır; Atatürk'ün vasiyeti üzerine Cumhuriyet Halk Partisine düşen bütün payın Türk Dil Kurumunun ve Türk Tarih Kurumunun güçlendirilmesine ayrılması gerekmektedir. Bunu açıklamasını ve bu konuda net bir değerlendirme yapmasını talep ediyorum.

Arkadaşlar, tabii, Türkçemiz çok zengin bir dil dedim ve anlatım gücü de yüksek bir dil. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının son on dört yıldaki icraatını herkes affetse Türkçe affetmeyecek ve tarih, bu dönemi çok net ifadelerle yazacak. Ben ana hatlarıyla bunları vurgulamak istiyorum:

Her şeyden önce, Bakanlar Kurulunun adı olmuş "saraya bakanlar kurulu." Başka hiçbir şeye bakmıyorlar, sadece ve sadece oradan gelen talimata bakıyorlar.

Bakanlıkların tablosu ise... Millî Eğitim Bakanlığı bir yurt yapmaktan dahi âciz; üniversite öğrencilerinin yüzde 10'una, temel eğitimdeki öğrencilerin sadece ve sadece yüzde 1'ine yurt yapabilmektedir. Siz bu öğrencilere yurt yapamazken onları nasıl yurtsever yapacaksınız? Yine, Millî Eğitim Bakanlığı son on dört yılda üniversiteye giriş sınavlarını 11 kez değiştirdi arkadaşlar, 11 kez. Yine, Bakanlık, FATİH Projesi'ni 2010 yılında başlattı, 2014 yılında son şeklini verecek, bitirmiş olacaktı; 2 kez uzattılar, şimdi 2018'e kaldı. Fatih Sultan Mehmet bu zaman dilimi içinde İstanbul'u 3 defa fethederdi, siz daha bir projeyi yapamadınız. (CHP sıralarından alkışlar)

Arkadaşlar, bugün, sadece bugünkü gazetelerde, Birgün gazetesi ve Hürriyet manşet yapmış, lütfen okuyun eğitimin içinde bulunduğu durumu. Hürriyet aynen diyor ki: "Maalesef Karne Kötü", Birgün gazetesi de "Eğitimde gerileme bizden soruluyor!" diyor. Ve tablo şu: Sondan 2'nciyiz arkadaşlar. Bir bakın, bir okuyun çünkü fenden, matematikten sonra okumada da sondan 2'nciyiz. Türkiye'de "okuma" deyince "meydan okuma", "bildiğini okuma", "hariçten gazel okuma..." Bıraktınız kitap, defter okumayı, unuttunuz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

AR-GE araştırmalarında bir rakamı vererek devam etmek istiyorum. Bunun reklamı olmaz, sadece Toyota firmasının AR-GE'ye ayırdığı para 10 milyar dolar, bütün Türkiye'nin ayırdığı para 8 milyar dolar. Biz, dar gelirliyle, deyim yerindeyse "dar-ge"yle uğraşmaktan AR-GE'yle uğraşmaya para bulamıyoruz arkadaşlar.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Daha iyisini de yapabilirsin.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Tabii, öteki bakanlıkların tablosu da ortada. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sadece ihalelerin nereye dağıtılması gerektiğiyle, kimlere pay verilmesi gerektiğiyle uğraşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmuş "enerjide tatlı kıyaklar bakanlığı."

İçişleri Bakanlığına bakıyoruz, memleketin her yerinde OHAL nedeniyle ya yasaklar var ya suçlar var. Ya, İçişleri Bakanlığının adını "suç işleri bakanlığı" diye değiştirin, yapamıyorsanız "hiç işleri bakanlığı" deyin arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

HASAN BASRİ KURT (Samsun) - Kelime oyunu yapma, kelime oyunu.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Bir yeni bakanlık kurdunuz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı diye. Bakanın Kayseri'de gerçekten şehircilik yaptığına ilişkin haberleri duyuyorduk ama o bakanlık da olmuş "beton ve rantiyecilik bakanlığı."

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ortaokul öğrencisi...

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ayıptır, gelecek kuşaklara bırakacağımız çevre adına ayıptır!

Arkadaşlar, yine güncel durum, asgari ücret tartışma konusu, Bakan bile "Sıfır zam verelim." diyor. Emeklilik yaşında Avrupa'yla yarışıyoruz, emekliye ücret ve maaşta Afrika'yla. Ücretliden alınan vergide Avrupa şampiyonuyuz, ücretlinin millî gelirden aldığı payda sonuncuyuz. Yani Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da olmuş "çatışma ve sosyal gerginlik bakanlığı." (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Daha iyilerini yapabilirseniz... Bunlar iyi değil.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Devam edersek arkadaşlar. Dışişleri Bakanlığında ise güya tabii "sıfır sorun", bütün onlardan vazgeçtik, Avrupa'ya girecektik neredeyse birbirimize girecek hâldeyiz. "Yurtta barış, dünyada barış."la başladınız ama ne yazık ki -biraz önce arkadaşlarımız da duyurdular çevremizdeki ülkelerden gelen haberleri- artık "Yurtta savaş, dünyada savaş."a döndünüz. Dışişleri Bakanlığının adını da "düş işleri bakanlığı" olarak değiştirin diyorum.

Şimdi, tabii, Kıbrıs konusu da gündemde. Sayın Bakanın dinlemesini diliyorum.

BAŞBAKAN YARDIMCISI VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) - Dinliyoruz, dinliyoruz.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Babası mezardan kalksa der ki: "Oğlum Tuğrul, biraz doğrul, bu Kıbrıs'ta ne oluyor?" (CHP sıralarından alkışlar) Kıbrıs'a her yılı çözüm yılı ilan ettiler; 2004'ten beri çözüm yılıydı, 2004'ten beri. 2005 çözüm yılı, 2006 çözüm yılı, 2007 çözüm yılı, 2010 çözüm yılı, 2016'yı da çözüm yılı ilan ettiniz...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Balbay olmuş "Baybay."

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Türkiye'yi kandırdınız, Kıbrıslıları da kandırıyorsunuz, ada insanlarını umut yorgunu yaptınız.

Tabii, Tarım Bakanlığı... Verecek çok örnek var ama 1980'li yıllarda biz Kanada'ya mercimek ihraç ediyorduk, şimdi Kanada'dan mercimek ithal ediyoruz. Ne olmuş, Tarım Bakanlığı olmuş "yatarım bakanlığı." (CHP sıralarından alkışlar) Taze durum, pancarda...

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu nedir ya Allah aşkına!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Bakın, bu rakamlara lütfen cevap verin. Pancar üreticisine kota koyuyorsunuz...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Vaybay, Vaybay!

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - ...ama pancar üreticisine kota koyarken Amerika'dan şeker ithalatına sıfır vergi yapıyorsunuz, bari bunun hesabını verin çiftçiye.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bu yıl fiyat da vermediler pancara.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Şimdi, tabii, en önemli durum Adalet Bakanlığının içinde bulunduğu tablo. Sayın milletvekilleri, tabii Adalet Bakanlığının da adalet dağıtması gerekirken olmuş "adaleti dağıtma bakanlığı."

Şu anda sayın milletvekilleri, "FETÖ'yle mücadele" adı altında 40 binden fazla insanı tutukladınız. Dün Sayın Bakan Numan Kurtulmuş itiraf etti: "Daha bitiremedik bu mücadeleyi, henüz daha bütün aşamalarına ulaşamadık." dedi. Şu anda o darbe gecesinin bildirisini yazanı bulamadınız ama Millî Eğitim Bakanlığının "Üye olun." dediği sendikalara üye olanları bulup cezaevine attınız arkadaşlar. Bu FETÖ bataklığıyla adam gibi mücadele edin, tasasını bize bırakmayın. O bataklıkla adam gibi mücadele edemiyorsunuz, tasasını da Cumhuriyet Halk Partisine sıçratmaya çalışıyorsunuz; bunu başaramazsınız, o bize sıçramaz arkadaşlar. FETÖ'yle ilgili, sadece benim 1990'lı ve 2000'li yıllar boyunca -şöyle arşive baktım- yazdığım yazı sayısı, sadece benim yazdığım yazı sayısı 40'ı geçmiş; "Gülen imparatorluğu" demişiz, "Gülen'e devlet protokolü" demişiz, hatta, baktım, Gülen'e "paralel devlet" lafını ilk defa biz köşemizde kullanmışız.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Hangi yıl?

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Zamanında ortak yaptınız, şimdi de mücadele ederken, her yerinize bulaşmış... Her yere bulaştırabilirsiniz ama bunu bize bulaştıramazsınız sayın milletvekillerim.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Tam içindesiniz zaten.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Tabii, yine, ayrıca vurgulamak istediğim bir başka durum -süremiz daraldı ama- özellikle emekli yurttaşlar bizden cevap bekliyorlar. Yılbaşı itibarıyla, şu anda, emeklilere ne vereceğinizi çok net açıklayın çünkü emeklilik yaşında Avrupa çapında, Avrupa katında ama maaşında, arkadaşlar, Afrika katındayız.

Bütün bu mücadeleye "kurtuluş savaşı" adını vermeye çalışıyorsunuz. Eğer sizin bu mücadelenizi Kurtuluş Savaşı'na benzetmek gerekirse, sayın milletvekillerim, sizin yaptığınız ulusal kurtuluş savaşı değil, ulustan kurtuluş savaşıdır. Bunu başaramayacaksınız diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bay bay!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Balbay oldu baybay!

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Balbay.