| Konu: | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesabı 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 11.12.2016 |
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Kayseri) - Değerli Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, dün akşam meydana gelen bu elim olaydan dolayı şehitlerimize rahmet, kalanlara da başsağlığı diliyorum. Aynı zamanda, bugün dünyaya teşrifleriyle bizlerin de elbette ki önderlik noktasında rehberimiz olan Hazreti Peygamber'in doğum yıl dönümünden dolayı bir kere daha bütün inananların kandilini kutluyorum. Cenab-ı Allah'tan bütün insanların Hazreti Muhammed gibi bir vicdan sahibi olmalarını temenni ediyorum.
Bugün burada Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzün gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgiler sunmaya çalışacağım. Bilgileri verirken bir taraftan da yapılan eleştirilere bir nebze de olsa cevap mahiyetinde değinmeye çalışacağım. Aynı zamanda, vereceğim bu bilgiler bizim on dört yıllık AK PARTİ iktidarının çevre ve şehircilik alanında yapmış oldukları işlerin bir özeti mahiyetinde de olacaktır.
Çevre bölümünden başlayacak olursak... Değerli milletvekilleri, eskiler derlerdi ki "Hayat 4 şey üzerine kaimdir: Hava, su, toprak, enerji." Doğrusu bunları kirletmemek lazım, doğrusu bunların arasındaki dengeyi bozmamak lazım ama Sanayi Devrimi'nden sonra büyük şehirlerin oluşması, insanların şehirlerde toplandıktan sonra dışarıya daha çok atık atması, daha çok üretip daha çok kirletmesi neticesinde birçok çevre felaketiyle karşı karşıya kalıyoruz.
Tabii, bizim inancımızda çevre bir emanettir, o, canımız gibi bizim korumamız gereken bir emanettir; dengenin bozulmaması esastır. O noktada titizlikle de hareket etmemiz gerekiyor.
Bakın, son on dört yıl içerisinde yapılan çalışmalar neticesinde birtakım rakamlarla sizlere neler yaptığımızı da özetlemeye çalışayım: Katı atık düzenli depolama tesisleri noktasında, Türkiye 2002'de sadece 15 adet tesise sahipti, bugün 82 adet tesisimiz var; 1.091 belediye bu tesislerden istifade ediyor. Ayrıca, 155 MW'lık da elektrik enerjisi üretiyoruz.
İkinci bir nokta, atık su arıtma tesisleri. 2002'de sadece nüfusun yüzde 35'ine hitap eden atık su arıtma tesislerimiz vardı, şu anda nüfusumuzun yüzde 80'ine hitap eden atık su arıtma tesislerimiz var. Ayrıca, 7 havzada kirlilik önleme eylem planlarımızı yaptık ve tüm belediyelerimize elektrik bedellerinin de yüzde 50'sini ödüyoruz. On dört yılda 11.894 projeye de destek verdik Bakanlık olarak.
Yine, bir başka rakam: Mavi bayraklı plaj sayımız 151 adetti ama 2016 yılına geldiğimizde bu 444'e çıktı ve sıralamada dünya 2'ncisiyiz. Yine, gemilerden atık alım hizmeti noktasında, 2002'de bir tek tesisimiz bile yokken, bugün, 2016'da tam 269 tane yetkili tesisimiz var.
Hava kalitesi izleme ağı bakımından, 2002 yılında sadece 30 civarında istasyon varken, bugün, 2016'da 229 adet istasyonumuz var. Sürekli emisyon ölçüm sistemlerini kurduk, 255 tesiste 562 bacada 7/24 izliyoruz, takip ediyoruz. Ayrıca, doğal sit alanları envanterini de çıkardık, sayısal ortamlara da bunları aktardık.
Değerli milletvekilleri, tabiatı en az kirleten ülkelerden biriyiz. Yine de mücadeleye devam ediyoruz. Bakın, biraz önce bazı arkadaşlarımız eleştiri mahiyetinde birtakım rakamlardan, raporlardan bahsettiler, ben de size şimdi, üç aşağı beş yukarı bu rakamların doğru olanlarını vermeye çalışacağım. Dünyayı en çok kirleten ülke Çin, yüzde 25 oranında; 2'nci sırada Hindistan geliyor; sonra Amerika Birleşik Devletleri geliyor, yüzde 15 oranında; Avrupa Birliği yüzde 15 oranında.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Nüfusa orantılı olarak mı yaptınız bu karşılaştırmayı?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Dünyaya, dışarıya atmış olduğu sera gazı salınımıyla ilgili, karbonla ilgili.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Alan ve nüfus kriteri var mı Sayın Bakanım?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Nüfusla alakası yok bu işin, dünyayı kirletme oranı bakımından söylüyorum.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - İki büyük ülke saydınız da onun için...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Türkiye sadece binde 7 oranında kirletiyor. Binde 7 oranında kirletmemize rağmen yine de uluslararası bütün anlaşmalara tarafız. 2004'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne imza koyduk, 2009'da Kyoto Protokolü'ne imza koyduk, 2016'da Paris Anlaşması'na taraf olduk. Bütün bu çabalar neticesinde, 2012, 2014, 2016 yıllarında da Ozon Tabakasını Koruma Onur Madalyası'nı almış bir ülkeyiz biz.
Bir arkadaşımız, özellikle, Türkiye'nin iklim performansında 58'inci sırada yer aldığını söyledi. Doğru, bu rapor bizim de elimize geçti, bir Alman sivil toplum örgütü yazmış bunu. Kim olduğu belirsiz, adı "Germanwatch" diye geçiyor. Nereden beslenir, kimi hedefler, kime karşı yazılmıştır, nedir bunlar, cemaziyelevveli nedir; belirsiz bir grup, inanılmayacak, güvenilmeyecek bir grup. Onlar bizi 58'inci sırada gösterdiler diye bizim kendimizden şüphe edecek hâlimiz yok doğrusu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Belirsizse inanılmayacak olduğunu nereden biliyorsunuz?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bu noktada, yine, dünya ülkelerinin kendi aralarında geçerli olan sistemlerindeki -eğer internete girerseniz hepiniz bunları görürsünüz- dünyayı kirletme oranlarını da söylemek istiyorum. Katar kişi başına 39 ton dışarıya karbon veriyor. Tamam, "Katar Arap ülkesi." falan diyebilirsiniz, Amerika 16,5 ton veriyor, Kanada 15,9 ton veriyor, Rusya 12,4 ton veriyor, Japonya 10 ton civarında veriyor, Almanya 9,5 ton civarında veriyor; Türkiye sadece 6 ton veriyor. O Alman kuruluşu önce kendi ülkesine baksın, kendi ülkesini eleştirsin, doğrusu, o konuda bir fikir beyan etsin. Türkiye aslında eylem planında ortaya koydu, 2030 yılına kadar yol haritamız belli, yüzde 21 civarında geriye çekme çalışmalarımız var. Bu da doğrusu tüm dünyadaki çalışmalarda takdir gören bir iş. Aslında, burada belki de hepimizin üzerinde düşünmesi gereken, sağlıklı bir şekilde karar vermesi gereken bir nokta var: Çevre ve yatırım dengesi. En iyi örneğini de enerji konusunda, bunu söyleyebiliriz.
Hidroelektrik yapmaya çalışıyoruz, hepsine itiraz ediliyor ve arkasından da "Biyoçeşitlilik ölüyor." deniliyor. İtiraz edilmeyen hidro santrali sanki yok gibi. Tamam, yapmayalım, su zengini bir ülke değiliz; aslında, tüm sularımızın toplamı Tuna'nın debisinin yarısı kadar. Ama, yapmayalım, tamam, biyoçeşitlilik ölmesin.
Nükleere geliyoruz: "Nükleer tehlikelidir, aman ha, yapmayın." Konuşmacılar hep bunu söylüyorlar. Fakat, biliyor musunuz, 31 ülkede tam 443 tane şu anda nükleer tesis var, 31 ülkede 443 tane nükleer santral var; Amerika'da 99 tane var, Fransa'da 58 tane var -Fransa'dan örnek verenler, size söylüyorum- Almanya'da 9 tane var, Rusya'da 34 tane var.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Yeni kuran var mı, yeni kuran?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Evet, heyecanlanmayın, onu da söylüyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, herkes vazgeçti; yüzde 14'ten yüzde 10'a geldi şu anda nükleer santral ve aşağı doğru da gidiyor enerji üretiminde.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Şu anda Rusya'da 9 tane inşaat devam ediyor, Fransa'da 1 tane inşaat devam ediyor ve şu anda Amerika'da 5 tane tesis devam ediyor, inşaatlar devam ediyor. Siz gözünüzü kapatın, hiç bu işlere, bu dediklerime kulak vermeyin, hâlâ oradan konuşmaya devam edin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, göz falan kapattığımız yok Sayın Bakan, bu işi hakikaten bilmiyorsunuz.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bakın, Paris'te Eyfel Kulesi'nin üstüne bir pergel koyun, 200 kilometre yarıçapında bir çizgi çizin, içerisinde tam 6 tane nükleer tesis var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Olabilir ama hepsi vazgeçiyor.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Yüz yıl önce yapmış, yüzyıl!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Nereden vazgeçiyor?
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Fransa bakanı açıklama yaptı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Fransa niye yapıyor o zaman? Amerika niye takip ediyor 5 tane tesisi?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Enerji Bakanlığının sitesine bakın.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Solar enerjiye dönüyor Sayın Bakan. Sen çevreyi katletmek istiyorsun.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Arkadaşlar, siz yine enerjiye itirazınızı devam ettirin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İtiraz etmiyoruz, Enerji Bakanlığının sitesine bakın.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bakın, arkadaşlar ben size anlatayım şimdi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hakikaten konuyu bilmiyorsunuz, boşuna savunuyorsunuz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim lütfen.
Müdahale etmeyelim Sayın Akar.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Paris'in 200 kilometre çevresinde tam 6 tane var, Paris için tehlike değil bu.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sürdürülebilir enerji diye bir şey var; güneş var, rüzgâr var, solar var, füzyon enerjisi var.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Londra'nın etrafında 9 tane nükleer tesis var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, Enerji Bakanlığının sitesine bakın.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Madrid'in etrafından 4 tane tesis var. Siz gözünüzü yumun ama Romanya, 350 kilometre, tesis var...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, var, doğru, Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - ...Ermenistan'da tesis var ve hepsi de bize yakın vaziyetteler.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, var, doğru bunlar ama Enerji Bakanlığının sitesini bir okusaydın keşke.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, nükleerden vazgeçtik, siz istemediğiniz için ondan da vazgeçiyoruz. Peki, sıra termiğe geldi...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben niye vazgeçin diyorum biliyor musun? 38 milyar dolar para harcıyorsun, aynısını termik santralde 6 milyar dolara yapıyorsunuz; onun için vazgeçin diyorum.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Güney Afrika'da...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak, onun için vazgeçin...
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen müdahale etmeyin.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Maliyetinin kaç kuruş olduğunu internetten gir öğren bir tane, en ucuz sistem termiktir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, bende...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Pardon, özür dilerim nükleerdir, en ucuzu nükleerdir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Termik; bak 1 megavat 2 milyon euroya mal oluyor nükleerde, termik santralde 600 bin eurodur; hakikaten bilmiyorsun Sayın Bakan ya, vallahi bilmiyorsun.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Her sene o parayı ödemiyor musun?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Yahu sabırlıca dinle biraz.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen ama karşılıklı diyaloğa geçti bu iş, olmaz böyle.
Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Sayın Bakanım, İsviçreyeni reddetmedi mi nükleer santralden çıkmayı?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Arkadaşlar, termiğe geldi sıra.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bari bildiğin konuyu konuş.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Şimdi, herkes termiği kullanıyor ama biz kullanmayalım. Bakın, Güney Afrika ürettiği enerjisinin yüzde 92,8'ini kömürden alıyor. Diyeceksiniz Afrika'yı geç, Avrupa Birliği ülkelerinden söylüyorum: Polonya yüzde 84,2; Çek Cumhuriyeti yüzde 53,8; Almanya yüzde 45,6...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - İsviçre niye reddetti İsviçre, onu söyle.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Amerika Birleşik Devletleri 38,3; Türkiye'nin sadece kömürden elde ettiği enerji yüzde 28, bunu da mı üretmeyelim? "Efendim, çok kirletiyor, linyit çıkarmak zaten tehlikeli, bunu da üretmeyin."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kimse öyle bir şey demiyor Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Almanya şu anda dünyada linyit üretiminde dünyada 1'inci, Rusya 2'nci, Polonya da 3'üncü.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak,laf atmayalım dedik ama çok yanlış konuşuyorsun.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Yahu ne olur çenen biraz dursun ya! Biraz sus, biraz ne oluyor ya!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak, laf atmayalım diyoruz ama doğru şeyler söylemiyorsunuz, bir Bakana yakışmıyor.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Yapma ya, biraz sonra söz alıp ne biliyorsan onu söyle.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hakikaten yakışmıyor yani, doğru şeyler söyleyin. Siz bilmiyorsunuz enerjiyi, konuşmayın lütfen.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen ama müdahale etme, etmeyelim lütfen sayın milletvekilleri...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Ayıp denen bir şey var ya, utanmıyorsun da, yazıklar olsun sana!
BAŞKAN - Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Niye "Yazıklar olsun!" canım, kötü bir şey mi söyledim?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Yahu, niye bağırıyorsun kardeşim sen ya!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kötü bir şey mi söyledim? Neye "Yazıklar olsun!"
BAŞKAN - Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Şu ana kadar sizin konuşmacılarınıza bir şey söyledik mi? Ne utanmaz insansın, niye bağırıyorsun kardeşim sen ya, hayret bir şey ya!
BAŞKAN - Sayın Bakan, Genel Kurula hitap edin siz.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Bakanım...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Allah Allah! Kendi konunuzu konuşun, bilmediğiniz şeyleri söylemeyin.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Yalan yanlış konuşuyorsun sen, konuyu bile bilmiyorsun.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Baraja karşısınız, yola karşısınız; her şeye de karşısınız.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Peki, bu arkadaşların hatırı için bıraktık şimdi linyitten de vazgeçtik, kömür de kullanmıyoruz arkadaşlar. Sıra güneşe geldi...
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Hayır ne istiyormuş Sayın Bakanım, onu sorun.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) -Müsaade edin arkadaşlar, bir dakika ya.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Köprüye karşısınız... Siz ne yapıyorsunuz, ne yapacaksınız?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "İstemiyorsunuz" diyor, niye istemeyelim?
(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Arkadaşlar, şimdi bu gruptan geliyor böyle lütfen. Allah Allah!
Buyurun Sayın Bakan...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Güneş de tabii 1 MVA için 20 bin metrekarelik bir alanı mahvettiği için güneşe de karşıyız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayda!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Peki, rüzgârı yapalım. "Orada da kuş yolları bozuluyor." Arkadaşlar, peki ne yapacağız?
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Karanlıkta kalsınlar...
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Geriye iki şey kalıyor arkadaşlar: Bakın, bir elektrik kullanmayacağız bundan sonra, kimse elektrik kullanmayacak.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ateş yaksınlar.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Böyle bir şey olabilir mi? Olmaz.
İkinci bir yol var: Dışa bağımlı kalacağız; doğal gaz alacağız, elektrik üreteceğiz veyahut da enerjiyi satın alacağız, öyle biz ayakta kalacağız. Bu iki ihtimalden hangisini tercih ediyorsunuz? İkisini de istemiyoruz arkadaşlar.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sürdürülebilir enerjiyi kullanın.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Çevreyi kirletmeyelim, dışarıdan alalım.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bütün dünyanın kullandığı nükleeri de yapacağız, bütün dünyanın kullandığı termiği de yapacağız...
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sürdürülebilir enerji, vatandaş kanser olmasın.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - ...güneşi de kullanacağız, rüzgârı da kullanacağız, enerjimizi de üreteceğiz Allah'ın izniyle, kimseye de bağımlı kalmayacağız inşallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - İnsanlar kanser olmasın.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Ve bu coğrafyada eğer dışa bağımlı kalmayı düşünenler varsa onların da iyi niyetlerinden şüphe ediyorum arkadaşlar ben.
Değerli arkadaşlar, bakın, şehircilik alanına geldiğimiz zaman, tabii ki planlamaya yön veren, yerel yönetimlere rehberlik eden bir anlayışla sağlıklı, kimlikli, çevre dostu şehirler için de gayret ediyoruz.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Belli trafikten, trafikten belli!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Bu anlamda, çevre düzenlemesi planlarının yüzde 97'sini tamamladık. Deniz kıyılarımıza ait kıyı kenar çizgi tespitlerinin tamamını bitirdik. İmarda da yeni çalışmalar yapıyoruz. Özellikle herkesin şikâyetçi olduğu imar planı değişikliklerine bir disiplin getirmeye çalışıyoruz. Değer artış payından kamunun pay almasını sağlayacak düzenlemelere çalışıyoruz, buraya getireceğiz yakında ve düzenli kentleşme alanında da elimizden gelen bütün gayretleri önümüzdeki günlerde buraya getireceğiz.
Ayrıca şunu da biliyoruz ki deprem kuşağındayız, risk altındayız ve ciddi miktarda bizim konutlarımız da risk altında. Bu anlamda, 2012 yılında AK PARTİ iktidarları olarak çok güzel bir kanun getirdik: Kentsel Dönüşüm yasası. 50 ilde 192 riskli alan ilan ettik, 81 ilde de 407 bin konut üzerinde riskli yapı ilan ederek dönüşüm başlattık. 3 milyon vatandaşı ilgilendiriyor. Ancak bunu yeterli görmüyoruz, bunun çok daha hızlı olması lazım ve çok daha hızlı şekilde dönüşümü sağlamamız lazım. Bu anlamda da şehircilik şûrası topluyoruz. Önümüzdeki günlerde yapacağımız toplantılarda da buna tabii ki cevap bulacağız.
Bir başka konu da arkadaşlar, güneydoğudaki bölücü terör örgütünün çukur siyaseti ve öz yönetim ilanıyla ortaya çıkan bir felaket. O bölgelerde binlerce ev yıkıldı. O bölgelerin zaten altyapısı da yoktu, şimdi oraların ihya edilmesinin zamanı geldi. Devlet olarak bizim gidip evi yıkılan vatandaşların evini yapmamız lazım, o bölgelerin altyapısını yapmamız lazım; devlete yakışan o. Şimdiye kadar ne yaptık? Önce zarar tespitlerini yaptık, itirazları değerlendirdik; sonra ağır hasarlı, yıkımlı enkazları kaldırdık; sonra uzlaşma görüşmelerine başladık. Vatandaşlar itiraz ettikleri zaman, o itirazları gidip tek tek yerinde bakarak değerlendiriyoruz; sonra eğer yıkılan yerlerde alan bulursak evlerini yapmaya çalışıyoruz, değilse rezerv alanlar tespit ediyoruz. İmar planlarını yaptık, kamulaştırmaları yaptık ve bütün beldelerimizde bir çalışma başlattık. Ama, çok da kolay olmuyor.
Bakın, Sur'da yapmaya çalıştığımız şuydu: Doğrusu, Sur içerisinde koruma amaçlı imar planı var, buna harfiyen sadık kalmaya çalışıyoruz. Onu eğer biz başarabilirsek herhâlde Sur için yapılabilecek en güzel işi de ortaya koymuş oluruz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Hâlen yasak devam ediyor Sur'da. Mayıs ayında "Bitti." denilmişti, dokuz aydır sürüyor ve yıkmaya devam ediyorsunuz.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Diyarbakır'da özellikle, Çölgüzeli, Üçkuyular mevkisinde binlerce ev yapılıyor, üç ay sonra bin civarında evi teslim edebiliriz. Yani, oradaki evi yıkılan bir vatandaş dönüp de derse ki: "Ben dışarıdan, şu mevkiden ev istiyorum." Evini verebiliriz. "Yerinde evimi yapmak istiyorum." Eyvallah, proje yardımı yapıyoruz, yıkılan evinin bedelini veriyoruz; yerinde yapabilir.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Kıştır, kış; Sayın Bakan, kış başladı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Orada kendilerine ne tür bir alternatif varsa onu sunuyoruz.
İkincisi...
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Zerresi kalmayacak, zerresi.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Ne diyorsun sen, ne diyorsun?
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Sen biraz sussana artık.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Dinliyoruz Sayın Bakanım.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Dövecek misin? "Ne diyorsun?" ne demek ya?
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Zerresi kalmayacak, zerresi. Zerresi kalmayacak.
BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri...
Sayın Bakan, Genel Kurula hitap edin siz.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Hayır, ben Sayın Bakana bir şey söylüyorum.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "Ne diyorsun?" ne demek ya?
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - "Kış geldi, yasak devam ediyor." diyorum, bundan daha normal ne olabilir?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Orada tarihî eserler restore ediliyor.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "Terör kalmayacak." diyor, ne var? O, nasıl bir üslup?
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Hayır, insanlar sokakta şu anda, Şırnak'ta insanlar sokakta.
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Kalksın, şurada konuşsun.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Bakanım, siz devam edin, biz dinliyoruz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, istirham ediyorum, hiç şık olmuyor.
Sayın Bakanım, devam edin siz.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Arkadaşlar, Sur içerisinde birçok tarihî eser restore ediliyor...
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Edep, edep! O ne öyle ya?
DİRAYET TAŞDEMİR (Ağrı) - Bence ona söyleyin.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - ...Kurşunlu Camisi dâhil ve oradaki Ortodoks kilisesi dâhil aklınıza gelebilecek en güzel eserler restore ediliyor.
Sokak Sağlıklaştırma Projesi başladı Ulu Camisinin önünden. Gazi Caddesi ve Melik Ahmet Caddesi'nde inşallah altı sekiz ay içerisinde bütün sokak sağlıklaştırılmış olacak, tertemiz ortaya çıkacak.
Hazreti Süleyman Camisi çevresinde şu anda istimlak işleri bitti, zannedersem ihalesi de bir iki gün önce yapılmıştı, çok geniş bir alanda rekreasyon alanı ilan edildi; o yapılıyor.
Yine, Dicle Vadisi Projesi 320 bin metrekarelik bir park, inşaatı herhâlde on on beş gün içerisinde başlar.
Bir taraftan da Alipaşa, Lalebey Mahallesi'nde geleneksel Diyarbakır evlerinin nasıl yapıldığını en güzel şekilde inşallah orada göstermiş olacağız.
Bunun dışındaki ilçelerimizde de mesela, İdil'de üçüncü ayda evleri verebilecek durumdayız. Silopi'de beş altı ay sonra evleri verebilecek durumdayız ve bütün evleri -diğer ilçeleri de tek tek saymak istemiyorum-en geç bir sene içerisinde "Evim yıkıldı." diyen vatandaşın evini verebilecek durumdayız.
SİBEL YİĞİTALP (Diyarbakır) - Şu anda ne yapacaksınız?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Vatandaş gelir eğer bize derse ki: "Evet ben sizin yaptığınız evlerden almak istiyorum." İlk evi boşalttığı günden itibaren 695 lira kira yardımı alıyor. Evini ne zaman boşalttı? Altı ay önce. Altı ay önceden başlayarak kira yardımı alıyor. İçindeki eşyalar eğer yıkılmışsa evin bedelinin yüzde 12'sini de eşya bedeli olarak veriyoruz. Bu arada zaten ara ara da takviyeler verilmeye devam ediyor.
Şimdi, bazen arkadaşlarımızın konuştuklarından bakıyorum da ortaya şöyle bir manzara çıkıyor: Sanki Türk Silahlı Kuvvetlerinin işi yok, canı sıkılmış bir gün "Oraları gideyim döveyim, her tarafları yıkayım." demiş. El insaf ya, el insaf! Çukuru kazan biz değiliz, o paçavraları bayrak diye dikenler biz değiliz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Bakana bir dakika verin sözünü kestiğim için.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ (Devamla) - Öz yönetim ilan ederek bölücülük yapanlar biz değiliz. Biz sadece oraya gittik, hasarları gidermeye çalışıyoruz.
Doğrusu herhâlde zamanımız bitti, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hayırlı olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -Teşekkür ederim Sayın Bakan.