GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:36
Tarih:10.12.2016

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün görüşmekte olduğumuz İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, Kültür Bakanlığı bütçeleriyle birlikte tüm bütçelerimizin, 2017 bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Bu hafta, hepimizin bildiği gibi, 7-17 Aralık haftası Mevlâna Haftası ve 17 Aralık Hazreti Mevlâna'nın 743'üncü Vuslat yıl dönümü. Bu vesileyle Hazreti Mevlâna'yı aşkla, sevgiyle, muhabbetle ve rahmetle anıyorum ve hem siz değerli milletvekillerimizi hem bizi dinleyen tüm vatandaşlarımızı 17 Aralık şebiarus törenlerine, Hazreti Mevlâna iklimine, Hazreti Mevlâna'yı anmaya ve Konya'mızın tüm güzelliklerini görmeye davet ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bir taraftan İslamofobiyi ortaya koyanların, diğer taraftan İslam adına kendisinden başka hiç kimseyi Müslüman saymayan DEAŞ, FETÖ gibi örgütlerin İslam dünyasında bölünmenin, parçalanmanın, dağılmanın altyapısını oluşturmaya çalıştıkları bu dönemde Hazreti Mevlâna'nın 743'üncü Vuslat yıl dönümü Uluslararası Anma Törenleri bu yıl "Birlik Vakti" temasıyla, 7 Aralıkta "Kandil Uyandırma", "Sevgi ve Birlik Yürüyüşü"yle tarih boyunca kültür, sanat, irfan, hikmet ve ilim merkezi olan Konya'mızda başladı.

Hazreti Mevlâna'nın "Biz dünyaya bölmeye, parçalamaya, dağıtmaya gelmedik; biz bu dünyaya birleştirmeye, derlemeye, toparlamaya ve büyütmeye geldik." sözü "Birlik Vakti" sloganıyla son derece anlamlıdır. Bu sözün, hem ülkemiz için hem de parçalanmaya çalışılan coğrafyamız için yeniden uyarıcı mahiyette olması sebebiyle bu sözün hepimizi yeniden uyandırmasını temenni ediyorum.

Türkiye, Mevlâna'nın öğretisini bütün dünyaya yayabilecek önemli bir birikime sahiptir. Bu birikimin, dünyanın ihtiyacı olan birikim olduğunu ifade etmek istiyorum. Hazreti Mevlâna'nın öğretileri, terör örgütlerine karşı ayrılıktan yana siyaset üretenlere, Müslüman toplulukları mezhebine, meşrebine göre dağıtmak isteyenlere karşı verilecek en güzel cevap olacaktır.

Söz aldığım Yazma Eserler Kurumu Başkanlığına gelince, tıptan felsefeye, astronomiden matematiğe her alanda ülkemiz topraklarında ve gönül coğrafyamızın her köşesinde üretilen yazma eserler, matbaanın kurulmasından evvel elle yazılan ve elle çoğaltılan eserlerdir. Diğer yandan, kültür tarihinin birinci elden ve millî kültür mirasımızın kaynaklarından olan el yazmaları ve nadir eserler, bilim adamlarının ve araştırmacıların çalışmalarına ışık tutan en değerli kültür varlıklarıdır. Yazma eserler bugün ile gelecek arasında bağlantı kuran en değerli hazinelerimiz olup bir anlamda toplumların ve devletlerin hazineleridir. Yazma eserlerimiz muhteviyatı bakımından da milletimizin en güzel ve önemli hasletlerini dile getiren dinî, edebî, kültürel ve sosyal hayatımızın önemli belgeleridir. Aynı zamanda yazma eserler gelenekli sanatlarımızın da nadide örnekleriyle doludur. Yazma eser kütüphanelerimiz, sanatlarımızın korunduğu, sergilendiği, öğrenildiği ve öğretildiği yerlerdir.

Her medeniyetin, her kültürün bir sanat anlayışı vardır. Sanat aslında insanların çevreyi, dünyayı, kâinatı resmedip kendi medeniyet tasavvurlarında ortaya koydukları şekle dönüştürülmesine verilen isimdir. Geleneksel sanatlardan tezhip, minyatür ve hat sanatı da İslam medeniyeti mensuplarının tahayyül dünyasından oluşan örneklerinin surete dönüş şeklidir. Her eser, milletlerin tasavvur ve tahayyül dünyasını ortaya koyar. Bu bilinçten hareketle 6093 sayılı Kanun'la beş yıl önce kurulan Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, yazma ve nadir basım eserlerimizin korunması, tanıtımı ve kütüphanelerimizin yönetimi bakımından üzerine düşen tarihî vazifeyi hakkıyla yerine getirme çabası içindedir ve bundan sonra getirecektir. Türkiye genelinde 3 bölge müdürlüğü ve bağlı 22 kütüphanesiyle 300 bini nadirmatbu olmak üzere 512 bin adet eser en görünür bir şekilde bilim âleminin hizmetine sunulmaktadır. Süleymaniye Külliyesi içinde bulunan ve Süleymaniye Doğumevi olarak adlandırılan bina, yapılan tadilat, bakım ve onarım çalışmalarıyla modern bir yapıya kavuşturulmuş, kitap restorasyonu, konservasyonu ve araştırmaları için gerekli teçhizatla donatılarak kitap şifahanesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca, Konya Yazma Eserler Müdürlüğü de Türkiye'nin 2'nci kitap şifahanesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Yine, Konya'mızda yapılacak olan, şu anda projesi tamamlanmış ve ihale çalışmaları devam eden Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü Kütüphanesi ve Hat Müzesi de ülkemizde çok önemli eserlerden biri olacaktır.

Ben sözlerime son verirken vaktişerifler hayrola, hayırlar fethola, şerler defola diyerek hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)