| Konu: | Kalp spazmı geçiren HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sağlık durumuyla ilgili cezaevinden verilen bilgilerin yetersiz ve sağlıksız olduğuna ve tutuklu HDP milletvekillerinin durumlarının hukuk dışı bir uygulama olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 12.12.2016 |
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, bir noktaya dikkat çekmek istiyorum, basında yer aldığı için özellikle vurgulamak istiyorum. Biliyorsunuz, eş başkanlarımız, grup başkan vekilimiz ve toplam 10 milletvekili arkadaşımız şu anda cezaevinde rehin tutuluyor. Şimdi, basında da bugün ifade edildiği gibi -biz daha önce Adalet Bakanlığına da bu konuda bilgi aktardık- Sayın Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş 3 Aralık tarihinde bir kalp spazmı geçirdi ve biliyorsunuz ki tek kişilik bir hücrede tecrit altında tutulan Sayın Demirtaş'ın gece yarısı saat iki sularında göğsünde ağrı... Daha önce de böyle bir durum gerçekleşmişti, buna ilişkin raporları da var. Böyle bir öyküsü daha önce de vardı. Gece saat iki civarında göğüs ağrısıyla uyanan ve uzun bir süre -kırk dakikaya yakın- bu ağrıyı gören eş genel başkanımızın o sürede hem tek başına, yalnız, tek kişi olması itibarıyla hem de o anki o ağrıdan kaynaklı herhangi birini çağırma durumu ya da işte, bir müdahale durumu gerçekleşmiyor. Daha sonraki süreçte, sağlıkla ilgili bir revir talebi oluyor. Ama -sağlıkçı arkadaşlarımız var, Sağlık Bakanımız da burada, ben de bir sağlıkçıyım, doktor arkadaşlarımız da var- bu tür öykülerde ilk başta bir EKG çekilmesi ve ilk başta tıbbi bir müdahalenin yapılması gerekiyor ki o anda yaşadığının ne olduğunun bilinmesi gerekiyor. Oysa, daha sonraki gün revire gittiğinde sadece kan örnekleri alınıyor ve kan örnekleri üzerinden tahliller yapılıyor, bazı tahlillerinde değerlerin yüksek olduğu biliniyor.
Şu anda benim ifade etmek istediğim iki nokta var...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, tamamlayınız Sayın Demirel.
ÇAĞLAR DEMİREL (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün bizim parti sözcümüzün ifade ettiği gibi, birincisi, sayın eş genel başkanımızın 4 Kasım darbesinden bugüne kadar ve diğer milletvekili arkadaşlarımız, belediye eş başkanlarımız da olmak üzere herkesin tek başına bir tecrit altında olduklarını ifade edelim. Bu tür öyküsü olan ve bu tür bir kalp spazmı geçiren birinin tek başına kalmasının zaten doğru olmadığı ve o süreçte de yaşanan sıkıntı bir kez daha ifade edilmesi gereken bir durum.
Çok önemli bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor: Kendisinin talebi olmasına rağmen birlikte kalması gereken Abdullah Zeydan'la birlikte kalması hâlâ gerçekleştirilmedi. Bu da ayrı bir durum. Tek başına böyle bir spazm geçiren birinin herhangi birini çağırma ya da bir sağlık kontrolünden geçme gibi bir durumu gerçekleşmiyor ve dolayısıyla hem bu hem sağlık durumu hem de tecrit durumuna dikkat çekmek istedim. Ve o gece biz Adalet Bakanlığına bildirdik ve cezaevi yetkilileri de bunun doğruluğunu onaylamasına rağmen bugün cezaevinden gelen bir açıklamayla böyle bir şeyin gerçekleşmediği ifade ediliyor. O yüzden hem başta birinci derecede sorumluluğu olan Parlamento ve bu Parlamentonun bir üyesi, yasama organının bir üyesi olan eş genel başkanımız ve milletvekillerimiz açısından ifade edeyim hem de genel toplumsal anlamda da kamuoyunu bilgilendirme adına buradan bu konuya dikkat çekmek istiyorum.
Şu anda tecrit altında olan eş başkanlarımızın sağlık durumuna ilişkin bilgilerin de cezaevinden yetersiz ve sağlıksız olduğunu ifade ediyorum. Dün yine aradık, bu konuyla ilgili görüşmek istediğimizde telefonlarımıza ne yazık ki cevap verilmedi Bakanlık düzeyinde ve geri dönüş de olmadı. O yüzden, ben bunu hem Genel Kurula hem tüm Türkiye kamuoyuna duyurmak istiyorum.
Ve yaşanan durumun da bir kez daha aciliyetini, şu anda tecrit durumunda olmaları, sağlık sorunlarından öte, aynı zamanda onların aslında şu anki rehin durumlarının hukuk dışı bir uygulama olduğunu ve bu hukuk dışı uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini, onların yerlerinin Meclis olduğunu tüm Türkiye kamuoyuyla bir kez daha paylaşmak istiyorum.
Teşekkür ediyorum.