| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 3'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 08.12.2016 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın 2017 bütçesi vesilesiyle huzurlarınızdayız. Sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Öncelikle, burada söz alan muhalefetiyle iktidarıyla bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Tarım, tabii ki, takdir edersiniz, stratejik bir sektör ve alan, millî bir mesele ve geleceğimizi de yakinen ilgilendiren bir konu. Onun için, burada ne bugün ne dün ne gelecekte tarımla ilgili konu gündeme geldiği zaman politik bir yaklaşım içerisinde olmayacağımı ifade etmiştim, aynen tekrar ediyorum ve bundan sonra da olmayacağımızı ifade ediyorum.
Bu tarım meselesi ve tarımın geleceği meselesi hepimizin meselesidir. Burada olumlu, yol gösterici, deneyimlerine dayanarak fikirlerini ortaya koyan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Bunlardan yararlanacağımızı ifade ediyorum ama politik bazı değerlendirmeler de oluyor. Bunların bütçede olabilirliği çerçevesinde bunları da saygıyla karşıladığımı belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada yapılan değerlendirmelere geçmeden önce, tarımla ilgili, madem stratejik bir sektör, bu sektörün bugünü ve geleceğiyle ilgili birkaç hususa değinip, daha sonra burada söz alan değerli arkadaşlara cevap olsun değil, bir aydınlığa kavuşturmak açısından konulara değineceğimi ifade etmek istiyorum.
Sanayileşme devrimi sonrası bildiğiniz gibi tarım biraz ikinci sınıfa itilmiş, biraz geride bırakılmış, sanayi daha öne çıkmış ve bunun neticesinde böyle gider diye düşünülürken, böyle gitmeyeceği görülmüş. Neden? Artan dünya nüfusu var, dolayısıyla gıdaya ihtiyaç var. Tarım arazilerinde küçülme var dünyada. Bu çerçevede sıkıntı oluşuyor. İklim değişiklikleri var, su kısıtı var ve gıdaya erişimde ciddi zorluklar var. İşte bunları dikkate aldığınız zaman tarımın önemi gün geçtikçe daha da artmaya başlıyor.
Dünya nüfusunun yüzde 40'ı tarımda istihdam ediliyor. Dünyadaki yoksulların yüzde 75'inin ise birincil geçim kaynağı tarım sektörü. Bunun yanında 1 milyar insan aşırı yoksul, 800 milyon insan aç, resmen aç, açlıkla karşı karşıya, iç içe. Buna mukabil 1,4 milyar insanın da aşırı kilolu olduğunu görüyoruz. Her yıl 1,4 milyar ton gıda israf ediliyor ve dünyadaki en zengin yüzde 20'lik dilimde yer alanlar toplam gıdanın yüzde 77'sini tüketiyor; yüzde 20'lik zengin dilim yüzde 77'lik gıdayı tüketiyor. 34 ülkede gıda, 80 ülkede ise su sorunu var. Eşitsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Bu mevcut hâlimizin tespitidir. Peki, yarınlarda tarım konusunda, gıda konusunda bizi, dünyayı, insanlığı neler bekliyor? Baktığımız zaman, 2030 yılına kadar 700 milyon insanın yaşadığı yeri terk edeceği tahmin ediliyor. 2050'de dünya nüfusu 9,5 milyara ulaşacak, tarımsal üretimin yüzde 60 oranında artmaması hâlinde dünya insanlığının daha büyük açlıklarla, büyük felaketlerle karşı karşıya kalacağını bütün ilgili kesimler ve araştırmalar ortaya koymaktadır. Bugün petrol ve gaz için kopan fırtınaların çok yakın bir gelecekte gıda ve su için kopacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. İşte, bu çerçeveden kendi ülkemize bakmamız gerekiyor.
"Biz neyiz?" diye baktığımız zaman, 24 milyon hektarlık tarıma elverişli bir arazimiz var, 14,6 milyon hektarlık meramız var, 1 milyon hektarlık su alanımız var, 2 milyonun üzerinde ÇKS'ye kayıtlı çiftçimiz var ve bunun neticesinde de 115 milyon ton bitkisel üretim gerçekleştiriyoruz, 24 milyon ton hayvansal üretim gerçekleştiriyoruz, 147 milyar TL'lik tarımsal hasılamız var, 16,8 milyar dolarlık da ihracatımızı gerçekleştirmiş bulunuyoruz ve bunları yaparken, tarım kesimine 90 milyar liralık, yani AK PARTİ iktidarları döneminde, on dört yıllık dönem içerisinde tarım kesimine 90 milyarlık bir destek verdiğimizi burada belirtmek istiyorum.
Şimdi, burada söz alan değerli arkadaşlarımızın yine sözüne geçmeden önce, 1 Kasım seçimlerinden önce, biliyorsunuz, aldığımız bazı kararlar vardı, dedik ki: "Gübreden KDV'yi kaldıralım, yemden KDV'yi kaldıralım." Yemden yüzde 8, gübreden yüzde 18'lik KDV'leri kaldırdık.
Sertifikalı fidan üretimini, zeytin bahçelerinin rehabilitasyonunu, 5 dekarın altında olan tarımsal arazilerde meyve ve sebze yetiştiriciliği yapan işletmeleri ilk kez 2016 yılında destek kapsamına almış bulunduk.
Fındıkla ilgili: Üreticilere dekar başına 170 TL destek vermeye devam ediyoruz. Şu anda fındık fiyatları çok iyi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yok, değil.
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Fındıkla oynayanlarla oynayacağımızı ifade ediyorum. Bunu da açıkça burada ifade ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Genç çiftçilere hibe projesi çerçevesinde 2016'da 15 bin proje destek kapsamına alındı ve 450 milyon TL'lik bir hibe desteği 2016, 2017, 2018'de devam edecek.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Ürün bazlı yapalım, ürün bazlı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu hibe çerçevesinde çiftçiliği özendirmek, çiftçilik yapan kardeşlerimize destek verme adına devletimizin, Hükûmetimizin uzatmış olduğu bir el olduğunu burada belirtmek istiyorum ve burada bir pozitif ayrımcılık da yaptık, yüzde 80 bayan çiftçilerimize bu pozitif ayrımcılığın neticesinde bayan çiftçilerimizi desteklediğimizi de bu vesileyle belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Ürün bazlı destek verelim Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, burada tabii ki değerlendirme yapan arkadaşların yaptıkları değerlendirmelerde haklı bazı hususlar var, onları da hakkı teslim ederek ifade etmem gerekiyor. Deniliyor ki "Topraklarımızın korunması gerekiyor." Burada hemen hemen bütün konuşmacılar bunu ifade ettiler. Çok haklı bir eleştiri, doğru bir eleştiri ama dedim ya, bu, bir millî mesele; bu, şu dönemin bu dönemin, bu partinin şu partinin meselesi değil, çocuklarımızı ve nesillerimizi ilgilendiren bir mesele.
Şimdi ben rakamlara bir bakıyorum, 1989-2002 arasında yani on üç yıllık dönemde tarım dışı kalan arazinin toplamı 1,5 milyon hektar. Şimdi, 2002-2016 arasında, yine on üç yıllık dönemde -ki ağırlıklı olarak bizim dönemimiz- bu bizim dönemde de 1,2 milyon hektarlık arazi tarım dışı kalmış. Efendim, bizde 300 bin hektar daha düşük, sizde 300 bin hektar daha fazla gibi bir yaklaşım doğru değil. Netice itibarıyla, tarım arazileri gitgide daralıyor, azalıyor. Nerede? Dünyada. Nerede? Türkiye'de. O hâlde ne yapmamız gerekiyor? Bunları konuşmaktan ziyade almamız gereken önlemleri almamız gerekiyor. Şu an itibarıyla 184 ova tespit ettik ve bu tespitlerimiz devam ediyor. 184 ovanın 140'ı şu anda Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı ve buraları tarımsal sit alanı olarak ilan ediyoruz ve buraya bir çivi dahi çakılamayacağını özellikle belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İkincisi, toprağın bize değil bizim toprağa ihtiyacımız var; topraktan geldik netice itibarıyla toprağa gideceğiz. Ee, bizim toprağa ihtiyacımız var, o hâlde toprağı iyi korumamız gerekiyor. Yalnız ölçek itibarıyla, büyüklük itibarıyla tarımsal arazileri korumamız güzel ama aynı zamanda toprağın niteliği de son derece önemli. Eğer toprak niteliğini kaybederse, verimsiz olursa bunun hiçbir anlamı yok; toprak ha var ha yok anlamındadır. Onun için, 941 havza belirledik, bu 941 havzada gübre kullanım kılavuzunu her havza için şu anda belirliyoruz. Neden? Toprağın niteliği açısından bunu sağlamak durumundayız. Onun için, toprağın ihtiyacına göre organik, mikrobiyal ve kimyasal gübrelerin formüle edildiği, o havzada nasıl bir formatta gübreye ihtiyaç varsa onu formüle eden o kılavuzu çiftçilerimize ulaştıracağız. Yani, toprağı korumak birinci görevimiz ama toprağın niteliğini korumanın da çok daha önemli bir durum olduğunu belirtme adına bunu ifade ediyorum.
"Üretimin planlaması yapılmıyor." dedi burada arkadaşlarımız. E, şimdi, bizim havza açığımız olan ürünler var; bunun yanında, stratejik ve bölgesel ürünler var. Bunları dikkate alarak Türkiye'yi 941 havzaya böldük ve Havza Bazlı Destek Modeli'ne geçmemizin sebebi bu bahsedilen hususu, eksikliği giderme adınadır. Onun için, şu anda "Uygulamaya girecek." filan demiyoruz, uygulamaya girdi; Türkiye, Havza Bazlı Destekleme Modeli'ni uygulamaya koydu. Bu destekler kapsamında 19 ürün vardı, 2 ürün daha ilave ettik. Nevşehir'e, Niğde'ye selam olsun; patates ile soğanı da bu destek kapsamına aldığımızı belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) - Mandalinacılar ne olacak, mandalinacılar?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, tabii, hayvancılıkta, kırmızı ette açığımız var. Yani, dedik ya, bu hepimizin meselesi, birlikte konuşmamız gerekiyor. Daha çok et tüketiyoruz, kişi başı 15 kiloya kadar geldi tüketim, 7 kilolardan 15 kilolara kadar geldi.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yapmayın Bakan, yapmayın.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Turizm bu yıl belki iyi geçmedi ama turizm açısından baktığınız zaman çok ciddi bir tüketim söz konusu. Mülteciler var. Bunları dikkate alınca, Türkiye 1 milyon 150 bin ton et üretiyor, 1 milyon 300 bin ton da et tüketiyor; arada ne kadar açığımız var? 150 bin ton açığımız var. İşte, biz Millî Tarım Projesi çerçevesinde 30 ilde şimdi mera hayvancılığını teşvik ediyoruz. Çok ciddi destekler var. Çok değerli konuşmacı arkadaşlarımız burada ifade ettiler. 30 ilde düve merkezleri oluşturuyoruz. Yine, koç, teke merkezleri ve damızlık manda merkezleri oluşturuyoruz 11 ilde. Amacımız ne? Amacımız, hayvancılık yapmak isteyen vatandaş gidip bu merkezlerden dilediği ırktan, cinsten hayvanı alıp aracısız ve çok uygun bir fiyatla -çünkü desteklediğimiz için uygun bir maliyet var- bunları alacak.
Yine, önemli bir husus var. Buzağı ölümleri burada ifade edildi. Doğrudur, önemli bir sorundur. Nasıl çocuk ölümlerini engelleme konusunda uzun yıllar çalışma yapıp bugün dünya standardından daha olumlu bir noktaya geldiysek hayvan yavrularıyla ilgili, buzağılarla ilgili de çalışmalarımızı çok ciddi bir şekilde gerçekleştirdik ve inşallah bu konudaki ciddi kayıplarımızı, ekonomimiz açısından da dezavantajlı durum oluşturan kayıpları önleyecek teşvikler veriyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Doğumlar bitti Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yani siz aşılar yaptıracaksınız, dört aya kadar büyüteceksiniz, 750 TL'ye kadar da desteği alacaksınız gibi.
Yine, başka konu, "Tarımsal desteklerin gayrisafi millî hasıla içerisindeki payı yüzde 1'in altındadır." eleştirisi. Arkadaşlar, Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi çok açık, diyor ki: "Tarımsal destekleme." Demiyor ki "Nakdî destekleme." Tarımsal desteklemeden kasıt ne? 12,8 milyar liralık bizim nakdî desteğimizin yanında ihracat teşvikleri, kredi sübvansiyonları, TMO'nun ve ESK'nın gerçekleştirmiş olduğu alımlar, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme gibi birçok kaleme dikkat ettiğiniz an 2015 yılında 1 trilyon 953 milyar TL olan gayrisafi yurt içi hasıla karşısında 19,592 milyon TL'lik bir tarımsal destek ki yüzde 1'e tekabül etmektedir. Yani bu hesabı da dikkatle yaptığımızı ifade etmek için bunu özellikle ifade ediyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Yani gıda sıkıntımız yok!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - "Girdi maliyetleri çok yüksek." Doğrudur, girdi maliyetleri yüksekse Hükûmet var; iktidar var, Bakanlık var. Yani gündemine hâkim bir Hükûmet olduktan sonra bir şeyin yüksek olması, alçak olması çok önemli değil ki. Bugün mesela Ekonomik Kurul toplandı; Türkiye'deki malum süreçlerden dolayı Türk ekonomisine dönük saldırılar, salvolara karşı önlemleri alıyor. Niye? Gündemine hâkim Hükûmet çünkü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Hâkim olmasa yandık. Hâkim hâli buysa hâkim olmasa ne olacaktı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ee, şimdi, burada da ne yapıyoruz? Gübrede yüzde 18 KDV inmiş, yemde yüzde 8 KDV inmiş, mazotta da demişiz ki biz devlet olarak, Hükûmet olarak çiftçimizin yanındayız ve yüzde 50 desteği vereceğimizi ifade ediyoruz. Tarım kredi kooperatifleri mazotla ilgili beş ay kadar faizsiz mazot veriyor. Ayrıca belki önümüzdeki günlerde açıklayacağımız tohumla ilgili destek ve gübreyle ilgili yeni değerlendirmeleri de sizlerle paylaşmış olacağız.
Tarımda dışa bağımlılığımız ifade ediliyor. Arkadaşlar, Türkiye net tarımda ihracatçı bir ülkedir. Yani böyle bilgiye dayalı olmayan değerlendirmeler yapıp ülkemize yanlışlık yapmayalım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Domatesin tohumunu bile dışarıdan alıyoruz Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Mesela özellikle buğdayla ilgili örnek verdiniz. Ben de şu örneği vereyim: Buğday dış ticaretinde 7,5 milyar liralık artı var bu dönemimiz içerisinde. Efendim, mamul madde neyse...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niye ithal ediyoruz? Tohum ithal ediyoruz Sayın Bakanım. Domatesin tohumunu bile İsrail'den alıyoruz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Bakın, buğday ticaretinde, artı eksi çıktıktan sonra kalan 7,5 milyar lira var. Dolayısıyla bu konularda keyfî bir değerlendirme değil, işe bakmak gerekiyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Tohumu dışarıdan alıyoruz. 136 üniversitemiz var.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Müsaade edin.
Şimdi, Hollanda örnek veriliyor. Arkadaşlar, Hollanda'nın tarımsal hasılası 14,5 milyar dolar. Tarımsal ithalatı ne kadar?
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Aman "dolar" kelimesini kullanmayalım lütfen!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 62,5 milyon dolar. Tarımsal ihracatı ne kadar? 92,5 milyon dolar. Şimdi, 30 milyon dolar artıları var. Nereden? Ham maddeyi mamul maddeye dönüştürüyor Hollanda. Bu, tarımsal hasılası değil. Yani Hollanda'nın 100 milyar dolarlık bir tarımsal hasılası yok, Hollanda'nın 14,5 milyar dolar hasılası var.
MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan, Türk lirasına çevirip söyleyelim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Sizin tenkit ettiğiniz yani "Buğdayı alıyorsunuz, una dönüştürüyorsunuz." Dönüştürüyoruz da 7,5 milyar liralık bir kâr elde ediyoruz yani. Bu yanlış bir bakış açısı değil, onu ifade etmek için söylüyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Hollanda yanlış mı yapıyor?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Burada saman alımıyla ilgili bir şey söylendi. Arkadaşlar, bakınız, 2015 yılında Türkiye 26 milyon ton saman üretmiş. Yani 4 bin ton bir işletmeci -bir vatandaş- saman almış, dillere dolanmış bu. 4 bin ton nere, 26 milyon ton nere!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Açılalı on sene oldu, onu anlatıyor Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu bilgi eksikliğini gidermek için bunu ifade ettim. Ya, söyleyeceksiniz tabii, muhalefetin görevi söylemek, biz de bunu düzeltmek ihtiyacı açısından söylüyoruz yani. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Susalım bari Bakanım!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Tarım envanteri çalışmasını 2017 yılında yapacağımızı, bu konuyla işletme bazlı bir yönetim anlayışını geliştirdiğimizi daha önce de ifade etmiştim, bunu ifade edeyim: Yani tarım envanteri 2017'de yapılıyor, bunu sizlerle paylaşmış olacağız.
"Meralar yağmalanıyor..." Doğru değil, çok hassas davranıyoruz. Bütün milletvekili arkadaşlarımızın "sanayi bölgesi olacak", "organize sanayi bölgesi olacak" şeklinde yoğun bir şekilde, Türkiye'nin dört bir yanında talepler var ama meralar -önümüzdeki günlerde kanun önünüze gelecek- hayvancılık yapanlara tahsis edilecek. Yalnız hayvancılık yapanlara tahsis edileceğini buradan belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Et ve Süt Kurumu önemli görevler görüyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Hayır hayır, oturur konuşuruz, hayır.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Cumhuriyet tarihinde ilk kez, bakın, Et ve Süt Kurumu tarihinde ilk kez regülasyon olarak, süt fiyatlarındaki düşüşten dolayı müdahale etti. Ulusal Süt Konseyi'nin belirlediği fiyat var.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Kaç para?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - 1 lira 15 kuruş.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - "40 kuruş" diyor ya, bugün birisi.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, fiyatı belirliyor. Kim? Süt Konseyi, orada biz yokuz. Orada sektörün temsilcileri var, bunu belirliyorlar.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Arkadaşın birisi "40 kuruş" dedi.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bu düştüğü an, bunun regülasyonu için Et ve Süt Kurumu geçtiğimiz yıl devreye girdi. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek, üreticimizi koruyacağız. Ama arkadaşlar bir de Avrupa'daki gelişmelere bakın, etrafımızdaki gelişmelere bakın. Avrupa'da yüzde 20'nin üzerinde süt fiyatlarında düşüş meydana geldi. Fiyatlar orada düşünce, ister istemez bütün piyasaların etkilendiği de gerçek.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Et ve Balık Kurumunun Sayıştay raporlarını okuyun Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bir diğer konu -son dakikalarım- bakın, satın alma paritesi. Dediler ki: "Tarımda şöyle şöyle oluyor." Ee? "Satın alma paritesine baktığınız zaman çiftçi kesimi dezavantajlı." Yok böyle bir şey. Bak, bir örnek vereyim. Buğdayla traktör alacaksınız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Mazota bakalım, mazota.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Eğer 2001'de, 2002'de alacaksanız, 65 ton buğday vereceksiniz ki 1 traktör alasınız. Şimdi ne kadar? 44 ton. Şimdi, 44 tonla 1 traktör alıyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Mazottan hesap yapın.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İki: Buzdolabı alacaksınız. Buzdolabı alacaksanız 4 ton, 4,5 ton buğday vereceksiniz.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Sayın Bakan, mazotu hesapla mazotu! Bırak onu, mazotu hesapla!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Ama şimdi 2 ton buğdayla buzdolabını alma imkânınız var. Bu rakamlar çok, bu rakamlar çok.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Mazotu kıyasla, mazotu kıyasla!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Efendim, "Çiftçi 1 milyon azalmış." Böyle bir şey söz konusu değil. "1 milyon azalmış." Böyle bir rakam yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - 1,5 milyon çiftçinin bıraktığı köyler boşaldı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Efendim, "Sudan'da ne işiniz var?" deniyor. Arkadaşlar, eğer sizin ülkenizin ekolojisinde bir ürünü üretemiyorsanız, yeteri kadar üretme imkânınız yoksa neden istifade etmeyeceksiniz?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Hayır, araziyi kiraya veriyor Sayın Bakanım, olur mu öyle şey? Hayır Sayın Bakanım, özel sektör Sudan'a gidiyor. Yapmayın! TİGEM'i bir gün oturalım konuşalım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Dünyadaki gelişmiş ülkeler, kalkınmış ülkeler Afrika'yı parsel parsel parsellerken sizin izlemeniz doğru olur mu? Ben muhalefetin de ufkunun açılacağı inancı içerisindeyim. Biraz bakalım, ne oluyor ne bitiyor bakalım yani. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Çok pembe oldu Bakanım, çok pembe!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, kırsal kalkınmada...
BAŞKAN - Sayın Bakan, son cümleleriniz lütfen, bir dakika ek süre veriyorum.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Ama, mazotu da bir kıyaslasın Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Efendim, tabii, tarımda söylenecek sorunlar bitmez ama şunu ifade edeyim...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Gıdayı da konuşalım Sayın Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -...2017 yılı bütçemiz 19 milyar 537 milyon 920 bin liradır. 12 milyar 838 milyon TL'si çiftçiye destek yani yüzde 66'sı destek.
Ben burada Meclis Divanımıza ve parti gruplarına, Bakanlığımızın çok değerli çalışanlarına, Plan ve Bütçe Komisyonumuza ve Maliye Bakanlığının tüm bürokrasisine, emeği geçen buradaki çalışan bütün arkadaşlara ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Muhalefete yok mu?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) -Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sağ olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)